Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10392 E. 2024/13712 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya, kadroya geçiş esnasında düzenlenen iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ödenmesi gereken ücret farkının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, bu hükmün ileriye etkili olarak değerlendirilmesi ve işvereni sonraki dönemlerdeki asgari ücret artışlarına göre ücret artışı yapmaya zorunlu kılması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar evrilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin %72 fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafça 01.01.2019 tarihinden itibaren sözleşmede yer alan artış oranının uygulanmadığını ve ücretlerin eksik ödendiğini, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 inci maddesinde yer alan düzenlemeye göre, işçinin çıplak ücretinin düşürülmesinin iş sözleşmesinde işçi aleyhine değişiklik yapılması anlamına geldiğini, davacıdan söz konusu değişikliğe ilişkin yazılı muvafakat alınmadığını ileri sürerek ücret farkı alacağı, ikramiye farkı alacağı, ilave tediye farkı alacağı, fazla çalışma ücreti farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK ile sürekli işçi statüsünde kadroya geçtiğini, kadroya geçişi sonrası ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak mevzuatat uygun biçimde belirlendiğini, zira 01.01.2019 - 30.06.2019 tarihleri arası ücret zammının %4 oranında belirleneceğinin düzenlendiğini, işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari üretin 01.01.2019 - 31.12.2019 tarihleri arasında günlük 85,28 TL olarak belirlendiğini, davacıya %4 oranında zam yapıldığını hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 696 sayılı KHK gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, hâlen davalı nezdinde çalıştığı, davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %72 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, emsal içtihatlarlarla da kabul edildiği üzere kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davalı İdare tarafından davacıya ücret değişikliği teklifinde bulunulduğu ve davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin bir iddia ve delil dosya kapsamında bulunmadığı, davacının talep konusu fark ücret alacağına hak kazandığı, davacının ücretinde sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince yapılması gereken artışların günlük brüt ücret dikkate alınarak hesaplandığı, buna göre hak kazandığı ilave tediye farkı alacaklarının da denetime elverişli şekilde hesaplandığı, ikramiye alacağının ödendiği anlaşıldığından talebin reddi gerektiği, belirsiz süreli iş sözleşmesinin "Fazla Çalışma ve Ücret" başlıklı 9 uncu maddesinde "Fazla çalışma ücreti, işçinin 1 saatlik ücretinin %60 fazlasıyla ödenir." hükmünün yer aldığı, bilirkişi raporuna göre davacının fazla çalışma ücreti fark alacağı talebinin kabulüne dair karar vermek gerektiği belirtilerek, dosya içeriği ile uyumlu bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; kamu hukuku ilke ve kurallarına göre sürekli işçi kadrosuna geçen davacının kamusal bir statü içine girdiğini ve bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, ücretinin de bu çerçevede mevzuat hükümlerine uygun olarak belirlenip ödendiğini, eksik ödeme yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Bakanlığımızın genel uygulaması hukuka uygun bulunduğunu, aynı konuyla ilgili olarak Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvuru üzerine, başvuranın ücreti, İdare tarafından anılan düzenlemelere uygun bir şekilde belirlenmiş olduğuna ve İdarenin işleminde hukuka aykırılık bulunmadığına karar verildiğini, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer malî ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, yüksek hakem kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirleneceğini, toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer malî ve sosyal haklardan fazla olamayacağı; kadroya geçirilmeden evvel bir toplu iş sözleşmesi mevcut değil veyahut kadroya geçtikten sonra yararlanılmaya başlayan ve fakat idarelerce kabûl edilen toplu iş sözleşmesinin bitiminden evvel süresi sona eren bir toplu iş sözleşmesi var ise, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirleneceğinin kabul edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, 2019 yılı sonrası için artık geçerliliği olmayan hizmet alım sözlemelerindeki zam oranlarının uygulandığını, davacı vekilinin aynı konuda İstanbul Mahkemelerinde seri hâlde açılmış yüzlerce davası olduğu hâlde, tam vekâlet ücretine hükmedilmesi açıkça Kanuna aykırı olduğunu, davacının ücret zammının belirlenmesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 23 üncü maddesi ile İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Malî ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın görüş yazıları ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal içtihadı ile Ombudsmanlık kararı doğrultusunda hukuka uygun hareket edildiğini

beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %72 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağının anlaşıldığı, davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının reddine karar verildiği ancak davanın kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun belirtilen sebeple sınırlı olarak kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve ayrıca davacının sendika üyelik tarihi belirlenemeden karar verildiğini ileri sürerek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacakların hesabı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz edenin sıfatına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.