"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi
KARAR : Ek karar kaldırılarak istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 27. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 09.06.2023 tarihli ek kararı ile istinaf başvurusunun kesinlikten reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ek karara yönelik başvurunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde alt işveren şirketler nezdinde çalışırken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında imzalanan bireysel iş sözleşmesinin ücretle ilgili 7 nci maddesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin %72,5 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağına ilişkin düzenleme bulunduğunu, belirlenen bu ücretin 2018 yılında düzenli olarak ödendiğini ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafından tek taraflı irade ile yazılı onay alınmaksızın çıplak ücretlerin düşürüldüğünü, dava tarihi itibarıyla iş ilişkisinin devam ettiğini, Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen toplu iş sözleşmesine göre %4 artış yapıldığını, 2019 ve 2020 yıllarına ait işbu dava tarihine kadar olan aylar boyunca yanlış hesaplama yapılarak eksik ödeme yapıldığını, bu nedenle 2019-2020-2021 yıllarına ilişkin ücretlerde eksiklik meydana geldiğini beyanla fark ilave tediye, fazla çalışma, ikramiye, gece çalışması, hafta ve genel tatil, hizmet zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeleri ile sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının, Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak suretiyle belirlendiğini ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca 12.04.2018 tarihinde ilan edildiğini, 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini, asgari ücret tespit komisyonun 25.12.2018 tarihli 2018/1 sayılı kararı ile işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretin 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri arasında günlük 85,25 TL olarak tespit edildiğini, toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine %4 oranında zam yapılacağının belirtildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı Bakanlık arasında akdedilen 02.04.2018 tarihli bireysel iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde de aynı şekilde "her ay brüt asgari ücretin %72,5 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır." maddesinin yer aldığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca 12.04.2018 tarihinde ilan edilen toplu iş sözleşmesi ücret zammına ilişkin hükümlerinde; işçilerin almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine %4 oranında zam yapıldığı,Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) ile ... ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (...-) arasında imzalanan 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin ücret zamları bölümünde; "01.01.2020-30.06.2020 tarihleri arası ücret zammı: 01.01.2020 tarihinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 31.12.2019 tarihi itibarıyle almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine 01.01.2020 tarihinden itibaren %5,5 oranında zam yapılmıştır. 01.07.2020-31.12.2020 tarihleri arası ücret zammı: 01.07.2020 tarihinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 30.06.2020 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden itibaren %5,75 oranında zam yapılmıştır" şeklinde düzenlemelerin bulunduğu, aynı Sözleşmenin 36 ncı maddesinde her ay aylık çıplak ücretlerinin %13’lük tutarı hizmet zammı olarak ödeneceğinin belirtildiği, ücret bordrolarında gece çalışma ücreti adı altında bir tahakkuk bulunmadığından davacının gece çalışması yaptığının davacı tarafça ispat edilemediği, bilirkişinin yaptığı hesaplamalar uygun ve kanaat verici bulunduğundan davanın kısmen kabulü ile; ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil, hizmet zammı alacaklarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, gece çalışması ücreti alacağı talebinin reddine, miktar itibarıyla kesin olarak karar verilmiştir.
2. Mahkeme, 09.06.2023 tarihli kararı ile; kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalı Bakanlık vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; öncelikle kararın toplu iş sözleşmesine dayanan hukuki ihtilaftan kaynaklandığı ve davacının hâlen çalışmakta olduğu dikkate alındığında, dava konusu itibarıyla ileriye yönelik etki doğurma ihtimali bulunduğundan, kesin olarak tesis edilmemesi gerektiğini; diğer yandan davacının 696 sayılı KHK ile sürekli işçi statüsünde kadroya geçmiş personel olup İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Malî ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine tâbi olduğunu, davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görüş yazılarına uygun olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece verilecek olan kararın geleceğe yönelik etkisinin bulunduğu, bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararlara karşı istinaf ve temyiz incelemelerinde miktar itibarıyla kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiğinden istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne verildikten sonra esasa yönelik incelemede; kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretin her ay için ileri etkili olarak asgari ücretin belli bir oran fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmış ise sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, oysa davacının Kasım ve Aralık 2020 dönemi ücretlerinin belirlenmesinde yalnızca taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücrete ilişkin oranın dikkate alınması gerekirken, yazılı gerekçe ile bu şekilde belirlenen ücret üzerine ayrıca %4 zam oranının da uygulanması sureti ile davacının bu aylara ait ücretinin belirlenmesinin hatalı olduğu, ayrıca sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarihin her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olduğu dikkate alındığında, somut uyuşmazlıkta 2020 yılı Kasım ve Aralık ayı ücret bordrolarındaki sendika aidatı kesintisi ve ...- Sendikası ile ... arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin en erken 01.11.2020 tarihinde uygulanabileceğinin mümkün olabileceği gözetildiğinde; 2020 yılına ilişkin ikramiye hesaplamasının isabetli olmadığı, Mahkeme kararında dava konusu hizmet zammı farkı alacağına uygulanan faiz türüne yönelik de hatalı şekilde hüküm kurulduğunun saptandığı, zira hizmet zammı fark alacağına uygulanması gereken faiz türünün en yüksek işletme kredisi faizi olduğu, davacının hizmet zammı farkı alacağına taleple bağlılık ilkesi gereği en yüksek işletme kredisi faizi oranını geçmemek üzere en yüksek mevduat faizi yürütülmesi gerektiği ancak bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairece hesaplama yapıldığı belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile; fark ilave tediye, fark ikramiye, fark fazla çalışma ücreti, fark genel tatil ücreti, fark hizmet zammı alacaklarının kabulüne, gece çalışma ücreti farkı ve hafta tatili ücreti farkı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ve hükmedilen faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.