"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki iş müfettişi raporunun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından inceleme teftişine tâbi tutulduğu ve raporda, “Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçmayı amaçlayan bir tespitin yapılamadığı, yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin, iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kollektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik herhangi bir tespit yapılmayıp, asıl işveren işçilerine sağlanan ücret ve sosyal yardımlar kapsamında, alt işveren işçilerine de yılda bir brüt maaş ikramiye verildiği, yemek hizmetinin sağlandığı, servis hizmetinin bulunduğu, doğum yardımı, evlilik yardımı vb gibi sosyal yardımların alt işveren işçilerine de sağlandığı tespit edilmiştir” anlatımına yer verilmekle birlikte, “transfer aktarım merkezine gelen kargoların tahliyesi, tasnifi ve gideceği yere göre ilgili araçlara yüklenmesi işinin ... Kargo Servisi A.Ş. işverenliğinin asıl işi olması” sebebi ile asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı tespitinde bulunulduğunu, ... Nakliye Pazarlama Tic. Ltd. Şti.nin (... Şirketi) faaliyet gösterdiği işyerinin, müvekkilinin işyerinden her yönden tamamen ayrı ve bağımsız bir işyeri olup, müvekkili ve ... Şirketi arasında asıl işveren ve alt işveren ilişkisi bulunmadığını, iş müfettişi raporunda “transfer aktarım merkezine gelen kargoların tahliyesi, tasnifi ve gideceği yere göre ilgili araçlara yüklenmesi işinin ... Kargo Servisi A.Ş. işverenliğinin asıl işi olması” sebebi ile muvazaa tespitinde bulunulduğunu ancak söz konusu işin, müvekkili Şirketin asıl işi olmadığını, müvekkili Şirket ile ... Şirketi arasında bir alt işveren asıl işveren ilişkisi olması gerektiği sonucunu doğurmamakla birlikte muvazaanın tespiti için yeterli olmadığından, tutanak ve tespitlerin hatalı olduğunu ve iptali gerektiğini ileri sürerek raporun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Bakanlığın iş müfettişleri tarafından yapılan denetim sonucu düzenlenen 07.12.2020 tarih ve 7963-...-20 raporda 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 ve 3 üncü maddelerine muhalefet edildiğinin tespit edildiği, davacı ... AŞ hakkında Tüm Taşıma İşçileri Sendikasının (...) muvazaa iddiası ile ilgili başvuruları üzerine yapılan teftiş sonucunda düzenlenen raporda ... Kargo Servisi AŞ ile alt işveren ... Şirketi arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kanaatine varıldığını, 4857 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişikliğin muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisinin tespitiyle ilgili olduğunu, değişiklik ile getirilen hükümde muvazaalı işlemin tespiti kavramının esas alındığını, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde alt işverenlik ilişkisinin tanımlandığını, yasal esas ve unsurlarının gösterildiğini, ayrıca ne şekilde alt işverenlik ilişkisinin kurulamayacağına dair emredici düzenlemeler öngörüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı dinlenen tanık beyanlarından davacı ... AŞ'nin aktarma merkezi olarak belirttiği ve elleçleme faaliyeti olarak yapılan işlemlerin yapıldığı işyerinin ... Kargo Servisi AŞ'nin faaliyet alanından bağımsız bir alan olarak nitelenmesine imkân bulunmadığı, kargoların tasniflenerek ayrılması ve yönlendirilmesinin bizzat kargo Şirketinin asıl işi olup bölünerek bir başka Şirkete verilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, işyeri incelemesi yapılmadan yapılan işin ne olduğu fiziken görülmeden verilen kararın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ... Şirketinin faaliyetini müvekkili davacı Şirkete ait işyerinde yerine getirmediğini, gerekçeli kararda belirtilen işyerinin müvekkili Şirketin faaliyet alanından bağımsız olarak nitelendirilmesine imkân olmadığına dair kanaatin kabul edilemeyeceğini, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin gerekçesinde açıkça belirtildiği üzere, alt işverenin üstlendiği işin yardımcı işi veya asıl işin bir parçasını oluşturması gerektiğini, ayrıca alt işverenin işini asıl işverene ait işyerinde yerine getirmesi gerekmesine rağmen somut olayda bu şartların oluşmadığını, ... Şirketine ait işyerinin gerek coğrafi, yani fiziki, gerekse de hukuki yönden bağımsız işyeri olduğunu, bağımsız iki işyerinden söz etmek gerektiğini, ... Şirketi ile aralarında yapılan transfer merkezi işletim sözleşmesindeki 4 No.lu işin tarifi kısmında da açıkça belirtildiği üzere müvekkili Şirketin asıl işinin; kargoları müşterilere teslim etmek olduğunu, söz konusu kargoların ilgili araçlara yerleştirilmesi, tasnifi, sayımı, tespiti vb. hususlar ayrı bir işin konusu olup bu hususta müvekkil Şirketin söz konusu işleri anahtar teslim yolu ile ... Şirketine yaptırdığını, yapılan işin müvekkili Şirketin asıl işi olmadığını, işin tamamı ile başkasına bırakılması durumunda alt işverenlik ilişkisi kurulmayacağını, bir işin asıl işin bölünmez bir parçası olup olmadığının tespitinde yapılan işin, asıl işin içinden çıkartılması hâlinde bozulması ve işin yapılamaması gerektiğini, ancak transfer merkezindeki elleçleme işini asıl işten çıkartıldığında asıl işin herhangi bir şekilde bozulmadığının anlaşılacağını, dava dilekçesinde keşif ve bilirkişi deliline dayandıklarını, ancak bu konuda hiç araştırma yapılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 07.12.2020 tarih ve 7963-...-20 sayılı muvazaa tespitine ilişkin raporun iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2, 3 ve 92 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. Dairemizin 14.02.2024 tarihli ve 2023/19249 Esas, 2024/2101 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.