"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/620 E., 2024/308 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 25.10.2023 tarihli ve 2023/16547 Esas, 2023/16069 Karar sayılı kararı ile ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Dairemizin 25.10.2023 tarihli bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; yirmi beş yıllık tecrübeye sahip marangoz ekipbaşı olan müvekkilinin yurt dışı iş sözleşmesi ile davalı Şirketlerin Rusya'da bulunan muhtelif şantiyelerinde 07.06.2000-07.03.2017 tarihleri arasında aylık net 2.000,00 USD ücret ile çalışırken iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Uluslararası İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde çalışmadığını, davacının dava konusu ettiği alacak kalemlerinin çalıştığı ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli ve 2019/335 Esas, 2021/638 Karar sayılı kararı ile; iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedildiğine yönelik ispat külfetinin davalılar tarafından yerine getirilmediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Uluslararası İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/3359 Esas, 2021/3333 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesi ile davalı ... Uluslararası İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/4625 Esas, 2022/5358 Karar sayılı ilâmı ile; somut uyuşmazlıkta davacı vekilinin 10.10.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında talep konusu alacaklara yönelik davasını davalı ... Şirketi bakımından atiye bıraktığını bildirdiği, Mahkemece davanın geri alınmasına karşı bahsi geçen davalıya bu noktada beyanının sorulmadığı, anılan sebeple öncelikle davalı ... Şirketi vekiline duruşma günü usulune uygun olarak tebliğ edilerek davalı tarafın davanın geri alınmasına muvafakatinin bulunup bulunmadığının sorulması gerektiği, açıklanan usul işlemi tamamlanmadan dava konusu alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2023 tarihli ve 2022/229 Esas, 2023/226 Karar sayılı kararı ile; davalı ... Şirketi yönünden davanın tefrik edildiği ve davacı tarafın anılan davalı yönünden feragat dilekçesi sunulduğu, tefrik edilen dosyada feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacının davalılar nezdinde toplam 9 yıl 9 ay 27 günlük çalışmasının bulunduğu, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin işverence ispatlanamadığı, ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.10.2023 tarihli ve 2023/16547 Esas, 2023/16069 Karar sayılı ilâmı ile; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunan 15.05.2011-07.03.2017 tarihleri arasındaki son çalışma döneminde Rusya hukukunun, 07.06.2000-29.05.2010 tarihleri arasındaki çalışma dönemleri yönünden ise Mülga 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (Mülga 2675 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında belirlenecek olan mutad işyeri hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerektiği, hâl böyle olunca uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek dava konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerektiği, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulması ile birlikte hukuk seçimi anlaşması bulunan 15.05.2011-07.03.2017 tarihleri arasındaki son çalışma döneminde Rusya hukukunun, 07.06.2000-29.05.2010 tarihleri arasındaki çalışma dönemleri yönünden ise belirlenecek olan mutad işyeri hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerekmesine rağmen iş yoğunluğu ve günlük duruşma sayısının çokluğu nedeniyle sehven ilk bozma ilâmı göz önünde bulundurularak hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; yargılama konusu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, Rusya mevzuatına göre davanın zamanaşımına uğradığını, ücret tespiti ve brütleştirmenin hatalı yapıldığını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davacının dava konusu alacaklara hak kazanmadığını ve hesaplamaların hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, dava konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
3. Mülga 2675 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesi şöyledir:
"Sözleşmeden ... borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri kanuna tabidir.
Tarafların açık olarak bir kanun seçmemiş olmaları halinde borcun ifa yeri hukuku, borcun ifa yerinin birden fazla olması halinde borç ilişkisinin ağırlığını teşkil eden edimin ifa yeri hukuku, bu yerin de tespit edilemediği hallerde ise, sözleşmenin en yakın irtibat halinde bulunduğu yer hukuku uygulanır."
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Dairemizin 29.06.2022 tarihli ve 2022/7746 Esas, 2022/8494 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin yerleşik ilke şu şekilde vurgulanmıştır:
" ...
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
..."
3. Değerlendirme
1. Somut olayda 25.10.2023 tarihli bozma ilâmında uyuşmazlığa ilişkin 15.05.2011-07.03.2017 tarihleri arasındaki son çalışma döneminde Rusya hukukunun, 07.06.2000-29.05.2010 tarihleri arasındaki çalışma dönemleri yönünden ise belirlenecek olan mutad işyeri hukukunun uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Ne var ki İlk Derece Mahkemesince 09.05.2024 tarihli duruşmada bozma ilâmına uyulmasına karar verilmesine rağmen Türk hukukuna göre yargılama sonuçlandırılmıştır.
2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozma ilâmına uyulduğunda, bozma kararı lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluştuğundan, Mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilerek karar verilmesi zorunludur.
3. Şu hâlde hükmüne uyulan bozma ilâmı doğrultusunda dava konusu uyuşmazlıkta 15.05.2011-07.03.2017 tarihleri arasındaki çalışma döneminde seçilen hukuk olarak Rusya hukuku, 07.06.2000-29.05.2010 tarihleri arasındaki çalışma dönemleri yönünden ise araştırılıp tespit edilecek mutad işyeri hukuku hükümlerine göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken bozma gereği yerine getirilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup kararın yeniden bozulması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.