Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11000 E. 2024/12238 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olup olmadığına dair yetki tespitine itiraz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Sendikanın, işletme toplu iş sözleşmesi yapmak için 6356 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca gerekli çoğunluğa sahip olduğunun tespit edilmesi ve davacı tarafından ileri sürülen sendika üyeliklerine ilişkin itirazların yerinde görülmemesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1920 E., 2024/1633 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/65 E., 2024/77 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin makine imalatı ve ihracat ağırlıklı olmak üzere satış işiyle uğraştığını, davalı Bakanlık tarafından müvekkiline tebliğ edilen yetki tespitine karşı süresi içerisinde itiraz ettiklerini, davacı Şirkette başvuru tarihi itibarıyla 197 işçinin çalıştığını, Sendikanın davacı Şirket bünyesinde çalışan Sendika üyesi işçilerin bir listesini noter kanalı ile davacı Şirkete tebliğ zorunluluğunun bulunduğunu, ancak ilgili Sendika tarafından davacı Şirkete böylesi bir bildirimde bulunulmadığını, davacı Şirkete tebliğ edilen tespit yazısında bahsi geçen yetkilendirmenin yasal şartları taşımadığını, davacı bünyesinde sendikaya üye olduğu iddia edilen işçi sayısı bakımından çoğunluğun bulunmadığını, bu durumun Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) istenecek kayıtlarla ispatlanacağını belirterek davalı Bakanlığın 15.02.2023 tarihli ve 226464 sayılı yetki tespit yazısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimleri esas alınmakta olduğunu, Genel Müdürlüklerinde kurulu Sendika Yetki Sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, sisteme yansıyan bilgilere göre davacı işverene ait yetki tespiti için başvuran Sendika ile aynı işkolunda bulunan 3 işyeri için işletme düzeyinde yetki tespiti yapıldığını, Bakanlıkça ibraz edilen yetki dökümlerinden de görüleceği üzere işyerinde başvuru tarihi itibarı ile 197 işçinin çalıştığını, 106 işçinin yetki tespiti için başvuran Sendikaya üye olduğunu, bu doğrultuda Sendikaya olumlu yetki tespiti kararı verildiğini, dava dilekçesinde yalnızca çalışan ve sendikalı sayısına itiraz olduğu göz önünde bulundurularak davanın çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın yapmış olduğu itirazın 6 iş günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının davalı Sendikanın toplu iş sözleşme yetkisi almak için gerekli çoğunluğa sahip olmadığı yönündeki iddialarının herhangi bir somut dayanağı bulunmadığını, başvuru tarihi itibarıyla davacı işyerinde toplam 197 çalışanın olduğunu, 106 çalışanın da müvekkili Sendikaya üye bulunduğunu, dava konusu yetki tespitine esas çalışan sayısı belirlenirken işveren vekillerinin toplam nisaptan çıkarılmayarak hesaplamaya gidildiğini, davacının dava dilekçesiyle birlikte dayandığı somut delillerini de mahkemeye sunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bakanlığın 15.02.2023 tarihli ve 226464 sayılı yazısı ile davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapmak üzere gerekli çoğunluğu sağladığına ilişkin yetki tespitine davacının itiraz ettiği, davanın süresinde açıldığı, kayıtlarda yapılan inceleme sonucunda; üyelik tarihlerine göre başvuru tarihi sonrasında üye olmuş gibi görülen 12 işçinin başvuru tarihinde davalı Sendikaya üye oldukları ancak başvurudan önce üyelikten istifa edip bir aylık süre içinde tekrar üye oldukları için bu şekilde görüldükleri, fiilen işçi çalıştırılmayan 1195052.020 SGK sicil numaralı işyeri dışlandığında, yetki başvurusunun yapıldığı 10.02.2023 tarihinde davacıya ait 2 işyerinde çalışan toplam 192 işçiden 106'sının Sendika üyesi olduğu ve davalı Sendikanın gerekli yetki şartlarını sağladığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı Sendikanın yetki tespiti için Bakanlığa müracaat ederken kendisinde bulunan üyelik kayıtlarını yetki talebi için başvurduğu tarihten itibaren 3 iş günü içerisinde işverene vermesi gerektiği hâlde üyelik kayıtlarını müvekkiline vermediğini, İlk Derece Mahkemesince, yeterli ve gerekli araştırma yapılmadan, eksik ve itiraza uğramış bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, bilirkişi raporunun eksik, hatalı hüküm kurmaya elverişli olmadığını, üyeliğin başlangıç tarihi, yetkili organ tarafından üyelik başvurusunun e-Devlet kapısı üzerinden kabul edildiği tarih olduğunu, İlk Derece Mahkemesince işyerinde çalışan 12 işçinin yasal düzenlemeye aykırı olarak sendikalı kabul edildiğini, bu nedenle sendikanın işletme veya işyeri düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere gerekli yetki şartını sağlayamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın olumlu yetki tespitinin iptali talebine ilişkin olduğu, davalı Sendikanın toplu iş sözleşme yapması için gerekli çoğunluğu sağladığı, bazı işçilerin üyelik tarihleri ile başvuru tarihleri arasındaki farklılıkların öncesinde üye olmaları, üyelikten çekilmeleri, çekilmenin hüküm ifade edebilmesi için geçmesi gereken 1 aylık süre içinde tekrar üyelik başvurusu yapmalarından kaynaklandığı, ayrıca bu işçilerin üye kabul edilmemesi hâlinde dahi işletme toplu iş sözleşmesi için gereken çoğunluğun sağlandığı, davalı Sendikanın üyelerini bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı, bu hükmü içeren yasal düzenlemenin başvuru tarihinde yürürlükte olmadığı, istinaf sebebine göre davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin ilgili fıkraları şöyledir:

“(1)Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.

(2) İşletme toplu iş sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak dikkate alınır ve yüzde

kırk çoğunluk buna göre hesaplanır.

(3) İşletmede birden çok sendikanın yüzde kırk veya fazla üyesinin olması durumunda

başvuru tarihinde en çok üyeye sahip sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.