Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2885 E. 2023/2711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendika yetki tespitine işverenin yaptığı itirazın reddi ve hükmedilen vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmakla, ret sebebi aynı olan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesindeki hatanın düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2109 E., 2022/1892 K.

DAVA TARİHİ : 20.09.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/150 E., 2022/76 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakanlıkça yapılan yetki tespiti işleminin kanuna aykırı olduğunu, yetki tespitinin yapıldığı tarih itibarıyla davalı Bakanlık yazısında belirtilen işçi sayısı ile müvekkili Şirket kayıtlarındaki sayıda farklılık bulunduğunu, işyerine ait başka bir işyeri sicil numarası bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin yetki incelemesi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu hususun araştırılması gerektiğini, birden fazla işyeri bulunması hâlinde işletme toplu ... sözleşmesi yapılmasının zorunlu olduğunu, işletme düzeyinde yapılması gerekirken işyeri bazında yapılmasının sözleşmeyi hükümsüz kılacağını, sendika üyeliğinin baskı ve tehdit nedeniyle olması hâlinde bunun tespiti gerektiğini, yetki talep tarihinde üye sayısının çoğunluğu sağlamadığını, Bakanlıkça bu husus dikkate almaksızın olumlu tespit yazısı gönderilmesinin hukuka aykırı oluğunu iddia ederek yetki tespiti işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davanın 6 ... gününde açılmamış ise süre yönünden reddi gerektiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 43 üncü maddesinde itiraz dilekçesi veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itirazın incelenmeksizin reddedileceğinin belirtildiğini, davacı tarafın somut delil sunulmadığından itirazın incelenmeksizin reddi gerektiğini, yetki tespitinde 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan bildirimlerin esas alındığını, davalı Sendikanın yetki başvurusunu ....09.2021 tarihinde yaptığını, SGK'ya işverence yapılan tesciller ve e-Devlet üzerinden yapılan üyelik ve üyelikten çekilme kayıtlarına göre davacı işyerinin aynı işkolunda bulunan bir işyerinin bulunduğunu, bu bağlamda işyeri düzeyinde yetki tespiti yapıldığını, başvuru tarihi itibarıyla 255 çalışan ve yetki için müracaat eden Sendikaya üye 135 işçi olduğundan Sendikaya olumlu yetki tespiti verildiğini, kanun gereği üyelik ve çekilmenin e-Devlet üzerinden yapıldığını ve eş zamanlı olarak Sendika ve Bakanlığa ulaştığını, davacı işverene ait 12 No.lu metal işkolunda yetki tespiti tarihinde bir adet işyeri bulunduğunu ve Sendikanın %50 den fazla çoğunluk şartını sağladığını, Sendikanın kanunun aradığı işkolunda çalışanların %1 üye sayısı ve işyerinde yarıdan fazlası çoğunluğa sahip oluğunu ve kanunun aradığı şartları taşıdığını, baskı ile üye olunduğu iddiasına e-Devlet şifresi ile üye olunması nedeniyle katılmanın mümkün olmadığını, yetki tespitinin hukuka uygun oluğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı taraf hukuken geçerli ve somut delil sunmadığından itirazın incelenmeksizin reddi gerektiğini, başvuru tarihinde kaç işçi çalıştığına ilişkin somut beyan bulunmadığını, bunun somutlaştırılması gerektiğini, diğer işyerlerinin araştırılması gerektiği belirtilmişse de metal işkolunda kaç işyeri ve kaç çalışan olduğunun belirtilmediğini, sadece bir işyerlerinin bulunduğunu, iddiaların yetkiyi uzatmak maksatlı oluğunu, üyeliklerin baskı ile alındığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, tersine işverence e-Devlet şifreleri alınarak Sendikaya üye olup olmadıklarının sorgulandığını ve istifa etmeleri için baskı yapıldığını, baskıya rağmen yeterli çoğunluğun sağlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı vekili Şirketin tür değişikliğine giderek anonim şirket olduğunu ve iki farklı tüzel kişiliği olmadığını, bu nedenle Kentpar Otomotiv Yedek Parça AŞ'nin çalışanlarının da yetki tespitinde dikkate alınması gerektiğini belirterek itiraz etmiş ise de Kentpar Otomotiv Yedek Parça AŞ' nin dava açıldıktan sonra 31.12.2021 tarihinde tür değişikliğine gitmesi ve davacı Limited Şirketin anonim şirket olması sonucunda davacı Şirketin devamı niteliğinde olduğu ve çalışanlarının davacı Şirket çalışanlarıyla aynı olduğu, kaldı ki tür değişiklinin 31.12.2021 tarihinde yani yetki tespiti tarihinden sonra yapıldığı, bu nedenle bu durumun yetki tespitine bir etkisinin bulunmadığı kanaatine varıldığı ve yetki başvuru tarihi olan ....09.2021 tarihi itibarıyla davalı Sendikanın davacı işyerinde %50+1 oranında yeterli çoğunluğu sağladığı, sendika üyeliklerine ilişkin herhangi bir usulsüzlük yapıldığına dair bir delil bulunmadığı, bu itibarla yasal şartların gerçekleşmiş olduğu ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde ve yargılama safhasında belirttiği iddiaları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işkoluna itiraz olmadığından keşif itirazının yerinde bulunmadığı, yine ....09.2021 tarihi itibarıyla davacıya ait işyerlerinde sendika üyesi olan işçilerin üyelik başvuru ve onay tarihleri, varsa istifa tarihlerini de gösterir şekilde sendika üyelik fişlerinin dosyada bulunduğu, Bakanlıkça yetki tespit tarihi itibarıyla davalı Sendikaya üye olduğu bildirilen 135 işçinin ....09.2021 tarihi itibarıyla davalı Sendikanın üyesi oldukları, bu tarih itibarıyla istifa yahut işten çıkarmanın söz konusu olmadığı, Sendika üyeliğinden çekilmeler ile işkolu değişikliği ve işsizlik ve benzeri nedenler ile üyelikleri düşürülenlerin üyeliklerinin yetki tespiti başvurusundan sonra ortaya çıkmış olması dikkate alındığında Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 26.05.2022 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince rapora itirazlarının dikkate alınmadan ve yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu, SGK’ya müzekkere yazılarak müvekkili Şirket bünyesinde ....09.2021 tarihindeki çalışan sayısının tam olarak bildirilmesinin talep edilmesi gerektiğini, davalı Sendika üyesi olup davacı işyerinde çalışan sayısının da tam ve net olarak tespit edilemediğini, İstinaf Mahkemesinin kararında hiçbir gerekçe bulunmadığını, keşif yapılmadığını, sendika üyeliklerinin sıhhatinin araştırılmadığını, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ve hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

6. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) "Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

"Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine ..., ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut dosyada, davanın reddine karar verilmiş olmakla ret sebebi aynı olduğu hâlde İlk Derece Mahkemesince davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücreti hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) ve (4) numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine (3) numaralı bent olarak;

"3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücreti Tarifesi'nin 3 üncü maddesinin ikinci bendi gereğince 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine," bendinin yazılmasına, sonraki bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.