"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme kararının davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesinin 05.06.2017 tarihli ve 05.06.2017 Esas, 2017/13340 karar sayılı ilâmı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Köy Hizmetleri Müdürlüğünde işe başladığı tarihten kadrolu işçi statüsüne geçirildiği 02.02.2001 tarihine kadar geçici işçi statüsünde çalıştırıldığını, sürekli işçi kadrosuna geçirildiği tarihte yürürlükte bulanan 01.03.1999-28.02.2002 yürürlük süreli 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde çalıştırıldığı pozisyona tâbi olduğu ücret skalasının yanlış tespit edildiğini, toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanırken mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemin dikkate alınmadığını, sanki ilk defa 02.02.2001 tarihinde işe girmiş gibi değerlendirilerek ücretinin tespit edildiğini, mevsimlik işçi olarak işe başladığı tarihten daimi statüye geçtiği tarihe kadar olan hizmet süresinin toplamına göre belirlenecek derece ve kademesi dikkate alınarak ücret intibakının yapılması gerektiğini belirterek eksik ödenen fark ücret, ikramiye, ilave tediye, vardiya zammı, hafta tatili ücreti, seyyar görev tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımının dolduğunu, 21.11.2011 tarihinden sonra Karayolları Genel Müdürlüğünde çalıştığı döneme ilişkin kendilerine husumet düşmeyeceğini, ikramiye ve ilave tediyelerin prime tâbi olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, nakilden sonra Kurumdan ücret almadığı için promosyon ücreti ödenmediğini, harcırahının da Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından ödenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.12.2013 tarihli2012/40 Esas Esas, 2013/1043 Karar sayılı kararı ile; davacının haftanın 5 günü çalıştığı, bundan dolayı hafta tatili ücreti talebinin yerinde olmadığı, ayrıca ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunmadığı, davacının seyyar görev tazminatı talebinin yerinde olmadığı, davacının sendika üyesi olduğu, toplu iş sözleşmesinin 104 üncü maddesi gereğince davacının ikramiye alacağına hak kazandığı, gece bekçisi olarak çalıştığından toplu iş sözleşmesinin 95 ... maddesi gereğince vardiya zammına hak kazandığı, toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmü gereğince fiili çalışma durumuna göre ücret ödenmesinin gerekli olduğu ancak davacıya düz işçi pozisyonunda bulunduğu gerekçesi ile ücretlerinin eksik ödendiği, davacının işverenin kamu kurumu olması nedeni ile ilave tediye ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesinin 18.03.2014 tarihli ve 2014/3165 Esas, 2014/6542 Karar sayılı kararıyla; davacı işçinin 22.10.2000 tarihinde, Türk-İş ile Hükümet arasında yapılan Protokol kapsamında sürekli işçi kadrosuna atandığı, Protokolde geçici işçilerin mevcut ücretleri üzerinden sürekli işçi kadrolarına geçirilecekleri, bu işlemin işçinin isteğine bağlı olduğunun açıkça belirtildiği, davacının bu şartlar altında sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, sürekli işçi kadrosuna geçirilme koşullarını bildiği ve yapılan işlem rızası çerçevesinde yapıldığı hâlde on yıldan fazla bir süre geçtikten sonra Protokol hükümlerini göz önünde bulundurmadan fark ücret isteğinde bulunmasının dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı, dosya içeriğine göre davalı işverence Protokol hükümlerine uygun olarak davacının intibak işlemi yapılmış olup, buna göre fark ücret isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 25.09.2014 tarihli 2014/534 Esas, 2014/705 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.03.2015 tarihli ve 2015/4787 Esas, 2015/9960 Karar sayılı ilâmı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
3. Davacı vekilinin onama ilâmındaki maddi hatanın düzeltilmesi talebi kabul edilerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 05.06.2017 tarihli ve 2017/34157 Esas, 2017/13340 Karar sayılı kararıyla; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2015 tarihli ve 2015/7-1115 Esas, 2015/2541 Karar sayılı kararında geçici işçilikte geçen sürelerin daimî kadroya geçişte kademe ve derece intibakında dikkate alınması gerektiği kabul edildiğinden uygulama birliği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri uyarınca, davacının derece ve kademesinin belirlenerek varsa fark alacaklarının, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (6360 sayılı Kanun) 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 1 ... maddesinin beşinci fıkrası ile tüzel kişiliği kaldırılan davalı Ankara İl ... İdaresinin, anılan tarihte devam eden eldeki davaya ilişkin devir işleminin yapıldığı Ankara Büyükşehir Belediyesine karşı hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 27.07.1990 tarihinden itibaren Ankara İl ... İdaresi nezdinde hizmet kaydının bulunduğu, bilahare yasa değişikliği ile davacının çalışmasına davaya dâhil olan Ankara Büyükşehir Belediyesi uhdesinde devam ettiği, davacının tüm hak ve alacakları ile birlikte özlük haklarının Ankara Büyükşehir Belediyesine devredildiği, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin güncel emsal nitelikteki kararları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2015 tarihli ve 2015/7-1115 Esas ve 2015/2541 Karar sayılı kararında "davacının kadroya geçirilmeden evvelki çalışmalarının çalışma süresine dahil edilmesi suretiyle derece ve kademesinin belirlenerek eğer var ise fark alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği" şeklinde belirtildiği, buna göre bilirkişi raporunda davacının, davalı işverenden talep edebileceği alacakların tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 ... maddesinin onuncu fıkrasına göre davacının ücreti ile mali ve sosyal haklarının, İl ... İdaresiyle ... Sendikası arasında imzalanan 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasını kapsayan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlendiğini, davacının yevmiye farkı ve buna bağlı olarak hesaplanan ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının bulunmadığını ve davacının tüm ikramiyelerini aldığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının talep ettiği alacakların bozma doğrultusunda tespit edilip edilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.