"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1417 E., 2023/2131 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 53. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/676 E., 2022/17 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın tüm taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Ankara Altınpark İşletmeleri Limited Şirketinin (... Şirketi) alt işvereni olan dava dışı şirket nezdinde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (375 sayılı KHK) geçici 23 ve 24 üncü maddelerinin uygulanmasına dair usul ve esaslara dair tebliğ hükümleri uyarınca davalı ... Şirketi bünyesinde sürekli işçi statüsüne geçirildiğini, kadroya geçmeden önce inşaat teknikeri olarak çalıştığını dava dışı şirket tarafından ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) gerçek ücreti yerine asgari ücret üzerinden bildirilmesi sebebiyle kadroya geçirilme işlemlerinin de asgari ücret üzerinden yapıldığını, davacının alt işveren Şirkette proje müdürlüğü yaptığı dönemde net ücretinin 4.085,00 TL olmasına ve tüm ücreti bankaya yatırılmasına karşın SGK’ya eksik ücret bildirimi yapıldığının anlaşılması üzerine bu durumunun SGK tarafından 2018 yılından geriye doğru düzeltildiğini, düzeltme işlemi sonrasında durumun derhal davalılara bildirilmesine karşın davacının kayıtlarının düzeltilerek eksik ödenen ücretlerinin davacıya ödenmediğini, konu ile ilgili Kamu Denetçiliği Kurumuna ve CİMER’e başvurduğunu ileri sürerek davacının gerçek ücreti üzerinden hesaplanacak alacaklarına göre fark ücret, fark fazla çalışma ve fark ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 05.01.2018 tarihinde kadroya geçmek için başvurduğunu, taşeron dönemi çalışmalarına dair hak ve alacak talebinde bulunmayacağına dair sulh ve feragat sözleşmesi imzaladığını, 02.04.2018 tarihinde de davalı ... Şirketi ile belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını bu sözleşmede tekniker olarak çalışacağının ve aylık ücretinin 2.029,50 TL olarak belirlendiğini, davacının kadroya geçiş esnasında mevcut hizmet döküm kaydındaki 04.12.2017 tarihli ücret tutarı ile SGK işveren hizmet ihalesi kontrol sayfasından yapılan kontrollerin esas alındığını, kadroya geçiş öncesi ücretinden davalının sorumlu tutulamayacağını, davacının ücreti bilerek imzaladığı 02.04.2018 tarihli sözleşme doğrultusunda ödemelerinin yapıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili, husumet itirazında bulunmuş, davacının ayrı bir tüzel kişiliği ve ayrı bütçesi bulunan, Belediye iktisadi teşekkülü olup kamu işletmesi ve tacir sıfatına haiz özel işletme olan diğer davalının işçisi olduğunu, Belediye ile bir ilgisi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan işin niteliği ve yerleşik emsal kararlar doğrultusunda davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının davalılar bünyesinde alt işveren şirket nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçtiği ve çalışmaya devam ettiği, SGK tarafından davacının sosyal güvenlik primlerinin eksik yatırıldığının tespit edildiği ve ek tahakkuk yapıldığı, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi zamları da uygulanarak belirlenen ücretin yapılan ödemeler mahsup edilerek hesaplanan son bilirkişi raporundaki “a” seçeneğindeki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tüm taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; hükme dayanak raporda ücretin net 4.085,00 TL olduğu kabul edilerek hesaplandığını ancak yemek yardımı gibi yan hakları ile birlikte davacının ücretinin 6.664,93 TL brüt olduğunu bu tutar üzerinden Yüksek Hakem Kurulu toplu iş sözleşmesi de dikkate alınarak hesaplama yapılmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... Şirketi vekili; davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağını, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, davacının kadroya geçiş öncesi hak ve alacaklarından feragat ettiğini, kadroya geçtikten sonra yeni sözleşme imzaladığını bu sözleşmede yazan ücrete göre ödeme yapıldığını, davacının hizmet döküm cetvelinde 04.12.2017 tarihinde görünen ücretinin esas alındığını, vekâlet ücretinin ve yargılama giderlerinin eksik belirlendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
3.Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde; husumet itirazını ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmi dava türünde açıldığı, davacının, 375 sayılı KHK'nın geçici 24 üncü maddesi uyarınca, aynı KHK'nın ek 20 nci maddesi kapsamındaki davalı ... Şirketi bünyesinde 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi statüsüne geçirildiği, davalılar arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi kapsamında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının 02.04.2018 tarihinde işçi statüsüne geçirilmeden önce çalıştığı alt işverence ödenen gerçek ücret miktarının kayıtlara yansıtılmadığının anlaşılması üzerine, SGK tarafından tesis edilen işlemle prime esas kazançların düzeltildiğinin sabit olduğu, davacı işçinin 02.04.2018 tarihinden önceki gerçek ücret miktarının, 375 sayılı KHK kapsamında davalı ... Şirketi bünyesinde işçi statüsüne geçiş aşamasında belirlenen ücreti etkilediği, kadroya geçiş aşamasındaki ücretin SGK'nın düzeltme işlemine göre belirlenmesi ve buna bağlı olarak ihtilaf konusu dönemde ödenmesi gereken aylık ücretin tespiti ile fark alacakların hesaplanmasının gerekli bulunduğu, ilk derece yargılaması aşamasında düzenlenen 06.08.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda dosya kapsamına uygun olacak şekilde aylık ücret miktarının belirlendiği ve buna bağlı olarak fark ücret ile fark fazla çalışma ücreti alacaklarının usul ve yöntemince hesaplandığının anlaşıldığı, hüküm sonucunda yazılı tutarların zamanaşımına uğramadığı, yargılama gideri, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücreti açısından da kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tüm taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde; cevap ve istinaf başvuru dilekçelerindeki itirazları tekrar ederek davanın davanın reddine karar verilmek üzere kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş esnasındaki ücretinin, SGK'nın kadroya geçişten sonra yaptığı geriye dönük düzeltme dikkate alınarak yeniden belirlenmesinin ve fark alacak taleplerinin yerinde bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 4857 sayılı Kanun'un 2, 32, 41, 44, 46 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı vekilince ileri sürülen temyiz nedenlerine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlerden davacı ile davalı ... Ankara Altınpark İşletmeleri Ltd. Şti. ne yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.