Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9693 E. 2022/12041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram/genel tatil alacaklarının olup olmadığı ve davalı idarenin bu alacaklardan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının kısmen kabulüne, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ise reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Tokat 1. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığının asıl işveren olduğu işyerinde personel sorumlusu olarak 01.07.2014-21.09.2020 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin son aldığı ücretin net 6.600,00 TL olduğunu, bir öğün yemek ve servisin işverence karşılandığını, davacının haftanın 7 günü 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatilinde ve ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmasının devam ettiğini, çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ihale makamı olduklarını, 2013 ve 2020 yılları arasında çalışan işçilere ait ücret bordrolarının incelenmesi neticesinde ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışan işçilere bu çalışmalarından dolayı genel tatil ücreti, fazla çalışma vb. ücretlerinin ödendiğini, bunun dışında fazla çalışma vb. ücretini etkileyen bir çalışmanın olmadığını, işçilere ait 2014-2020 yıllarına ait mesai giriş çıkış saatleri kayıt defterlerinin incelenmesi neticesinde tüm işçilerin kışlada 9 saat kaldığını, bu süreden 1,5 saat verilen mola ve dinlenme sürelerinin çıkarılması durumunda 7,5 saat mesai yaptıklarını, 7,5 saatin üzerinde mesai yapan personelin bulunmadığını, istendiği takdirde bu yıllara ait mesai, giriş çıkış defterlerinin gönderilebileceğini, 2013-2020 yılları arasında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi gereğince personel alacakları ile ilgili ilan yapılmasına rağmen, çalışan işçilerden eksik ücret alacakları ile ilgili yazılı veya sözlü olarak hiçbir başvurunun yapılmadığını, 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesinde ücret alacaklarında sürenin beş yıl olduğunu, ihale makamlarının sorumluluğunun üç aylık temel ücret ile sınırlı olduğunu, bu nedenle fazla çalışma ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarından müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının haftanın 7 günü 08.00-22.00 saatleri arası günde 2 saat ara dinlenmenin tenzili ile 12 saat çalıştığı, buna göre (haftanın 7 günü için 7,5 saatin düşülmesi kaydıyla) haftalık mesaisinin (6x12)+4,5=76,52 saat, haftalık fazla çalışma saatinin 31,5 saat olduğu anlaşılmakta ise de Yargıtayın müstekar hâle gelmiş içtihatları uyarınca tanık delili dışında başkaca delil bulunmadığından davacının günde üç saat ve haftada on sekiz saat fazla çalışma yaptığı, hafta tatilinde de çalıştığı gerekçesiyle %30 indirimle taleplerin kabulüne, ulusal ... ve genel tatillerde çalışıldığında ödemenin yapıldığı ve alacağın bulunmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının, işyerinde 24 saatini geçirdiği gibi bir düşünceyle yüksek miktarda alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı Bakanlığın ihale makamı olduğu, herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, asıl işveren sıfatı bulunmadığını, yüklenici firmada çalışanlara karışılmadığını, emir ve talimat verilmediğini, davalı İdarenin genel bütçeli bir idare olduğu için arabuluculuk ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi hükmü gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı, çalışmışsa karşılığının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.