Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4491 E. 2023/4172 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların kıdem tazminatından hangi oranda sorumlu oldukları ve davacının talebinin kısmi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde kıdem tazminatını yalnızca asıl işverenden talep etmesi ve bu talebin taleple bağlılık ilkesi gereğince hüküm altına alınmasının asıl işverenin diğer sorumlulara rücu hakkını engellemediği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2020/105 E., 2021/34 K.

DAVA TARİHİ : 11.02.2015

KARAR : Direnme

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Mahkemece verilen direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediyenin asıl işveren işyerinde diğer davalı alt işverenler nezdinde 02.01.2008-31.12.2014 tarihleri arasında ... ve bahçelerin bakım ve temizliğinde inşaat fayans ustası olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin alt işverenlerce haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatının yalnızca davalı Belediyeden, ihbar tazminatının ise davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı Belediyeye başvuru yapılmasının dava şartı olduğunu ve davacının başvuru yapmadan dava açtığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işvereninin diğer davalı Şirketler olduğunu, davalı İdarenin davacının işvereni olmadığını, davacının hangi ihale dönemlerinde hangi firmalar aracılığıyla Belediyeye hizmet vermiş ise taleplerini o şirketlere yöneltmesi gerektiğini, Belediyenin feshin sebebi, geçerliliği veya haklılığı hususlarında bilgi sahibi olmadığı gibi bu konularda tasarruf hakkı da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Şirketler vekili cevap dilekçesinde; davacının işten çıkartılması gibi bir durum söz konusu olmadığını, davalı firmanın aldığı ihale, ihale süresi sonunda sona erdiğini, buna bağlı olarak davacının ... sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini, yeni ihale alan firmanın davacıyı çalıştırması gerektiğini, yönetim yetkisinin tamamen diğer davalı Belediyede olduğunu davacının gerçekte diğer davalı Belediyenin işçisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.12.2015 tarihli ve 2015/115 Esas, 2015/732 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı işyerinde 02.01.2008-31.12.2014 tarihleri arasında aralıklı çalışmasının bulunduğu, brüt ücretinin 1.470,44 TL olduğu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence ispat edilemediği gerekçesiyle hak kazanılan 9.781,11 TL brüt kıdem tazminatının taleple bağlılık ilkesi doğrultusunda davalı Belediyeden alınarak davacıya verilmesine, hak kazanılan 2.744,82 TL brüt ihbar tazminatının ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı ... Tem. İnş. Turz. Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 15.01.2020 tarihli ve 2017/14014 Esas, 2020/388 Karar sayılı kararıyla; dava dilekçesinde dava konusu alacakların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiği hâlde Mahkemece kıdem tazminatından asıl işveren Belediyenin ... başına sorumlu tutulması ve alt işverenlere rücu hakkını engelleyecek şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hak kazanılan kıdem tazminatı yönünden asıl işveren ve alt işverenlerin birlikte sorumluluğu kanun gereği olsa da davacının dava dilekçesinde kıdem tazminatının sadece davalı Belediyeden tahsilini talep ettiği diğer davalılardan kıdem tazminatı talebinde bulunulmadığı, davacının kısmi ıslah dilekçesinin davalı Şirketler yönünden ek dava dilekçesi olarak kabul edilemeyeceği, emsal işçilerin dosyalarının Yargıtay 7. Hukuk Dairesince onandığı gerekçesiyle bozma ilâmına karşı direnilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacı ile müvekkili Belediye arasında işçi işveren ilişkisi olmadığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 112 nci maddesine göre yazılı başvuru yapılmadan dava yoluna gidilemeyeceğini, belirli süreli ... sözleşmesinin sona ermesinin davacıya kıdem ve ihbar tazminatı kazandırmayacağını, ıslah dilekçesine itibar edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıların kıdem tazminatından sorumluluğuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un 112 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilerek dava konusu kıdem tazminatından yalnızca davalı asıl işverenin sorumlu tutulmasının asıl işverenin diğer sorumlulara rücu hakkını ortadan kaldırmadığı anlaşılmış olup bu hususta davacı temyizi bulunmadığından kıdem tazminatının yazılı şekilde hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.