"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1472 E., 2023/1630 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 6. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/370 E., 2023/121 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 25.09.2020 tarihli ve 2015/974 Esas, 2020/382 Karar ... kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 23.....2021 tarihli ve 2021/1159 Esas, 2021/1088 Karar ... kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2007 yılı başlangıç tarihli belirsiz süreli ... sözleşmesi ile davalıya ait hastanede kalp damar cerrahı olarak en son aylık net 12.000,00 TL ücretle çalıştığını, haftada beş gün 08.00-18.00 saatleri arasında, altıncı günü saat 15.00'e kadar ve ek olarak ameliyat raporlarında belirtilen saatlerde çalıştığını, ... bayramların tümünde ve dinî bayramların iki günü çalışmasına karşın bu çalışmaların karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile prim, cezai şart, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak, davalı Şirketin işyerini dava dışı Şirkete kiralayıp devrettiğini, sözleşme uyarınca çalışanların da devredildiğini, tüm çalışanlarla ... sözleşmesinin devri sözleşmesi imzalandığını, davacının da sözleşmeyi imzalayıp devralan Şirkette çalışmaya devam ettiğini, çalışmasının kesintisiz sürdüğünü, ... sözleşmesi sona ermediğinden davacının feshe bağlı alacaklara hak kazanmadığını, firmada tüm personelin hafta içi 08.00-17.00, hafta sonu 08.00-13.00 saatleri arasında çalıştığını; ancak işyeri hastane olduğundan bazı birimlerde vardiyalı şekilde çalışma yapıldığını, yasal sürenin aşılmamasına dikkat edildiğini, aşılırsa telafi izni kullandırıldığını ya da ücretinin ödendiğini, acil servis hariç tüm birimlerin dinî ve millî bayramlarda tatil olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacıya ödenmeyen prim alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... sözleşmesinin açık hükmünde açıklandığı üzere davacının cezai şarta hak kazanabilmesi için ... sözleşmesinin feshedilmiş olması gerektiği, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağının feshe bağlı alacaklar olduğu, davacının 01.12.2014 tarihinde davalı işyerinden çıkışının verildiği, davacının hiç ara vermeden 01.12.2014 tarihinde işyerini devralan dava dışı ... Sağlık Hizmetleri AŞ'de çalışmaya başladığı, davalı Şirketin işyerinde kullandığı tüm cihazları ve binayı dava dışı Şirkete devrettiği, davalı ile dava dışı Şirket arasında işyeri devri olup davacının ... sözleşmesi feshedilmediğinden cezai şart, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı talebinin yerinde olmadığı, prim alacakları ödendiğinden bakiye prim alacağının bulunmadığı, davacının prim alması nedeniyle fazla çalışmanın yalnızca %50 zamlı kısmını talep edebileceği, fazla çalışma ücreti tanık beyanlarına göre ispatlandığından %35 oranında indirim yapıldığı, ... ... ve genel tatil ücreti ... kayıtlarına göre hesaplandığından indirim uygulanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; açılan davanın belirsiz alacak davası olduğunu, kabul edilen alacakların tümüne dava tarihi yerine bedel artırım tarihinden ayrı ayrı faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yapılan indimin hukuka aykırı olduğunu, ciro incelemelerinin yapılmadığını, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil alacaklarının eksik hesaplandığını, prim alacağının eksik ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının çalışma süresinde hangi gün ve saat aralığında hasta muayene ettiğine dair yazılı kayıtların resen araştırma ilkesi gereği dosya kapsamına alınmaksızın yalnızca tanık ifadelerine dayalı olarak alınan kararın hukuka aykırı olduğunu, davacının sözleşme serbestisi gereği fazla çalışma ücret alacağının olmadığını, hekim ile ... Hastanesi arasında imzalanan sözleşmenin hizmet karşılığı gelir paylaşması sözleşmesi olduğunu ve ... sözleşmesi olarak yorumlanamayacağını, hekimin fazla çalışmasının karşılığı takım sözleşmesinde belirtilen oranlardaki prim kavramında karşılık bulduğunu, hekimin prim dışında ek bir fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, dinlenen tanıkların davacının çalışma saatlerini bilemeyeceklerini, acil servis dışındaki çalışanların ... ... ve genel tatil ile dinî bayramlarda çalışmasının olmadığını, tanık beyanlarına dayanılarak hükmedilen fazla çalışma alacağından %50'den az olmamak üzere indirim yapılması gerekirken yalnızca %35 indirim yapılmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma sonrası yeniden verilen karara ilişkin olarak davacının feshe bağlı alacaklara ilişkin istinaf isteminde bulunmadığı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin dava tarihinde geçerli içtihatlarına göre alacakların kabule göre dava ve ıslah tarihlerinden itibaren ayrı ayrı faiz uygulanmasında hata olmadığı, fazla çalışma alacağı hesaplanmasına ilişkin olarak yargılama aşamasında davalı tarafça dinlenen tanıkların çalışmaya şahit olmayacaklarına ilişkin olarak itirazda bulunulmadığından, davalının tanıkların niteliğine yönelik itirazının yerinde olmadığı, hak ediş alacağı yönünden Dairece kaldırma kararı verildiği, kaldırma kararı sonrasında mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı, davacının hak ediş alacağının ispatına yönelik olarak başkaca delil sunmadığı, ispatlanamayan bakiye hak ediş alacağının reddine karar verilmesinde hata olmadığı, fazla çalışma alacağının ... kayıtlarının hesaba elverişli olmaması nedeniyle tanık beyanlarına göre hesaplandığı, bu alacaktan indirim yapılmasının yerinde olduğu, ... ... ve genel tatil alacağı ... kayıtlarına göre hesaplandığından indirim yapılmadığı, hesaplama yönteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının fazla çalışma ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması, prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı, faiz başlangıç tarihi ve indirim oranı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 32, 41, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.