Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10184 E. 2024/14561 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan iş sözleşmesindeki ücret düzenlemesinin yorumlanması ve buna bağlı olarak çeşitli işçilik alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranında fazlası olarak belirlenmesi halinde, bunun işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu ve taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı gözetilerek, davacı işçinin fark ücret, ikramiye ve ilave tediye taleplerinin reddine ve fazla çalışma, hafta tatili ve gece zammı alacaklarına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun miktardan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin akanlığa bağlı Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde alt işverenler nezdinde temizlik görevlisi olarak çalışmaktayken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereği kadroya geçirildiğini ve çalışmaya devam ettiğini, davacının ... Sendikası (Sendika) üyesi olduğunu, davacının alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede, ihale şartnamesine göre düzenlenen ihale sözleşmesinde, ödenecek çıplak ücretin asgari ücret baz alınarak asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini ve 696 sayılı KHK ile kadroya geçişinde de asgari ücretin % fazlası ücretle kadroya geçirildiğini, bunun 696 sayılı KHK'nın 375 sayılı kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesi gereği olduğunu ve sonrasında da imzalanan bireysel iş sözleşmesinde de bu hakların tüm fer'îlerinin korunarak aynı sistem üzerinden ücret ödeneceğinin yazıldığını, davacının temel ücretinin her asgari ücret artırıldığında belirlenen asgari ücretin % fazlası olacağını ve üzerine de toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulanması gerekirken 2019 yılından itibaren gerekli zam oranları uygulanmadığı için eksik ücret aldığını, tüm çalışanların on beş gün aralıksız olarak işyerinden hiç çıkmadan evlerine gitmeden gece gündüz yirmi dört saat çalıştıklarını, ancak bu çalışmaları karşılığı ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Covid 19 salgını tedbirleri kapsamında uygulanan vardiya sisteminde yapılan tüm fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini, salgın nedeni ile Bakanlığın yayımladığı Genelgeler kapsamında belirtilen alınması gereken tedbirler bağlamında 02.04.2020 tarihinde öncelikle yedi günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, yeni talimatla sabit vardiya sisteminin on dört gün olarak uygulanmaya başladığını, normalleşme Genelgesi kapsamında 31.07.2020 tarihine kadar en az on günlük sabit vardiya uygulamasına devam edilmesi yönünde talimat verildiğini, takip eden normalleşme Genelgesi kapsamında 31.08.2020 tarihine kadar en az yedi günlük sabit vardiya uygulamasına devam edilmesi yönünde talimat verildiğini, bu süreçte personelin yeme, içme ve barınma ihtiyaçlarının Kurumca karşılandığını, 2020 yılı Nisan ayında yedi günlük ve 03.05.2020-14.03.2020 tarihleri arasında iki grup olmak üzere on dörder ve onar günlük sabit vardiya düzenine geçildiğini, denkleştirme esasına göre vardiya çalışmasından sonra dinleme olduğunu, varsa yapılan fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, yirmi dört saat esası ile çalışma olmadığını, ilgili mevzuat gereğince düzenlenen çalışma sürelerine uyulduğunu, 375 sayılı KHK yapılan ödemelerin kayıtlarla sabit olduğunu, davacının ücretinin geçiş anında maktu olarak belirlendiğini, kadroya geçiş sonrası ücretinin doğru olarak hesaplandığını ve ödendiğini, davacının ödenmemiş herhangi bir işçilik alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı İdare nezdinde alt işveren şirket bünyesinde çalışmaktayken 696 sayılı KHK gereği sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, davacı ile davalı idare arasındaki 01.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde; ücretin asgari ücretin % fazlası şeklinde açıkça bir düzenlemenin bulunmadığının tespit edildiği, bu bağlamda davacının fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarının reddine karar verildiği, davacının fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığı, kök bilirkişi raporunda davacının bakiye fazla çalışma ve gece zammı ücret alacaklarının bulunduğunun tespit edildiği, fazla çalışma alacağının ıslah edilmemesi sebebi ile taleple bağlı kalındığı, yine kök raporda; davacının hafta tatili alacağının bulunduğunun tespit edildiği, denkleştirmeye tâbi olmayan hafta tatili günleri için hesaplama yapıldığı, davacının bu alacak kalemini de ıslah etmemesi sebebi ile taleple bağlı kalındığı açıklanarak fazla çalışma, gece zammı ücreti ve hafta tatili ücretine ilişkin taleplerinin kabulüne dair davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının çalıştığı Kurumun bakıma muhtaç kişilerden oluştuğunu ve pandemi döneminin de dâhil olduğu süreç içerisinde aynı saatlerde çalışıldığı kabulünün hayatın olağan akışına aykırı düşeceğini, zira bakıma muhtaç kişilerin ihtiyaçları gereği günün her saati çalışmanın zaruri olduğunu, gerek pandemi dönemi gerek pandemi dönemi öncesi dönemde davacının fazla çalışma yapmama ya da tatil günlerinde Kuruma gelmeme keyfîliğinin söz konusu olamayacağını, işverenin yazdığı fazla çalışma süreleri üzerinden değil, olması gereken ve fiîlen çalışılan günlere göre öncelikle fazla çalışma sürelerinin yeniden tespiti ile bu tespitler neticesindeki çalışma saatlerine göre fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması gerektiğini, haftalık kırk beş, günlük on bir saat sınırı aşılmamış olsa bile artan saatlerin de hesaplamaya dâhil edilip ayrı ayrı değerlendirme yapılarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacının ücretinin muvafakati alınmadan düşürüldüğünü, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki mahsup uygulamasının hatalı olduğunu, zira ilgili aylara ilişkin fazla ödeme var ise bu ödemelerin sadece ilgili aydan mahsup edilmesi gerekirken yapılan ödemelerin genel toplamdan mahsup edilmesinin usule aykırı olduğunu, davalı işyerinde aralıksız olarak, önce bir hafta, sonra iki hafta ve sonra on gün esasına göre çalışan davacıya haftanın yedi günü çalışması nedeniyle iki yevmiye tutarında hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatilleri için üç yevmiye ödenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkili İdarenin uygulamasının mevzuata uygun olduğunu, davacının ücretinde eksiklik olmadığını, pandemi döneminde zorunluluk arz ettiği için fazla çalışma yapılması yönünden onay gerekmediğini, indirim uygulanmamasının hatalı olduğunu, davacının hafta tatili alacağına hak kazanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının istinaf başvurusunun kesinlik sınırında kaldığından usulden reddine karar verildiği, davaya konu uyuşmazlıkta davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği açıkça öngörülmediği, buna göre, davalı Bakanlık uygulamasının yerinde olduğu, dava konusu ücret, ilave tediye, ikramiye, fark taleplerin reddinin de yerinde olduğu davacı tarafın fazla çalışma iddiasına yönelik incelemede; devam çizelgeleri de gözönünde bulundurularak tespit edilen fazla çalışma ücretinin dosya kapsamına uygun olduğu, yapılan ödemelerin aylık bazda tespit edilerek mahsup edildiği, hesaplamalarda ve faiz başlangıç tarihinde hata bulunmadığı anlaşılmakla davacının bu hususlardaki istinaf itirazlarının yerinde görülmediği; ancak davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun yukarıda belirtili sebeple sınırlı olarak kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, davalının istinaf başvurusunun ise miktardan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32, 41, 42, 44, 46, 47, 63, 68 ve 69 uncu maddeleri.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.