Logo

9. Hukuk Dairesi2022/10054 E. 2022/12755 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı şirket nezdindeki çalışma süresi, iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, hafta tatili, resmi tatil ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin çalışma süresi, iş sözleşmesinin feshi, fazla çalışma, hafta tatili, resmi tatil ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarına dair yerel mahkeme kararında hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 11. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait lokanta olarak faaliyet gösteren işyerinde aşçı olarak 1996 yılından 31.08.2017 tarihine kadar çalıştığını, ... 3.000,00 TL ücret aldığını, buna rağmen ücretinin Kuruma asgari ücret üzerinden gösterildiğini, çalışma süresince fazla çalışma yapmasına ve tatil günlerinde çalışmasına rağmen hak ettiği ücretinin ödenmediğini ... sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 10.01.2003 tarihinde müvekkili Şirkete ait işyerinde garson olarak asgari ücretle işe başladığını, yaklaşık on yıl çalıştıktan sonra aşçı olabildiğini, hizmet süresinin kesintili olduğunu, fazla çalışma yapmayan davacının ... sözleşmesini kendi isteği ile haklı bir neden göstermeksizin feshettiğini, ve tüm taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Dava ve ıslah dilekçesi, ... kayıtları, banka kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, zaman aşımı itirazı da dikkate alınarak denetime el verişli ve usulüne uygun olarak düzenlenen ek bilirkişi raporuna göre belirlenen alacakların ödenmediği, davalı işveren tarafından ... akdinin haksız feshedildiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen gerekçelerle, fazla çalışma ücreti alacağı dışında diğer talep edilen alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve bilirkişi raporu ile hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacağı ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının, 1996 yılında değil, 2003 yılından itibaren garson- komi olarak çalışmaya başladığını, beyanı hükme dayanak yapılan tanık M.G.'nin müvekkili Şirkete karşı açılmış davası bulunduğu için tarafsız olmadığını, davacının 25 yıl boyunca tatil yapmadan ve izin kullanmadan çalıştığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, haklı bir nedeni olmaksızın ... sözleşmesine kendisi son veren ve işini terk eden davacı taleplerinin haksız olduğunu beyanla kabule ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...Dosyada mevcut davacının hizmet döküm cetvelinde 01.05.1998-10,05.2001 tarihleri arası (1998 yılı 40 gün, 1999 yılı 88 gün, 2000 yılı 332 gün, 2001 yılı 130 gün olmak üzere toplam 590 gün), 10.01.2003-07.12.2008, 04.11.2009-02.05.2011, 05.08.2011-24.03.2014, 09.08.2014-31.08.2017 tarihleri arası davalıya ait işyerinden hizmet bildiriminin bulunduğu, davalı işveren 1996 değil 2003 yılından çalışmaya başladığını beyan ettiği ancak 01.05.1998-10,05.2001 döneminin tasfiye edildiğine veya haklı fesih yapıldığına yönelik bilgi belge sunulmadığı anlaşılmakla davacının davalı işverende geçen hizmet süresi toplamı üzerinden hesaplama yapılması ve ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinafı yerinde görülmemiştir.

Her ne kadar davalı vekili fazla mesai bulunmadığı, husumetli tanık beyanıyla sonuca gidildiğini istinaf etmiş ise de, fazla mesai alacağının işbu tanık beyanıyla hesaplandığı ancak mahkemece davalı tanıklarının beyanı doğrultusunda fazla mesai alacağının reddine karar verildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

Dosyaya sunulan Ocak 2016-Ağustos 2017 dönemi ücret bordrolarında fazla çalışma, hafta tatili ve ... ücreti tahakkuku ve puantaj kaydı bulunmadığından davacı ve davalı tanıklarının uyuşan beyanlarından; davacının iki haftada 1 gün hafta tatili günü çalıştığı, kurban bayramı günleri çalışmadığı, diğer ... günlerinde çalıştığının kabulü ile ilk derece mahkemesince hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinafı yerinde görülmemiştir.

Tüm dosya kapsamına göre, davalı işverenin yıllık izinlerin kullandırıldığına dair yazılı delil ibraz edemediği, davacının 246 gün yıllık izninin bulunduğu bu durumda davacının 5 yıldan uzun bir süre yıllık izin kullanmadığını iddia ettiği, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin uygulaması dikkate alındığında 6100 sayılı HMK'nun 31. maddesinde öngörülen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde hakimin davacı işçiyi bizzat dinleyerek çalışma ve dinlenme süreleri konusunu açıklığa kavuşturması gerektiği, davalı vekilinin davacının izin kullanmadığına ve ücretini almadığına dair yemin teklifinde bulunduğu, davacı asilin 10.09.2020 tarihli beyanında davalı işyerinde çalıştığım 20 yıla yakın sürede bir gün dahi yıllık izin kullanmadım, kullanılmayan izin için tarafıma herhangi bir ücret ödenmemiştir" şeklindeki cevabımın gerçeğe uygun olduğuna ve hiçbirşey saklamadığıma, namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç değerlerim üzerine yemin ettiği ve yemininde sebat ettiği anlaşılmakla yıllık izin alacağının kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

Davanın 14/10/2017 tarihinde açıldığı , ... sözleşmesinin ise 31/08/2017 tarihinde feshedildiği gözetildiğinde yıllık izin için 5 yıllık , kıdem tazminatı için 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktarlar ve ıslah tarihi ve ıslah dilekçesinde zamanaşımı ve hakkaniyet indirimi dikkate alınarak talepte bulunulduğu gözetildiğinde bilirkişi raporunda 01.01.2015 sonrası hesaplanan hafta tatili ve ... ... ve Genel Tatil ücreti alacağı yönünden davacının zamanaşımına uğrayan alacağının bulunmadığı kanaatine varılmış olup davalı vekilinin zamanaşımı yönündeki istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.

..." gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek bozulmasını talep etmiştir

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalı Şirket nezdindeki çalışma süresi, ... sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve bu bağlamda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı, davacının hafta tatili, ... ... ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı, çalışılmış ise işverence karşılıklarının ödenip ödenmediği ve yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı konularındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 25, 59 ve 63 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.