"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/244 E., 2024/537 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21.06.2023 tarihli ve 2023/10792 Esas, 2023/9664 Karar sayılı ilâmı ile ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 16.12.2005-22.07.2014 tarihleri arasında davalı Şirketlerin Rusya şantiyelerinde çalıştığını, ücretinin 1.400,00 USD olduğunu, ücretin bir kısmının elden avans olarak bakiyesinin banka aracılığıyla ödendiğini, üç aylık ücretinin ise ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Uluslararası İnş. Yat. San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazları bulunduğunu, davacının çalıştığını iddia ettiği tarihlerde davalı Şirketin mevcut olmadığını, Şirketin 02.04.2008 tarihinde kurulduğunu, davacının aldığını iddia ettiği ücretin fahiş olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... (Eski ünvan: Renaissance Construction ZAO) vekili cevap dilekçesinde; davacının belirli süreli iş sözleşmesi kapsamında istihdam edildiğini, davacının iş sözleşmesinin proje bitimi nedeniyle kendiliğinden sona erdiğini, imzalı ücret bordroları doğrultusunda davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını, son ücret iddiasının gerçeği yansıtmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.10.2018 tarihli ve 2016/1440 Esas, 2018/460 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili ve katılma yolu ile davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 05.04.2021 tarihli ve 2019/404 Esas, 2021/873 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 22.09.2021 tarihli ve 2021/8434 Esas, 2021/12581 Karar sayılı ilâmı ile; davalılar tarafından temyiz dilekçesi ile birlikte 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayları ile 2013 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait davacı işçi imzalı puantaj içerir ücret bordrolarının sunulduğu, sunulan belgelerin mahiyeti itibarıyla borcu sona erdiren nitelikleri gereği yargılamanın her safhasında nazara alınmasının mümkün olduğu, hâl böyle olunca davalılar tarafından ibraz edilen bu belgelere karşı davacıdan diyeceklerinin sorulması, belgelerdeki tahakkuklar ile davacının aldığı kabul edilen ücret miktarı birlikte değerlendirilerek fazla çalışma, hafta tatili ve ücret alacakları hakkında sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre mahsup konusunda bir karar verilmesi gerektiği, bilirkişi raporu alındıktan sonra yeni belgeler sunmak suretiyle davanın uzamasına ve davada gider yapılmasına sebep vermiş olan davalı taraflar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 327 nci maddesi dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2023 tarihli ve 2021/679 Esas, 2023/72 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.06.2023 tarihli ve 2023/10792 Esas, 2023/9664 Karar sayılı ilâmı ile; bozma öncesinde davacı tarafından dava ve ıslah dilekçeleri ile birlikte hafta tatili ücreti olarak 196,00 USD talep edilmesi karşısında İlk Derece Mahkemesince bozma sonrasında 280,00 USD hafta tatili ücretinin hüküm altına alınmasının taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu, bozma ilâmının gereği olarak fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinde hesaplama dönemine ait imzalı puantaj içerir ücret bordrolarındaki ödemelerin mahsup edilmesi gerekirken söz konusu ödemelerin ücret alacağı içinde yapılan ödemelerden mahsup edildiğini belirterek mahsup işlemi yapmayan hatalı bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu, fazla çalışma ücretinde bozma ilâmına uyulmakla davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı karar verilmesinin hatalı olduğu, bozma ilâmına konu alacak kalemlerinden olan ücret alacağı yönünden talep konusu dönemi kapsayan ve imzası inkâr edilmeyen 2014 yılı puantaj içerir ücret bordroları dikkate alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu, davacı asıla resen yemin yaptırılmasının da isabetsiz olduğu gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Uluslararası İnş. Yat. San. ve Tic. AŞ vekili; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddi gerektiğini, husumet itirazları bulunduğunu, hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, fazla çalışma ve hafta tatili alacağı bulunmadığını, hesaplamaların hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddi gerektiğini, ücret bordrolarının dikkate alınmadığını, hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığını, brütleştirmenin hatalı yapıldığını, hesaplamaların hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ve hafta tatili ücreti ile ücret alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.