"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4594 E., 2023/95 K.
DAVA TARİHİ : 10.03.2022
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/103 E., 2022/285 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; yetki tespitinin hukuka aykırı olduğunu, yetki tespitinde bahsi geçen yerlerin işletme değil işyeri olduğunu, işyeri kavramı ile işletme kavramı arasında fark olduğunu, davalı ... İplik-... Sendikası tarafından gerekli işyeri çoğunluğunun sağlanamadığını, çoğunluğun tespiti açısından başvuru tarihinin esas alınması gerektiğini, Bakanlık yazısındaki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) numaraları yazılmış yerlerin sıralı ve birbirini tamamlayıcı işlemlerin yapıldığı yerler olduğunu, dolayısıyla yetki tespitinde çoğunluğun 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) ilgili maddelerinde bahsi geçen %40+1 çoğunluk değil %50+1 çoğunluğa göre belirleneceğini, benzer uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararı bulunduğunu, bu konunun kamu düzeni ile alakalı olduğunu, işyerindeki işkolu ve işyeri işletme ayrımı açık olmadan yapılan yetki tespitinin hukuka aykırı olduğunu, davalı Bakanlığın tespit yazısında belirtilen dört sicil numarasında sırasıyla, iplik-karışım, iplik, dokuma, boyahane olmak üzere 4 işyeri bulunduğunu, ancak bu işyerlerinin üretim faaliyeti açısından birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu, amaçsal birlik ve bütünlük içerisinde olduklarını, mevcut yerlerin farklı yerler olarak değerlendirilmesinin somut duruma ve gerçekliğe uygun olmadığını, hepsinin bütün bir şekilde işyeri kavramı içerisinde yer aldığını, buna göre davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolu itibarıyla da davacı Şirkete ait işyerinde toplu ... sözleşmesi yapma yetkisi bulunmadığını, yetki tespitine ilişkin üye sayısında hata olduğunu, Sendikaya verilen yetkinin işletme toplu ... sözleşmesinde yetkili olduğu düşünülse dahi yeterli sayının sağlanamadığını, davalı Şirket sahiplerine ait olan aynı amaç, aynı yönetim birliği aynı sermaye pay dağılımı olan işyerlerinin de bu işletmeye dâhil edilmesi gerektiğini iddia ederek yetki tespiti belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık sistemine yansıyan bilgilere göre davacı işverene ait yetki tespiti için başvuran Sendika ile aynı işkolunda bulunan 4 işyeri bulunduğunu, bu bağlamda işletme düzeyinde yetki tespit işlemi yapıldığını, işyerlerinde başvuru tarihi itibarıyla 993 işçi çalıştığını, 515 işçinin yetki tespiti için başvuran Sendikaya üye olduğunu (%51,86), bu doğrultuda davalı Sendikaya olumlu yetki tespiti verildiğini, davacı iddiasının esas olarak işkolu itirazı niteliğinde olduğunu, bu itirazın mevcut yetki uyuşmazlığında ileri sürülemeyeceğini, ancak bir sonraki dönem için geçerli olacağını, hukuk devleti kavramı çerçevesinde hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri nazara alındığında uyuşmazlığın yetki tespiti için başvuru tarihindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğinin de tartışmasız olduğunu, bu anlamda olmak üzere farklı işkollarında yer alan işyerlerinin ... bir işyeri yahut işletme niteliğinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı işverenin işbu davadaki iddia ve istemlerinin tümüyle gerçek dışı, dayanaksız ve kötüniyetli olduğunu, ilgili yasal düzenlemeler uyarınca davalı Sendikaca bizzat davacı işverenin tescil ve talepleri çerçevesinde oluşturulmuş Bakanlık kayıtları esas alınmak suretiyle yetki tespit başvurusunda bulunulduğunu ve bu sistemin de işverenin bildirimlerine dayalı sistem uyarınca gerçekleştirildiğini, konuyla ilgili olarak birçok Yargıtay kararı bulunduğunu, davacı tarafın iddia ve itirazlarına itibar edilmesi ve Şirikçioğlu İplik ve Denim İşlt. San. Tic. AŞ'ye ait 4 birimin ... bir işyeri kabul edilmesi durum ve ihtimalinde dahi davalı Sendika lehine tesis edilmiş çoğunluk tespit işleminin mevzuata uygun ve yerinde olduğu hukuki gerçeğinin değişmeyeceğini, çünkü bu değerlendirme ve kabulde dahi başvuru tarihi olan 25.02.2022 itibarıyla tespite konu anılan 4 birimde çalışan toplam işçi sayısının 993 olduğunu, kanunun aradığı yarıdan fazla çoğunluk /yeterlik sayısının 497 olduğunu, müvekkili Sendikanın 515 üyesiyle kanunun aradığı çoğunluk sayısına çok daha fazlasıyla sahip bulunduğunu, sendikaya üyelik ve istifa işlemlerinin e-Devlet kapısı üzerinden ve Bakanlık nezdinde oluşturulmuş otomasyon yetki sistemi çerçevesinde internet ortamında ilgili işçi ile anılan sistem arasındaki doğrulama kodlarıyla gerçekleştirildiğini, anılan üyelik ve istifa işlemlerinin gerçekleştirilmesinde Sendikanın herhangi bir dahli veya katılımı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespite konu işletme bünyesinde toplam 993 sigortalı işçinin olduğu, bunlardan 515 işçi ... (010 Kodlu) üyesi olduğundan davalı Sendikanın işletme bazında %40’lık çoğunluğu sağladığı ve yetki tespiti işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Sendikaya toplu ... sözleşmesi yapmak için işletme bazlı yetki verildiğini, ancak yetki verilen yerler işyeri niteliğinde olduğundan kamu düzenine aykırı bir durum olduğunu, yerinde uzman bilirkişilerce inceleme yapılmadığından eksik inceleme nedeniyle karar verildiğini, işyerlerinin birbirleri ile bağımlı aynı üretim sürecinin parçaları olduğunu, bu hususta tanıklarının dinlenmediğini, idari kadronun değerlendirmeye alınmamasının yanlış olduğunu, yetki başvuru tarihi ile aynı gün sendikaya üye olan işçiler arasında saat farkının dikkate alınmadığını, bilirkişi heyetinde sendika alanında uzman bir bilirkişinin bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Sendikanın %1'lik işkolu barajını aştığı, 1092834 sicil numaralı işyerinin işkolu farklı olduğundan yetki tespitinde Bakanlıkça nazara alınmadığı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısı 993 olup davalı Sendikaya 515 üye işçi olduğu anlaşılmakla çoğunluğun sağlanmış olduğu, davacı Şirkete ait aynı işkoluna ilişkin birden çok işyeri bulunduğundan işletme bazında toplu ... sözleşmesi yapılması yönündeki değerlendirmenin yerinde görüldüğü, kayıtlar doğrultusunda değerlendirme yapıldığından ve davanın hızlı bir şekilde sonuca bağlanması gerektiğinden tanıkların dinlenmemesinin sonuca etkili bir eksiklik olarak görülmediği, 1092834 sicil numaralı işyerinin işkolu farklı olduğu gibi aksi düşünülse bile bu işyerinde çalışan 38 kişinin %40'ı aşan çogunluğa etki edemeyeceği değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu ve istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yetki tespitindeki yerlerin işletme niteliğinde olmayıp işyeri niteliğinde olduğunu, müvekkiline ait sadece ... ilinde değil, ..., ... ilinde üretim ve pazarlama amacına yönelik tesisler de bulunduğunu, ancak Mahkemece sadece ... ilinde bulunan yerlerin dikkate alınarak hatalı bir tahkikat yürütüldüğünü, Mahkemenin iddialarını hiçbir gerekçe göstermeksizin değerlendirmeden ve sadece üye işçi sayılarının kontrolü sağlanarak sonuca gittiğini, müvekkili bünyesinde yer alan idari kadronun değerlendirmeye alınmamasının ve bu konuda bir araştırma yapılmamasının hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, davalı Sendika tarafından yapılan yetki başvuru tarihi ile aynı gün olan 25.02.2022 tarihinde Sendikaya üye olan işçiler yönünden başvuru tarihi ile üyelik başvurusu arasındaki zaman farkı gözetilmeksizin onlarca işçinin ilgili sendika üyesi gibi değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece yapılan tahkikat sürecinde alınan bilirkişi raporunun somut uyuşmazlığın çözümünde yeterli olmayıp bilirkişilerin sendikalar ve toplu ... sözleşmesi konusunda uzmanlıklarının bulunmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, isimleri bildirilen bir kısım çalışanların yetki tespiti başvuru tarihi ile aynı gün Sendikaua üye olduğu, ancak bu üyeliklerin zamanlaması irdelenmeksizin işçilerin toplam üye sayısına dâhil edilmesinin hatalı olduğunu iddia etmiş ise de, çoğunluk nisabında esas alınan çalışan ve sendika üye sayıları gözetildiğinde yetki tespiti başvuru tarihinde yapıldığı iddia edilen bu üyeliklerin sonuca etkili olmadığının anlaşılması karşısında bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.