Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2507 E. 2023/7624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, dini ve genel tatil ücreti alacaklarından davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsup şekli, faiz başlangıç tarihi ve kısmi davada zamanaşımı ile ilgili hususlardaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kıdem tazminatı alacağında, işverenin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren temerrüde düştüğü ve bu tarihten itibaren işleyecek faizin, davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerden mahsup edilmesi gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesince faiz hesabı yapılmaksızın ödemelerin doğrudan anaparadan mahsup edilmesinin hatalı olduğu, ayrıca kısmi davada alacak kalemleri için dava/ıslah tarihleri ayrımına göre faiz başlangıcının belirlenmesi gerekirken tüm alacaklara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 02.08.2002-25.01.2015 tarihleri arasında davalı Şirketin Özbekistan'da bulunan şantiyesinde gece bekçisi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı Şirket tarafından personel eksiltilmesine gidileceği gerekçesiyle ... taraflı olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretlerinin kısmi olarak ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, iddia edilen ücretin gerçeği yansıtmadığını, fazla çalışma yapıldığı takdirde ücret bordroları ile tahakkuk ettirilip ödendiğini, ödemelerin fazla çalışmaları da kapsadığını, yıllık izin alacağının bulunmadığını, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, şantiyede konaklandığını, servis hizmetinin bulunmadığını, işçilik alacaklarının B.G. ve davacının kendi adına kayıtlı bulunan banka hesabına yatırıldığını, bunun dışında avans ödemelerinin de bordrolarda belli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... sözleşmesinin tazminatları ödenerek feshedildiğini, toplamda 38.866,44 TL ödendiği ve bunun 24.671,30 TL'sinin kıdem tazminatı olduğu, bakiye net 11.938,51 TL kıdem tazminatı alacağı olduğu, davacının ihbar tazminatı alacağı olduğu, bekçi olarak çalışan davacının haftada 18 saat fazla çalıştığı, davacı tanıklarının beyanları, işyerinin şantiye olması ve Özbekistan'da bulunması da dikkate alındığında davacının dinî bayramlarda ve millî bayramlarda çalıştığının tespit edildiği, davacının 27 ... izin alacağının bulunduğu ancak 07.02.2017 tarihinde izin alacaklarının ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kıdem tazminatı alacağına yabancı para cinsinden hükmolunması gerektiğini, fazla çalışma ücreti ve ... ... ve genel tatil ücreti alacağının eksik hüküm altına alındığını, alacağın zamanaşımına uğramadığını, hükmolunan alacaklara bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi oranının işletilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ücret tespitinin hatalı olduğunu, davacı tanıklarından birinin davası olduğunu, diğerlerinin dava hazırlığında olduğunu, fazla çalışma ücretinin ispatlanamadığını, hükme esas aldığı bilirkişi raporunda 1 ay için hep 5 hafta üzerinden fazla çalışma ücreti hesabı yapıldığını, davacının yıllık izinde olduğu ve çalışmadığı günler bulunduğunu, çalışılmayan bu günlerin hesaplamalardan dışlanması gerektiğini, bilirkişi raporunda fesihten sonraki her yıl için ... ... faiz hesabı yapılması ve bu faizlerin toplamının, davacıya kıdem tazminatına istinaden yapılan hesaplamadan düşülmesinin hatalı olduğunu, Mahkeme tarafından ayrıca faize hükmedilmesinin davacı lehine iki kez faiz alacağı doğmasına sebebiyet verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının ... sözleşmesinin feshinden sonra yaptığı kıdem tazminatı ödemeleri, ödeme tarihlerinden itibaren davacının en yüksek mevduat faizi alacağı hesap edilerek öncelikle faiz alacağından mahsup edilip "... ... akdinin fesih tarihi olan 25/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte" şeklinde hüküm kurulmasının davacı lehine mükerrer yararlanma niteliğinde olduğu, buna göre davacıya ödenen kıdem tazminatının hesaplanan kıdem tazminatından mahsup edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, yapılan mahsup işlemi sonucu davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı bulunmadığının tespit edildiği, kıdem tazminatının yabancı para cinsinden hesaplanmasında yasal bir engel olmamakla birlikte davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı bulunmadığından bu duruma dikkat çekilmesi ile yetinildiği, davacının kısmi dava açtığı, dava dilekçesinde 7.000,00 USD fazla çalışma ücreti ve 530,00 USD ... ... ve genel tatil ücreti istemekle bu tutarlar için zamanaşımının kesildiği, Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def'i değerlendirildikten sonra dava dilekçesi ile talep edilen miktar da eklenerek toplam fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağının belirlenmesi gerekirken sadece zamanaşımı def'ine göre hesap yapılmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle tarafların kıdem tazminatı, faiz türü ve zamanaşımı hesabına yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; kısmi ödemelerin öncelikle, davalı işveren kıdem tazminatı borcu bakımından, ... sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüt gerçekleştiğinden, ... sözleşmesi sona erdikten sonra işçiye yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faiz alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, fesih tarihinden sonra ilk ödemenin 2 yıl sonra, 10.03.2017 tarihinde yapıldığını, davalı işveren tarafından müvekkile 2017 yılı içinde yapılan son ödeme hariç, yapılan kısmi ödemelerin tamamı ve son yapılan ödemenin de bir kısmının ancak bu sürede işlemiş faizi karşıladığını, bu nedenle bakiye kıdem tazminatı alacağı talebinin reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve hüküm fıkrasındaki fazla çalışma ücreti ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücreti, talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve alacakların hesabı, davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubunun ne şekilde yapılacağı, faiz başlangıç tarihi hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 ... maddeleri.

3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 32, 41 ve 44 üncü maddeleri.

3.6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "II. Mahsup" "1. Kısmen ödemede" başlıklı 100 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.”

4.6098 sayılı Kanun'un "2. Birden çok borçta" "a. Borçlu ve alacaklının bildirimine göre" başlıklı 101 ... maddesi şu şekildedir:

"Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir.

Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır."

5. Dairemizin 04.10.2021 tarihli ve 2021/9545 Esas, 2021/13490 Karar sayılı kararının ilgili kısmı ise şöyledir:

"...

4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfı ile hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı borcu bakımından işveren ... sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüde düşer."

6. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 19...2019 tarihli ve 2016/15556 Esas, 2019/13457 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şu şekildedir:

"İşçinin işverenden bir alacağının, örneğin sadece kıdem tazminatı alacağının bulunduğu durumlarda, kısmi ödeme nedeniyle mahsup işlemi Borçlar Kanunu`nun 100. maddesi çerçevesinde yapılacaktır. Dairemiz uygulamasına göre, temerrüde düşmüş olan işverenin yaptığı kısmi ödeme işçinin bu hususta beyanda bulunup bulunmadığına bakılmaksızın öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6098 sayılı Kanun'un 101 ... maddesine göre birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödeme, ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edilir. Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhâl itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir. Ana borç, gecikmiş faiz ve giderleri olmak üzere toplam borç tutarının altında kalan her bir ödeme 6098 sayılı Kanun'un 100 üncü maddesinin birinci fıkrası anlamında kısmen yapılan ödemedir. Borçlu para borcunun faiz ve masraflarını ödemede temerrüde düşmemişse yaptığı kısmi ödemeyi anapara borcuna mahsup etme hakkına sahiptir. Borçlu, faiz ve masrafları ödemede temerrüde düşmüşse yaptığı kısmi ödeme öncelikle gecikmiş faiz ve masraf borçlarına mahsup edilecektir.

3. Somut olayda, davacının ... sözleşmesinin 25.01.2015 tarihinde feshedildiği, davalı işverenin ... sözleşmesinin feshinden sonra 10.03.2017, 13.09.2017, 09.10.2017, 10.11.2017, 20.12.2017 tarihlerinde "kıdem tazminatı" adı altında ödemeler yaptığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ödeme tarihlerine göre faiz hesaplandığı ve yapılan ödemeler öncelikle faiz alacağından düşülerek bakiye kıdem tazminatı alacağının hesaplandığı, Bölge Adliye Adliye Mahkemesince ise faiz hesabı dikkate alınmaksızın davacıya ödenen kıdem tazminatı, hesaplanan kıdem tazminatından mahsup edilerek sonuca ulaşıldığı anlaşılmıştır.

4. İlâmın İlgili Hukuk kısmında yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kıdem tazminatı borcu bakımından işveren, ... sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüde düşeceğinden bu tarih itibarıyla kıdem tazminatı alacağına faiz işlemeye başlayacaktır. Fesih tarihi 25.01.2015 tarihinden sonra davalı işverenin yaptığı her bir ödeme 6098 sayılı Kanun uyarınca kısmi ödeme niteliğinde olduğundan yapılan ödemelerin öncelikle ödeme tarihlerine göre hesaplanacak faiz alacağından düşülmesi ve bu mahsup sonucu kalan kıdem tazminatı alacağına ise son ödeme tarihi olan 20.12.2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime tabi tutularak karar verilmesi gerekirken yapılan ödemelerin toplam kıdem tazminatı alacağından mahsubu ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

5. Dava kısmi dava olarak açılmış olup davacının fazla çalışma alacağı ile ... ... ve genel tatil ücreti alacağına dava/ıslah ayrımı yapılarak faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.