"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3558 E., 2024/15 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beylikova Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2021/7 E., 2023/33 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.09.1998 tarihinde Elektrik Üretim AŞ'ye bağlı Afşin Elbistan Linyitleri İşletme Müdürlüğünde işe başladığını, işletmenin özelleştirilmesi üzerine 2019 yılı Nisan ayında Gökçekaya Hidroelektrik Santrali (HES) İşletme Müdürlüğü nezdinde çalışmaya devam ettiğini, 14.10.2020 tarihinde emekli olmak suretiyle işten ayrıldığını, müvekkilinin özelleştirme öncesi son ücreti günlük brüt 216,05 TL iken nakil gittiği Gökçekaya HES İşletmesinde günlük brüt 168,00 TL ücret almaya başladığını, müvekkilinin de üyesi olduğu Tes-İş Sendikası ile davalıya ait işyerini kapsayacak şekilde imzalanan 18. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi uyarınca 2019 yılının Eylül ayında yevmiyesinin günlük brüt 162,73 TL'ye düşürüldüğünü, bu süreçte ilgili toplu iş sözleşmesinin 70 inci maddesi uyarınca uygulanması gereken zam oranlarının da müvekkiline uygulanmadığını, bu uygulamanın gerekçesi olarak 18. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi'nde maden işkolunda çalışmakta iken enerji işkoluna naklen tayin olunan personelin haklarını düzenlemek amacıyla kararlaştırılan "Naklen Gelen İşçilerin Yevmiyeleri" başlıklı geçici 5 inci maddenin gösterildiğini, ilgili hüküm ile işçilerin dava açma haklarının da yasaklandığını, toplu iş sözleşmelerine 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) başta olmak üzere mevzuatta işçilere tanınan hakları ortadan kaldıracak ya da sınırlayacak hükümler koyulamayacağını, koyulsa bile geçersiz sayılacağını, ilgili maddenin geçersiz kabul edilerek davacının ücretinin nakil öncesinde 2019 yılının Mart ayında belirtildiği şekilde günlük brüt 216,05 TL esas alınarak toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamların uygulanmak suretiyle; bu hususun kabul edilmemesi hâlinde ise günlük brüt 168,00 TL'ye toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamlar uygulanmak suretiyle bakiye kıdem tazminatı, bakiye yıllık izin ücreti, ücret, ikramiye, ilave tediye ücreti, toplu iş sözleşmesine göre belirlenecek birinci yıl birinci altı ay ücret zammı, birinci yıl ikinci altı ay ücret zammı, ikinci yıl birinci altı ay ücret zammı, ikinci yıl ikinci altı ay ücret zammı, giyim yardımı alacaklarının tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Gökçekaya HES İşletme Müdürlüğü ile davacı arasında 25.04.2019 tarihinde imzalanan iş sözleşmesinde davacının yevmiyesinin günlük brüt 168,76 TL olarak belirlendiğini, davacının yevmiyesi belirlenirken 01.03.2019-28.02.2021 tarihleri arasındaki 18. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin geçici 5 inci maddesi hükmünün uygulandığını, ilgili madde de dikkate alınarak davacının ücretin belirlendiğini, emekli olmak suretiyle işten ayrılan davacının ödenmeyen hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Şirketin Afşin Elbistan Linyit İşletmeleri işyerinde 09.09.1998-24.04.2019 tarihleri arasında, Eskişehir Gökçekaya HES İşletmesi Müdürlüğünde ise 25.04.2019-14.10.2020 tarihleri arasında çalıştığı, 15.10.2020 tarihinde emekli olduğu, davacının işçi nakil cetvelinde Afşin Elbistan Linyit İşletmeleri işyerindeki son günlük brüt ücretinin 168,76 TL olduğu, taraflar arasında yapılan 25.04.2019 tarihli yeni dönem belirsiz iş sözleşmesinde de önceki günlük brüt ücretin düşürülmediği ve 168,76 TL olarak belirlendiği, davacının 30.04.2019 tarihinde Tes-İş Sendikasına üye olduğu, ilgili sendikayla davalı Şirket arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin geçici 5 inci maddesinin "Naklen Gelen İşçilerin Yevmiyeleri" başlıklı olup ilgili düzenlemede "EÜAŞ AEL Takip Koordinasyon İşletme Müdürlüğünden kapsam işyerlerine naklen gelen işçiler; taraf sendikaya üyeliklerinin işverene bildirildiği tarihten geçerli olmak üzere mükerrer uygulamaya sebebiyet vermeyecek şekilde, işbu toplu iş sözleşmesinden yararlanırlar. İşçilere; yararlanma ile birlikte bu sözleşme ile belirlenmiş ücret sistemi ve diğer hükümler aynen uygulanır. Bu işçiler; naklen geldikleri işyerlerindeki ihtiyaçlar ve işçinin sahip olduğu meslek bilgisi ve ehliyeti dikkate alınmak suretiyle işverence verilecek görev veya unvanda çalışmak zorundadır. Bu durumda olan işçilerin yevmiyeleri, naklen geldikleri tarihte EÜAŞ ile yaptıkları anlaşma (iş sözleşmesi) ile uygulanmasını kabul ettikleri yevmiyedir. İşbu yevmiye tutarı eskiden beri aynı görev veya unvanda çalışmakta olan sendika üyesi emsali kıdemdeki, emsali kıdem olmaması halinde ise en yakın kıdemdeki işçinin yevmiyesini aştığı takdirde, bu yevmiyesine; emsali işçinin ücreti ile eşitlenene kadar işbu toplu iş sözleşmesindeki zam ve artışlar uygulanmaz, ancak bu işçilere; yararlanma ile birlikte ücret zammı ve artışlar dışındaki diğer hükümler aynen uygulanır. Yararlanma tarihinden geçerli olarak kendilerine nakil öncesi toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinden kaynaklı olarak uygulanan ücret hesaplama sistemleri dâhil, tüm ödeme ve uygulamalara son verilir. Yararlanma ile birlikte son verilen uygulama ve ödemeler gereğince; imza tarihine kadar fiilen yapılan uygulama ve ödemeler ile işbu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya dayalı olarak yapılması gereken uygulama ve ödemelerin mukayesesi sonucunda işçiye fazla ödemenin yapılmış olması halinde, aynı dönem için mükerrer ödenmiş akdi ikramiye hariç işçiden herhangi bir tahsilat yapılmaz. Toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra ve her halükarda yürürlük süresi ile sınırlı kalmak kaydıyla adı geçen İşletme Müdürlüğünden veya başka kamu kurum ve kuruluşlarından kapsam işyerlerine naklen gelecek işçilere taraf sendikaya üyeliklerinin işverene bildirildiği tarihten geçerli olacak şekilde işbu maddenin emsali ücret tespitine ilişkin esası aynen uygulanır. Bu maddenin uygulaması dayanak gösterilmek suretiyle dava açma yoluna giden işçilerin dava dilekçesinin işverene ulaştığı tarihten geçerli olarak işbu toplu iş sözleşmesi ile kendilerine sağlanan ücret ve mali hakların uygulamasına son verilir.” hükmünün yer aldığı, buna göre davacı ile emsal işçiler arasında ücret farkı tutarı açılmaması için toplu iş sözleşmesinin 75 inci maddesinden kaynaklanan birinci yıl ve ikinci yıl altı aylık zam oranının yansıtılmayarak davacının günlük yevmiyesinin yine 168,76 TL üzerinden uygulanmaya devam edildiğini, her ne kadar ücret bordrosunda günlük yevmiye 162,73 TL olarak görünse de davalı Şirket tarafından düzenlenen ek ücret tahakkuk bordrosu ile aradaki 6,03 TL'lik farkın da davacıya ödendiği görülmekte olup bu hususta hükme esas almaya ve denetime elverişli 17.02.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının bakiye bir alacağının bulunmadığının anlaşıldığı, sadece davacının şahsına ilişkin ücretinin düşürülmesi veya ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülmesi sözkonusu olmadığı, davalı ve davacı adına hareket eden sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin esas alındığı, davacıya yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken menfaatlerin davalı tarafça ödendiği, bu şekilde davacının toplu iş sözleşmesinden faydalanmasıyla birlikte toplu iş sözleşmesinin işçiler lehine getirdiği menfaatlerden (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye gibi) de yararlanmasının mümkün olduğu ve bu hâliyle sözleşmenin geçici 5 inci maddesinin uygulanmasında emredici mevzuata aykırı bir durum bulunmadığı, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.04.2014 tarihli ve 2014/4721 Esas, 2014/7283 Karar sayılı ilâmının da benzer doğrultuda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; toplu iş sözleşmelerine 4857 sayılı Kanun başta olmak üzere mevzuatta işçilere tanınan hakları ortadan kaldıracak veya sınırlayacak hükümler konulamayacağını, konulsa bile geçersiz olduğunu, dolayısıyla işçi aleyhine hükümler içeren ilgili toplu iş sözleşmesinin geçici 5 inci maddesinin de hukuken bir geçerliliği bulunmadığını, maddede yer alan dava açma yasağına ilişkin hüküm nedeniyle de müvekkilinin ancak emekli olduktan sonra dava açabildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret zammına ilişkin hükümlerin eksik değerlendirildiğini, emsal işçi T. Y. ücreti esas alınarak ücretin belirlenmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının ücretinin nakil öncesinde 2019 yılının Mart ayında belirtildiği şekilde günlük brüt 216,05 TL esas alınarak toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamların uygulanmak suretiyle; bu hususun kabul edilmemesi hâlinde ise günlük brüt 168,00 TL'ye toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamlar uygulanmak suretiyle hesaplanması gerektiğini, temel alınan günlük brüt ücret eksik olduğundan müvekkilinin hak etmiş olduğu tüm işçilik alacaklarının kendisine eksik ödendiğini ileri sürerek davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince maddi vakaya ilişkin yapılan tespitlerin yerinde olduğu, her ne kadar davacı tarafça işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin geçici 5 inci maddesinin geçersiz olduğu savunulmuş ise de işverence davacının emsali olarak tespit edilen işçi baz alınarak yevmiyesine emsali işçinin ücreti ile eşitlenene kadar toplu iş sözleşmesindeki zam ve artışların uygulanmaması, ücret zammı ve artışlar dışındaki diğer hükümlerin ise aynen uygulanmasına ilişkin düzenlemenin hukuka uygun bulunduğu, davacının ücretinin tek taraflı olarak düşürülmediği, davacının toplu iş sözleşmesinin işçiler lehine getirdiği mali ve sosyal menfaatlerden de faydalandırıldığı, işyerindeki genel menfaatler, ücret adaleti, eşitlik ilkeleri bağlamında ilgili toplu iş sözleşmesinin geçici 5 inci maddesinin geçersizliğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Gökçekaya HES İşletme Müdürlüğü nezdindeki ücretinin miktarı ile işyerinde yürürlükte bulunan 18. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin geçici 5 inci maddesi uyarınca davacının ücretinin emsal işçi ücreti dikkate alınarak belirlenmesinin hukuka uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 33 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 36 ncı maddesinin birinci fıkrası, 39 uncu maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 5, 32 ve 34 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.