"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/43 E., 2024/313 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2001 yılına kadar geçici mevsimlik işçi statüsünde Köy Hizmetleri Müdürlüğünde çalıştığını, işe başladığı tarihten itibaren Yol-İş Sendikasına üye olduğunu 2001 yılında daimi işçi statüsüne geçirildiğini ancak kadrolu işçi statüsüne geçirilirken geçici işçilikte geçen kıdeminin dikkate alınmadığını, 2005 yılında Köy Hizmetleri Müdürlüğünün lağvedilmesi ile tüm hak ve alacaklarının Çorum İl Özel İdaresine devredildiğini, geçici işçilikten daimi statüye geçerken önceki hizmetleri dikkate alınarak intibak yapılması gerekirken bu şekilde uygulama yapılmaması sebebiyle emsal işçilere göre eksik ücret aldığını, ayrıca müvekkilin işe girdiği tarihten itibaren fiîlen büro görevlisi olarak çalışmasına rağmen düz işçi kadrosunda gösterildiğini, bu durumların ... ve eşit davranma ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek davacının kadrolu işçi statüsüne intibak işlemlerinin yanlış olduğunun tespiti ile olması gereken derece kademesi belirlenerek ücret, yıpranma primi, ilave tediye, akdi ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının 2001 yılında kadroya geçmediğini, 04.10.2012 tarihinde düz işçi kadrosuna atandığını, mevsimlik çalışması bulunmadığını, davacının bulunduğu pozisyona uygun olarak ücret ödemelerinin yapıldığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının tüm özlük ve mali haklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli kararıyla; davacının fiîlen çalıştığı pozisyonun akaryakıtçı ve büro görevlisi olduğu buna rağmen düz işçi pozisyonunda gösterildiği, fiîlen çalıştığı pozisyon yerine daha düşük derece ve kademeden ücretinin ödenmesinin yasal dayanağı bulunmadığı, emsali işçilere göre düşük ücret almasına sebebiyet verildiği, fiîlen çalıştığı kadro pozisyonları dikkate alınarak derece ve kademe tespitinin yapıldığı ve buna göre fark ücret alacaklarının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 12.05.2023 tarihli kararıyla; dosyada yer alan belgelere göre davacının çalıştığı pozisyon ile fiîlen yaptığı görevin farklı olduğu, buna göre bilirkişi raporunda yapılan derece ve kademe tespiti ile fark ücret alacakların hesaplanmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.11.2023 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda dava konusu alacağa ilişkin hesaplamaların 18.02.2020 tarihine kadar yapıldığı, oysa arabuluculuk faaliyeti neticesinde tarafların anlaşamadığına ilişkin son tutanağın 13.01.2020 tarihinde düzenlendiği, buna göre son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan 18.02.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olduğu, arabuluculuk son tutanak tarihi olan 13.01.2020 tarihi itibarıyla ilave tediye alacağı yönünden muacceliyet gerçekleşmediğinden Ocak 2020 dönemi için de fark ilave tediye alacağı hesaplanması ve bu miktarın hüküm altına alınmasının da ayrıca hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan 13.01.2020 son tutanak tarihi ile 18.02.2020 tarihi arasında kalan talep döneminde arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden ve son tutanak tarihine göre Ocak 2020 dönemi için hesaplanan ilave tediyenin dışlanması gerektiğinden yeniden hesaplama yapılması için alınan bilirkişi ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının mevsimlik işçilikte geçen çalışması olmadığını, intibak yasası hükümleri kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, büro görevlisi olarak çalışmadığını ancak ihtiyaca binaen kendi kadrosu uhdesinde kalmak üzere fiîlen görevlendirme ile ihtiyaç duyulan pozisyonlarda çalıştırılabildiğini, davacının çalıştığı pozisyona denk gelen ödemelerin tam olarak yapıldığını, tespit hükmünde hukuki yarar bulunmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ilave tediye alacağının hesaplanması ile arabuluculuk dava şartının tüm hesap dönemi bakımından gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.