Logo

9. Hukuk Dairesi2022/13335 E. 2022/16366 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında geçen çalışmalarından davalı şirketlerin sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler ile dava dışı şirket arasında organik bağ bulunsa da birlikte istihdam koşulunun gerçekleşmediği, davalıların davacının yurt dışı çalışmalarından sorumlu olmadığı ve bu dönem yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ve ... ... Havalimanı İnşaatları AŞ vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ...'deki çalışma bakımından ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ yönünden davanın kısmen kabulüne, yurt dışındaki çalışma bakımından davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ve davalı ... ... Havalimanı İnşaatları AŞ vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre ... sözleşmesi 29.08.2017 tarihinde sona ... davacının açtığı davada; davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ yönünden hüküm altına toplam miktar 7.814,00 TL olup diğer davalı ... ... Havalimanı İnşaatları AŞ yönünden ise dava husumet yokluğu sebebiyle usulden reddedilmiştir. Davalılar bakımından hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar ayrı ayrı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığından davalılar vekilinin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 30.04.2008-09.09.2013 tarihleri arasında davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ bünyesinde ...'de çalıştığını, 16.09.2013 tarihinden itibaren ... ... Havalimanı İnşaatları AŞ'nin yurt dışında üstlendiği bir işte görevlendirildiğini, 29.08.2017 tarihinde ... sözleşmesinin feshedildiğini, ilk dönem çalışmasına ilişkin kıdem ve ihbar tazminatı ödenirken yıllık izin ve fazla çalışma alacaklarının ödenmediğini, bu alacaklarının davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'den; ikinci dönem çalışmaları karşılığı kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ise davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının Şirketteki çalışmalarının karşılığının eksiksiz ödendiğini, fazla çalışma ücretinin imzalı ücret bordrolarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını, davacının Şirketi ibra ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... ... Havalimanı İnşaatları AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının Şirkette çalışmasının olmadığını, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip ... ... ... ... İnşaat AŞ'de çalıştığını, husumetin müvekkili Şirkete yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ...'de çalıştığı dönem yönünden davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'nin, yurt dışında çalıştığı dönem yönünden ise davalıların birlikte sorumlu oldukları kabulüyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ve ... ... Havalimanı İnşaatları AŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekili; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ...'deki çalışmasına ilişkin olarak yıllık izin ücretlerinin ve fazla çalışmalarının karşılığının kendisine ödendiğini, bu konudaki ibranameye değer verilmediğini, davacı tanıklarının müvekkili Şirkete dava açtıklarını, davacı ile menfaat birlikteliği içerisinde olduklarından beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının başka bir dosyada tanık olarak dinlendiğini, bu beyanının dikkate alınması hâlinde yıllık izin ve fazla çalışma ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, diğer yandan davacının ...'da çalıştığı Şirket ile müvekkili Şirketin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğunu, bu Şirket ile aralarında organik bağ bulunmadığı gibi birlikte istihdam ilişkisi de olmadığını, müvekkilinin ... çalışmasına ilişkin alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, müvekkili Şirketin sorumlu olmadığına dair bir çok emsal karar bulunduğunu, davacının ...'da çalıştığı Şirkete karşı da aynı talepler hakkında dava açtığını ve sözü edilen davada karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... ... Havalimanı İnşaatları AŞ vekili; davacının ...'da çalıştığı Şirket ile müvekkili Şirketin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğunu, bu Şirket ile aralarında organik bağ bulunmadığı gibi birlikte istihdam ilişkisinin de olmadığını, müvekkili Şirketin ...'da ... Havalimanı inşaatını yapmak üzere kurulduğunu, davacının ise bu şantiyede çalışmadığını, çalıştığı şantiyenin yüksek hızlı batı çevre yolu inşaatı olduğunu ve bu inşaatın da dava dışı ... ...-... ... ... tarafından yapıldığını, müvekkilinin davacının alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, bu konuda pek çok emsal karar bulunduğunu, davacının ...'da çalıştığı Şirkete karşı da aynı taleplerle dava açtığını ve sözü edilen davada karar verildiğini, davacının iddialarını ispatlayamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

"...

Davacı vekilince ... ve ... çalışma dönemi iki ayrı çalışma dönemi kabul edilerek talepte bulunulmuştur.

Bu doğrultuda davacının ...'de geçen çalışmaları yönünden verilen karara karşı davalı ... ... İnş. San. Ve Tic. A.Ş.'nin istinaf taleplerinin incelenmesinde; davacı vekilince müvekkilinin iki vardiya halinde günde 12 saat çalıştığı ... sürülmüştür. Davalı tarafça imzalı puantaj kaydı ve benzeri çalışma düzenini gösterir belge sunulmamıştır. Davacı tanıkları davacının iddiasını doğrulamışlardır. Davacı bir başka dosyada tanık olarak verdiği beyanda, farklı bir çalışma düzeni belirtmiş ise de, ilgili beyan incelendiğinden tanıklık yapılan kişinin elektrik formeni, davacının ise beton santral operatörü olduğu, yapılan işlerin niteliği farklı olduğu gibi, beyanın içeriğinden tanıklık yapılan kişinin çalışma saatlerinin belirtildiğinin anlaşıldığı, dolayısı ile davacı yönünden bu beyanın bağlayıcılığı bulunmadığı, eldeki dava yönünden dinlenen tanık beyanlarına göre belirlenen fazla mesai saatinin dosya kapsamı ve işin niteliğine uygun olduğu anlaşılmıştır.

Davacının ...'de çalıştığı dönem hizmet süresine göre hak kazandığı yıllık izinlerin kullandırıldığı imzalı izin defteri veya eşdeğeri bir belge ile ispatlanamamıştır. Aynı şekilde davacının tanıklığında kendisinin izin kullandığına dair bir beyanı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca ...'de çalıştığı dönem izin kullanmadığının kabulü ile belirlenen izin ücretlerinden 1.426,08 TL ödemenin mahsubu ile bakiye alacağın zamanaşımı def'i de gözetilerek dava ile talep edilen dışında ki alacağın zamanaşımına uğradığının kabulü ile alacağın hüküm altına alınması doğrudur.

Her iki davalının ...'da geçen çalışmalar yönünden verilen karara karşı istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; davacının bu dönemde ki çalışmalarının ... ... ... ... A.Ş. nezdinde geçtiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ki uyuşmazlık bu dönem çalışmalarından davalıların sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. İlk derece mahkemesince davalıların davacının bu dönem çalışmalarından sorumlu olmadıklarına dair kararı dairemizce davalıların sorumlu oldukları gerekçesi ile kaldırılması sonrası mahkemece de Dairemizin kararı doğrultusunda davalılar davacının alacaklarından sorumlu tutulmuştur. Ancak, Dairemiz kararında atıf yapılan Dairemizin 27.10.2021 tarih 2021/3004-2869 Esas Karar sayılı ilamı, Yargıtay 9. Hukuık Dairesi'nin 15.02.2022 tarih, 2021/13328 Esas, 2022/1791 Karar sayılılı ilamı ile, " davacının 07.05.2013-20.....2014 tarihleri arasında St. ... ... Havalimanı inşaatında, 29.08.2014-05.09.2016 tarihleri arasında ise St. ... yüksek hızlı batı çevre yolu inşaatında çalıştığı, banka hesap dökümlerinin incelenmesinde davacı hesabına 07.05.2013-20.....2014 tarihleri arası “... ... ... INSAAT ANONIM” açıklaması ile 22.09.2014 tarihi sonrasında ise “... ...-... ... ... INSAAT” açıklaması ile ödemeler yapıldığı, yine davacı vekilinin ibraz ettiği 01.....2013 tarihli sözleşmede; davalı ... ... Havalimanı İnşaatları A.Ş.’nin (Eski ticaret ünvanı:... ...-... İnşaat A.Ş.) 01.....2013 tarihli sözleşmede ise davalı ... ...-... ... ... İnş. A.Ş. işveren olarak gösterildiği, davalı ... ... Havalimanı İnşaatları A.Ş.’nin (Eski ticaret ünvanı:... ...-... İnşaat A.Ş.) ; ... Ticaret Sicil Müdürlüğüne 296186 sicil numarası ile 22.04.2013 tarihinde tescil edildiği ve şirketin başlıca amacının; “... Havalimanında var olan işletmelerde tasarım mühendislik, rekonstrüksiyon, yenileme ve geliştirme çalışmaları yanında yeni işletmelerin inşaatı buna yeni bir yolcu terminali de dahil yapmak” şeklinde düzenlendiği, davalı ... ... Havalimanı İnşaatları A.Ş.’nin (Eski ticaret ünvanı:... ...-... İnşaat A.Ş.) diğer davalı ... ...-... ... ... İnş. A.Ş.’den ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu ve davalıların işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak amacıyla kurulmadığı anlaşılmış olup İlk Derece Mahkemesince dava konusu talepler yönünden her bir davalının kendi çalışma dönemi ile sınırlı sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken davalılar arasında organik bağ bulunduğundan bahisle davalıların yazılı şekilde sorumluluğuna hükmedilmesi isabetli olmadığı" ferekçesi ile bozulmuştur. Dairemiz kaldırma kararından sonra Yargıtay 9. Hukuk Dairesince bu yönde bir çok karar verilmiştir. Bölge Adliye mahkemesi kaldırma kararları taraflar lehine usuli müktesep hakta oluşturmadığından Yargıtay kararları doğrultusunda davacının çalıştığı ... ... ... ... A.Ş. İle davalı şirketler arasında organik bağ bulunsa bile birlikte istihdam koşulunun gerçekleşmediği, davalıların davacının ... çalışmalarından sorumluluğunun bulunmadığı ve bu dönem yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Eldeki dava yönünden HMK 124. Maddesinin uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Zira ilk derece mahkemesinde yürütülen yargılama sırasında davacı vekilince bu yönde bir talep olmadığı gibi, davacı vekilince eldeki davadan sonra bu dönem çalışmalarına yönelik olarak gerçek işvereni ... ... ... ... A.Ş.'ye karşı aynı taleplerle dava açmış, ... 42. ... Mahkemesi 2019/714 Esas, 2021/447 Karar sayılı ilamı ile istinaf incelemesi yapılan dosyada davalıların farklı olduğu gerekçesi ile davanın derdest olmadığı belirtilerek dava esastan görülüp sonuçlandırılmıştır.

..." gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının ...'deki çalışmaları bakımından ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ yönünden davanın kısmen kabulüne, yurt dışındaki çalışmaları bakımından davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı Şirketler ile dava dışı ... ... ... ... AŞ'nin fiilen davacıyı birlikte istihdam ettiklerini, Şirketlerin aynı adreste faaliyet gösterdiğini, yöneticilerinin aynı olduğunu, sadece Şirketlerin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunması ve faaliyet konuları aynı olsa bile farklı şantiyeleri yapmak için kurulmuş olmaları gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe:

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının yurt dışında geçen çalışmalarından davalı Şirketlerin sorumlu olup olmadıkları noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 352 ve 362 nci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

B. Davalılar Temyizi Yönünden

Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan ayrı ayrı REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı taraflara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.