"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1666 E., 2022/1807 K.
DAVA TARİHİ : 25.10.2016
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında ... 11. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma sonrası kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 43.951,65 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 09.08.2010 tarihinden 2016 yılı Mayıs ayına kadar şantiye şefi olarak çalıştığını, en son 5.960,00 TL ücret aldığını, müvekkiline yemek ve araç sağlandığını ve telefon faturasının da işveren tarafından ödendiğini, davalıya ait işyerinde kış sezonu 08.00 - 18.00 saatleri arasında, yaz sezonu 08.00 - 20.00 saatleri arasında pazar günleri hariç haftanın 6 günü çalışma yapıldığını, müvekkilinin millî bayramlar ile dinî bayramların 3 üncü ve 4 üncü günü çalışmaya devam ettiğini, yıllık izinlerini hiç kullanmadığını, söz konusu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, ayrıca davacının mayıs ayına ait ödenmeyen 9 günlük ücret alacağının bulunduğunu; davacının fazla çalışma ücreti alacaklarının ödenmemesi, Şirketin bazı taşeronlara zamanında ödeme yapmaması gibi işyerindeki birtakım aksaklıklarla ilgili olarak Şirket sahibi ile yapılan görüşmede şartların bu şekilde olduğunun, fazla çalışma ücreti ödenmesi şeklinde bir uygulamalarının olmadığının, kıdem tazminatı da dâhil tüm alacaklarının istifa dilekçesi vermesi hâlinde kendisine ödeneceğinin belirtildiğini, istifa dilekçesi vermesi hâlinde davalı Şirketin de ortağı olduğu adi şirket ortaklığından satın aldığı evin tapusunun da verileceğinin söylendiğini ve davacının iradesi sakatlanarak alacaklarının ödeneceği vaadine güvenerek istifa dilekçesi verdiğini, şarta bağlı istifanın kabul edilmemesi gerektiğini; ayrıca müvekkilinin alacaklarını almadığı hâlde bu hakların verileceğini düşünerek aldığına dair ibraname de imzaladığını; ancak ibranamede miktar belirtilmediğini, kendi rızası ile istifa eden bir işçinin aynı zamanda ibraname imzalamasının istifa dilekçesi ile çeliştiğini, ibranamenin banka aracılığıyla yapılan ödeme de söz konusu olmadığından geçersiz kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası açılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının inşaat mühendisi sıfatı ile çalışırken başka kişi ve şirketlere de danışmanlık adı altında hizmet verdiğini, tüm emek ve çalışmasını işveren Şirkete ayırmadığını, bu durumun kabul edilebilir olmadığı bildirilmiş ise de davacının bu yöndeki eylem ve işlemlerinden vazgeçmediğini, davacının 09.05.2016 tarihinde verdiği istifa dilekçesiyle kendi isteğiyle işten ayrıldığını, iradesinin sakatlandığı iddiasının soyut bir iddia olduğunu, yöneticilik görevini haiz bir kişinin bu yönde bir dilekçe vermesi hâlinde kendisine alacaklarının ödeneceği yönündeki telkine itibar etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, istifa dilekçesinin herhangi bir şekilde şarta bağlılık içermediğini, bizzat davacının elinin ürünü olduğunu, davacının şantiye şefi olması nedeni ile yönetici konumunda olduğunu ve çalışma saatlerini kendisinin belirleyebildiğini, bu nedenle fazla çalışma alacağına hak kazanamadığını, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatillerde çalışma yapmayan davacının söz konusu taleplerinin de reddi gerektiğini, davacının 9 günlük ücret alacağının kendisine ödendiğini, zira davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğini, ibraname içeriği dikkate alındığında davacının yıllık izin alacağının da bulunmadığını, ibranamenin fazla çalışma, hafta tatili gibi diğer davacı talepleri için de geçerli olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ....11.2018 tarihli ve 2016/653 Esas, 2018/516 Karar sayılı kararıyla; davalı tanığı F.D'nin beyanı uyarınca davacının istifa dilekçesinin gerçek iradesini yansıtmadığının sabit olduğu, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığı, ayrıca davacının ödenmeyen bakiye ücret, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2021 tarihli ve 2019/190 Esas, 2021/2026 Karar sayılı kararıyla; davacının 23.10.2010 - 09.05.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde şantiye şefi olarak çalıştığı, davacının haklarını elde edebilmek için istifa dilekçesi verdiği ve feshin davacı işçi tarafından haklı sebeple yapıldığı, fesih davacı işçi tarafından yapıldığından davacının ihbar tazminatına hak kazanamayacağı anlaşılmakla Mahkemece kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi isabetli ise de ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.....2022 tarihli ve 2022/7234 Esas, 2022/8054 Karar sayılı kararıyla; davacının davalıya ait şantiyede şantiye şefi olduğu, üst düzey yönetici konumunda olan davacının çalışma saatlerini, çalışma düzenini kendisinin belirlediği, ücret seviyesi de dikkate alındığında davacının fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, davacıya ödenen 5.731,41 TL yıllık izin ücretinin mahsubu gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda davalıya ait şantiyede şantiye şefi olan davacının çalışma saatlerini ve çalışma düzenini kendisinin belirlediği, üst düzey yönetici konumunda olduğu, bu sebeple fazla çalışma ücreti alacağının reddi gerektiği; davalı tarafça yapılan ödemenin yıllık izin ücreti alacağından mahsubu ile davacının brüt 14.521,69 TL yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin istifa iradesinin fesada uğratıldığının tanık beyanları ile sabit olduğunu, bu durumda gerçek bir istifadan bahsedilemeyeceğini, ... sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği kabul edilerek ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin şantiye şefi olarak çalışmış olmasının ... başına üst düzey yönetici olduğunun kanıtı olamayacağını, müvekkilinin davalı Şirketten gelen talimatları yerine getirdiğini, kendi çalışma saatlerini kendisinin belirlemediğini, şirket müdürleri ve şirket sahibinin belirlediği mesai saatlerine uymak zorunda olduğnun tanık beyanları ile ispatlandığını, fazla çalışma ücreti talebinin reddinin, yıllık izin ücreti alacağının kısmen kabulünün hatalı olduğunu, ... bayram ve genel tatil ücreti alacağına uygulanan indirim oranının fazla olduğunu, ayda iki pazar hafta tatilinde çalışıldığı tanık beyanı ile ispatlanmasına rağmen hafta tatili ücretinin reddine karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve yıllık izin ücreti alacağının miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 53, 57 nci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.