"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2867 E., 2022/1855 K.
KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanınkısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 27. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/368 E., 2022/483 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 05.03.2013-26.07.2021 tarihleri arasında usta soğuk meze şefi olarak aylık 6.900,00 TL net ücret ile çalıştığını, ücretin bir kısmının bankadan bir kısmının ise elden ödendiğini, haftanın 6 günü 21.00-10.00 saatleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin sebep gösterilmeksizin davalı tarafça feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile Temmuz 2021 ayına ait ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işyerinde salata ustası olarak aylık brüt 4.336,21 TL ücret ile çalıştığını, davacının günde 7,20 saat ortalama çalışma yaptığını, 26.07.2021 tarihinde davacının idari işler müdürüne küfür ederek saldırdığını, ifadesinin alınmak üzere davet edildiğini ancak davacının mazeretsiz bir şekilde işyerini terk ettiğini, bunun üzerine davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanları ve emsal ücret araştırması sonucunda davacının işyerinde aylık ücretinin brüt 10.226,56 TL olduğunun belirlendiği, davalı tarafça sunulan kamera kayıtlarının çözümünde hakaret içerikli sözün ilk kez davalı işyeri idari işler müdürü tarafından söylendiği, davacının da bunun üzerine karışılık verdiği, davacının eyleminin ... sözleşmesinin haklı nedenle feshini gerektirecek ağırlıkta olmadığı, davacının meze ustalığı yanında servis şoförlüğü de yaptığı anlaşıldığından tanık beyanları doğrultusunda fazla çalışma ve ... bayram ve genel tatil ücretlerinin hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirttiği hususlarla birlikte idari işler amirinin davacıya görevini yapması yönünde beyanda bulunmasına rağmen davacının "lan" diye hitap ettiğini, ayrıca davacının devamında ağır küfürler ve hakaret ettiğini, davacının fazla çalışma yapması hâlinde ödendiğini, davacının bordroları ihtirazî kayıt koymaksızın imzaladığını, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının amiri konumunda bulunan diğer işçiye söylediği "lan" kelimesinin tartışma sırasında söylenen hakaret içermeyen lüzumsuz, kaba söz olduğunu, olayın devamında ise davacının dava dışı diğer işçinin sözlerine cevap verdiğini, feshin haklı nedene dayanmayıp olsa olsa geçerli nedene dayandığı; tanık beyanları, emsal ücret araştırması ile davacının kıdemi ve yaptığı ... gözönüne alındığında kabul edilen aylık ücret miktarının dosya kapsamına uygun olduğu ancak tanık beyanları ve servis güzergâhı doğrultusunda davacının haftalık 18 saat fazla çalışması olduğunun kabul edilmesi gerekirken haftada 24 saat üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin yetersiz olduğunu, istinaf sebebi olarak belirtilmemesine rağmen %40 indirim yapılmasının hatalı olduğunu, davacının haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aylık ücret miktarı ile fazla çalışma ücreti, alacakların ispatı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 25, 32, 41 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Dairemizin 23.01.2023 tarihli ve 2023/121 Esas, 2023/1189 Karar sayılı ilâmının fazla çalışmanın ispatına ilişkin ilgili kısmı şu şekildedir:
"...Ücret bordrosundaki ücretin, davacının gerçek ücret miktarını yansıtmadığının anlaşılması hâlinde, bordroların imzalı ve imzasız oluşuna göre bir ayrım yapılması gerekmektedir. Bu hâlde imzalı bordroda yer alan fazla çalışma saati davacıyı bağlayacağından, davacı bordrodaki süreden daha fazla süre ile çalıştığını ancak yazılı bir delil ile ispat edebilir. Davacının imzalı bordrodaki süreden daha fazla çalıştığını yazılı delil ile ispat etmesi hâlinde, bordroda ödendiği belirtilen fazla çalışma ücreti davacının gerçek ücreti üzerinden hesaplanan alacaklardan mahsup edilir. İmzalı bordrodaki fazla çalışma süresinden daha fazla çalışma yapıldığının yazılı kayıtlar ile ispat edilememesi durumunda, bordrodaki fazla çalışma saati ile bağlı kalınarak değerlendirme yapılır. Yani bordrodaki fazla çalışma süresinin işçinin gerçek fazla çalışma süresini yansıttığı, ancak karşılığı olan ücretin gerçek fazla çalışma ücretini yansıtmadığı kabul edilir. Davacının bordrodaki fazla çalışma süresinin karşılığı olan fazla çalışma ücreti gerçek ücret miktarı üzerinden yeniden hesaplanır. Bu halde de bordrodaki tahakkuk miktarı hesaplanan alacaktan mahsup edilir ..."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davacı 6.900,00 TL net ücreti ile çalıştığını davalı ise brüt 4.336,21 TL ücret ile çalıştığını belirtmiştir. Mahkemece emsal ücret araştırması sendikalardan sorulmuş olup 6.500,00-7.000,00 TL ve 4.000,00-5.500,00 TL ücret alabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı tanığı A.K. 11.02.2022 tarihli duruşmada kendisinin salatacı, davacının ise şef olduğunu kendisinin şu anda 5.100,00 TL ücret aldığını bildirmiştir. Aynı duruşmada dinlenen davalı tanığı R.K. ise davacının 4.500,00 TL ücret ile çalıştığını belirtmiştir. Emsal ücret araştırmaları, davacı tanığının beyanı doğrultusunda davacının 6.900,00 TL ücret ile çalıştığı kabul edilmiştir. Ancak davacı işçinin ... sözleşmesi 2021 yılı Temmuz ayında feshedilmiş olup duruşmada dinlenen davacı tanığı kendisinin 2022 yılına ait ücretinin 5.100,00 TL olduğunu belirtmiştir. Bu hâlde davacı işçi aylık 6.900,00 TL net ücret ile çalıştığını ispat edememiş olup davalı tanık beyanı dikkate alınarak davacının aylık 4.500,00 TL ücret ile çalıştığının kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3. Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık fazla çalışma ücretine ilişkindir.
4. Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğinde yer alan ücret bordrolarının bir kısmının imzalı olduğu, fazla çalışma tahakkuku bulunduğu ve fazla çalışma süresinin gösterildiği görülmektedir. Bu durumda davacının bu bordrolarda belirtilenden daha fazla süre ile çalıştığı iddiasının ispatı, ancak yazılı kayıtlar ile mümkün olabilir. Başka bir anlatımla imzalı bordroda fazla çalışma saati bulunması hâlinde, tanık anlatımları ile belirlenen çalışma saatlerine göre değil, bordroda yazılı olan fazla çalışma saati esas alınarak ve davacının belirlenen gerçek ücreti üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Bu hâlde Mahkemece ilâmın (2) numaralı paragrafında belirtildiği üzere davacının aylık ücretinin 4.500,00 TL olduğunun kabulü ile imzalı ve fazla çalışma tahakkuku bulunan dönemler yönünden bordroda gösterilen fazla çalışma süresi üzerinden davacının gerçek ücreti esas alınarak hesaplanan fazla çalışma ücretinden bordrodaki fazla çalışma ücreti ödemesinin mahsubu suretiyle hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.