"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/144 E., 2024/326 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece kararın ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilinin temyizi üzerine Dairece kararın üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce kararın dördüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Millî Savunma Bakanlığına ait 1. Hava İkmal Komutanlığı/Eskişehir işyerinde çalıştığını, Harb-İş Sendikası üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinin 59 uncu maddesi gereğince (C) grubu idareci primi almakta iken fiîlen aynı göreve devam etmesine rağmen 14.09.2015 tarihinden itibaren meslek kodunun değiştirilmesi sebebiyle kullandığı mührün kendisinden alınarak priminin de kesildiğini, fiîlen aynı işi yapmaya devam ettiği için prime hak kazandığını ileri sürerek durumun tespiti ile 14.09.2015 tarihinden itibaren ödenmeyen (C) grubu idareci priminin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının meslek kodunun değiştirilmesinin prim almasını önleme amacı taşımadığını, üstelik davacının prim almaya hak kazanacak şekilde gerekli mührü de kullanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişitir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2018 tarihli ve 2016/1710 Esas, 2018/51 Karar sayılı kararıyla; davacının kadrosuna göre davaya konu primi alırken kadro ismi değiştirilerek aynı işi yapmasına rağmen primin ödenmediği, fiîlen yapılan işin aynı olması nedeniyle eşitlik ilkesi gereği idarecilik primine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 13.11.2018 tarihli ve 2018/3198 Esas 2018/3029 Karar sayılı kararıyla; davacı işçinin davalı işyerinde çalıştığı ve sendika üyesi olduğu işyerinde kalite kontrol görevi yaptığı ve dolayısıyla işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendinde yazılı prime hak kazandığı, kadro isminin değiştirilerek aynı işi yapmasına rağmen idarecilik primi ödenmediği, fiîlen yapılan işin aynı iş olduğu, bu nedenle davacının idarecilik primi alacağına ilişkin talebinin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 2019/1425 Esas, 2019/3894 karar sayılı kararıyla; davacının fiîlen yaptığı işe yönelik araştırma ve inceleme yapılarak alacağı olup olmadığının tespiti gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 18.06.2020 tarihli ve 2019/152 Esas, 2020/189 Karar sayılı kararıyla; uyulan bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.12.2020 tarihli ve 2020/8432 Esas, 2020/20349 Karar sayılı kararı ile; davacının kadro değişikliği sonrasında da fiîlen aynı işi yaptığının ispatlanamadığı ve davanın reddi gerektiğine yönelik gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli ve 2021/48 Esas, 2021/223 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.09.2021 tarihli ve 2021/9374 Esas, 2021/13242 Karar sayılı kararı ile; bir önceki bozma kararının maddi hataya dayandığı ve maddi hata nedeniyle taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşmayacağı, yöntemince ispatlanan dava konusu alacakların hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
F. İlk Derece Mahkemesince Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/488 Esas, 2022/94 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı işyerinde form sicil kontrolörü olan kadro isminin form ve sicil inceleme teknisyeni olarak değiştirildiği, fiîlen form kontrolörlüğü görevini yaptığı, yararlandığı toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinin (d) bendinin (3) üncü alt bendi gereği %6 oranında idarecilik primi alması gerektiği evvelinde kadrosuna göre bu primi alırken kadro isminin değiştirilerek aynı işi yapmasına rağmen idarecilik primi ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
G. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.05.2022 tarihli ve 2022/6045 Esas, 2022/6677 Karar sayılı kararı ile; davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini belirten bozmaya uyularak verilen 15.06.2021 tarihli kararın Dairenin 29.09.2021 tarihli ve 2021/9374 Esas, 2021/13242 Karar sayılı kararı ile tekrar bozulduğu ve bozma kararında önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde bu defa davanın kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği, temyiz olunan kararın Dairenin önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden verdiği bozma kararına uyularak verilen karar olup bu karara yönelik temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait olduğu gerekçesiyle dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.03.2023 tarihli ve 2022/9-775 Esas, 2023/183 Karar sayılı kararıyla; davacıya ait bordrolar incelendiğinde 14.09.2015 tarihi öncesi ve sonrası aylarda prim adı altında bir tahakkuk ve ödeme bulunmadığı tespit edilmiş ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan Hukuk Genel Kurulunun 2022/9-774 Esas sayılı dosyasında bulunan mühür listesinde de davacının (M) tipi mühür kullandığı, bu mührün 07.01.2015 tarihinde davacıdan alındığı, davacının (QC) mührü kullanmayanlar listesinde yer aldığı görüldüğünden, her ne kadar davacı 14 Eylül 2015 tarihinden önce kadrosuna göre C grubu idareci primi almakta iken aynı görevi yapmasına rağmen meslek kodunun değiştirilmesi sebebiyle primin kesildiğini ileri sürerek işletme toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinin (d) bendi gereği %6 oranında idareci primi alması gerektiğinin tespiti ile ödenmeyen primlerin tahsilini talep etmişse de davacının dosya kapsamından 14.09.2015 tarihinden önceki dönemde bu primi alıp almadığı anlaşılamadığından öncelikle davacının 14.09.2015 tarihine kadar (C) grubu idareci primi alıp almadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği, fiîlen yaptığı işe göre işletme toplu iş sözleşmesinin 52 nci ve 59 uncu maddelerindeki şartları sağlayıp sağlamadığı tespit edilerek araştırmanın sonucuna göre davacının (C) grubu idarecilik primine hak kazanıp kazanmadığı belirlenerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
H. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; iddia, savunma, işverence sunulan belgeler, alınan bilirkişi raporu ile bozma ilâmı tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirildiğinde; Mühür Verme ve Kontrolü Konulu Standart Çalışma Usulleri Yönergesi'nin "Amaç kısmı" başlıklı ilk maddesinde Yönerge'nin amacının 1. Hava İkmal Komutanlığı/Eskişehir işyerinde yürütülmekte olan bakım onarım revizyon ve imalat faaliyetlerinde, işlem/faaliyet/üretim/ürün tamamlanıp tamamlanmadığını ve belirlenmiş olan kalite ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığını belirlemek üzere kabul veya reddedildiğini gösteren mühürlerin verilmesi, kullanımı ve kontrol esaslarını belirlemek olduğu, (Q) mührünün kalite kontrol mührü olduğu belirtilmiş olup bu mührü kullanan davacının kalite kontrol görevi yaptığı ve dolayısıyla toplu iş sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendinde yazılı prime hak kazandığı, davacının form sicil kontrolü kadro isminin form ve sicil inceleme teknisyeni olarak değiştirildiği, davacının fiîlen form kontrolörü görevini yaptığı, toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinin (d) bendinin (3) üncü alt bendi gereği %6 oranında idarecilik primi alması gerektiği evvelinde kadrosuna göre bu primi alır iken kadro isminin değiştirilerek aynı işi yapmasına rağmen idarecilik primi ödenmediği, fiîlen yapılan işin aynı iş olduğu, işverenin eşitlik ilkesine aykırı hareket edemeyeceği, davacının sendika üyesi olduğuna ve adına dava açılmasına izin verdiğine dair evrakın dosyaya eklendiği, bozmadan sonra yapılan keşifte davacının toplu iş sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendinde belirtilen görevleri yapması sebebi ile 52 nci maddesinin (d) bendinde belirtilen (C) grubu idarece pirimi alması gereken çalışan olduğu, kalite/teknik kontrol görevini bilfiîl yaptığı ve belgeleri düzenleyip mühürlemek sureti ile imzaladığı ve sorumluluk üstlendiğinin tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
I. Dördüncü Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.03.2024 tarihli ve 2024/3166 Esas, 2024/5156 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bozmasından sonra davalı tarafından dosyaya sunulan evrakta davacının 14.09.2015 tarihinden önceki dönemde prim almadığı, 26.03.2018 tarihinden sonrası için bu primin verilmesine karar verildiğinin bildirildiği, Dairemiz incelemesinden geçen bir kısım dosyalarda kalibrasyon formlarında kalite kontrolcülere ait mühür olmamasına rağmen davacıların kalibrasyon kontrol kısmına mühür vurduğu ve bu nedenle kalibrasyonla ilgili bir kontrol faaliyetinde bulundukları gerekçesiyle verilen kabul kararları onanmış ise de konunun yeniden değerlendirilmesi neticesinde kalibrasyon işlemi yapıldığını belirten mühürlerin kullanılmasının (C) grubu idareci primine hak kazandırmayacağı, bu prime hak kazanma için öncelikle kalite kontrol işleminin yapıldığını gösteren mühürlerin kullanılmasının gerektiği, bu hâlde idareci primi alacağına hak kazanabilmek için hem kalite kontrol mührüne sahip olunması hem de fiîli olarak kalite kontrol işi yapılması gerektiği sonucuna varılmış olduğundan, davacının form sicil kontrolörü kadro isminin form ve sicil inceleme teknisyeni olarak değiştirildiği, fiîlen form kontrolörlüğü görevini yaptığı, bu işlemin toplu iş sözleşmesinin 59 uncu maddesinde düzenlenen (C) grubu idareci primi alan işçilerin yaptığı kontrol işlemleri ile aynı olmadığı, sorumluluğun kontrolü yapan işçi tarafından üstlenildiği, davacının aynı maddede belirtilen kalite kontrol ve teknik kontrol görevlisi veya iş emniyetçisi grubunda yer alan çalışanlardan olmadığı (M) mührü kullandığı, kalite kontrol mührü kullanmadığı, idareci primine hak kazanabilmek için hem kalite kontrol mührüne sahip olunması hem de fiîli olarak kalite kontrol işi yapılması gerektiği, bu hâliyle davacının (C) grubu idareci primi almaya hak kazanamadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün dördüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
J. Dördüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının öncesinde (Q) mührü kullandığını, işverenin davacıya (M) mührü verip görev adını değiştirip aynı işi yaptırmasına rağmen (QC) ve (C) mührü kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddinin hatalı olduğunu, aynı sebeplerle açılan davalarda toplu iş sözleşmesi hükmüne göre işçilerin fiîlen yaptıkları işler değerlendirilerek idarecilik primine hak kazanıldığına dair verilen kararların Yargıtayca onandığını, bu kararın hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ve sürpriz karar yasağına aykırı olduğunu, işverenin yaptığı vasıflandırmalara göre aynı işi yapmaya devam eden işçilerin mühürleri alınarak primlerin kesildiğini, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasının engellendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının, Türk Harb-İş Sendikası ile davalı işveren arasında bağıtlanan 24, 25 ve 26. Dönem Toplu İş Sözleşmeleri'nin 59 uncu maddesinin (d) bendinde tanımlanan görevi yapıp yapmadığı, 52 nci maddesinin (d) bendinde düzenlenen (C) grubu prime hak kazanıp kazanmadığı hususlarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.