Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1074 E. 2024/2406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin tespiti ve talep edilen fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanamadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin kadroya geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretinin brüt asgari ücretin %15 fazlası olarak kararlaştırıldığı, kadroya geçiş öncesinde daha yüksek ücret alıyor olmasının kazanılmış hak teşkil etmediği ve iş sözleşmesindeki bu açık hüküm dışında bir hak iddiasında bulunamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozmaya uyarak verdiği davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/823 E., 2023/1640 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hizmet alım sözleşmeleri gereğince Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 ... Kanun Hükmünde Kararname (696 ... KHK) kapsamında davalı bünyesinde sürekli işçi kadrosuna atandığını, alt işveren şirket çalışanı iken aylık ücretinin asgari ücretin %55 oranında fazlası olarak ödendiğini, kadroya geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ise güncel asgari ücretin %15 oranında fazlasının ödeneceğinin hüküm altına alındığını; ancak 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arasında kadroya geçiş öncesinde olduğu gibi %55 oranının dikkate alındığını, buna rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren davacıya bildirim yapılmaksızın ücretinin düşürüldüğünü ve eksik ödendiğini iddia ederek 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasındaki 24 aylık dönem bakımından ücret farkı alacağının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinde iddia edildiği gibi bir eksilmenin söz konusu olmadığını, 2018 yılında asgari ücretin üzerinde ücret alan davacıya belirsiz süreli iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ve Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda 31.12.2018 tarihinde almakta olduğu mevcut ücretine %4 oranında zam yapıldığını, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ayrıca talep edilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesinin 24.03.2022 tarihli kararıyla; davacının, davalı Kuruma bağlı işyerlerinde alt işverenler nezdinde çalışmaktayken 01.04.2018 tarihi itibarıyla 696 ... KHK gereğince kadroya geçirildiği, çalıştığı son alt işveren şirket ile Kamu Hastaneleri Birliği arasındaki hizmet alımına ait sözleşmede temizlik ekip sorumlusu ücretinin brüt asgari ücretin %55 fazlası olarak belirlendiği ve davacıya bu düzenleme doğrultusunda ödeme yapıldığı, kadroya geçiş esnasında yapılan 02.04.2018 başlangıç tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin "Ücret esası ve ödeme şekli" başlıklı 7 nci maddesinde ise “İşçiye her ay brüt asgari ücretin %15 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır.” şeklinde düzenleme olduğu, davacının her ne kadar belirsiz süreli bireysel iş sözleşmesinde ücretinin "brüt asgari ücretin %15 fazlası üzerinden" olduğu kararlaştırılmış ise de 2018 yılının sonuna kadar ücret ödemelerinin asgari ücretin %15 fazlası üzerinden değil %55 fazlası ile yapıldığı; ancak 01.01.2019 tarihi itibarıyla bildirim dahi yapılmadan ücretinin düşürüldüğünün anlaşıldığı belirtilerek davacıya ödenmesi gereken ücret farkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli kararıyla; davacı işçinin 696 ... KHK kapsamında kadroya geçişi aşamasında Bakanlık ile arasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %15 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının son alt işvereni olan Tamer Endüstriyel Şirketi ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu arasında imzalanan 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin temizlik hizmeti alım sözleşmesinde, temizlik ekip sorumlusu olarak çalışan işçilere belli şartları taşımaları hâlinde asgari ücretin %55 fazlası ücret ödeneceğinin belirtilmiş olduğu, davacının kadroya geçirildiği 2018 yılı Nisan ayı ile 2018 yılı Aralık ayı arasındaki dönemde bordrolara göre davacıya asgari ücretin %55 fazlası üzerinden ücret ödendiği, 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulamanın değiştiği, her ne kadar hizmet alım sözleşmesinde yazılı asgari ücretin %55 fazlası olan ücretin ödeneceğine dair hüküm davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş işleminin yapıldığı tarih olan 02.04.2018 tarihi itibarıyla feshedilmiş ise de davalı Kurumun davacının kadroya geçişinden sonra 2018 yılı Nisan ile 2018 yılı Aralık ayları arasında davacıya asgari ücretin %55 fazlasını ücret olarak ödemeye devam ettiğinin anlaşılması nedeniyle 01.01.2019 tarihinden itibaren bu oran dikkate alınmadan ödeme yapılmaya başlanmasının çalışma şartlarında işçi aleyhine esaslı değişiklik mahiyetinde olduğu ve davacının onayını gerektirdiği, davacının onayının bulunmaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü yönündeki kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; yanı sıra ise kamu düzeni açısından maddi hukuki durumun incelenmesinde Mahkeme tarafından harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine harç yükletilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.02.2023 tarihli kararı ile; davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin "Ücret esası ve ödeme şekli" başlıklı 7 nci maddesi; "İş bu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %15 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır." şeklinde olduğu, buna göre kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının temel ücretinin asgari ücretin %15 fazlası olarak kararlaştırıldığının anlaşıldığı, davacının kadroya geçiş öncesinde alt işvereni olan dava dışı şirketler nezdinde yapmakta olduğu göreve göre ücretinin asgari ücretin %55 fazlası üzerinden ödeniyor olmasının önceki döneme ilişkin bir uygulama olduğu ve kadroya geçiş sonrasına ilişkin kazanılmış hak teşkil etmediği, buna göre davacının ücreti kadroya geçiş aşamasında yapılan yeni iş sözleşmesi ile brüt asgari ücretin %15 fazlası olarak kararlaştırılmış olması nedeniyle sözleşmedeki bu düzenleme haricinde davacının hak iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı ve yanı sıra Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden resen yapılan inceleme neticesinde, davalı harçtan muaf olmasına rağmen harca mahkum edilmesinin hatalı olduğu belirtildikten sonra, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmişse de bu yöntemle hüküm kurulmasının 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353 üncü maddesi düzenlemesinin başvurunun esastan reddi ile aynı anda yeniden esas hakkında veya düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına imkân tanımaması sebebiyle hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda yeniden hesaplama yapılması için alınan bilirkişi ek raporu doğrultusunda davacının fark alacağının çıkmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili ile davalı Bakanlık arasında imzalanan iş sözleşmesinde her ne kadar davacının ücreti asgari ücretin %15'i fazlası olarak belirlenmiş ise de, davacının dava dosyasında bulunan ücret bordrolarının tamamında ücret hesap kısmında asgari ücretin %55 fazlası tutarında ücret aldığının yazmakta olduğunu, davacının temizlik şefi olarak çalışması sebebiyle hizmet alım sözleşmesi gereği davalıya ait işyerinde asgari ücret üzerinde bir ücretle çalıştırıldığını, 2018 yılında da ödemelerin %55 oranına göre yapıldığını, 2018 yılı sonrasında da aynı oranda ödenmesi gerektiği hâlde ödenmediğini, ücretin asgari ücretin %15 fazlası olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 ... KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanamadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 ... İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 ... KHK ile 375 ... Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 ... KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar ... kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

696 ... KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 ... KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.