Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11006 E. 2024/15717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin davacının iş sözleşmesini haksız yere feshederek ihbar, kıdem ve diğer işçilik alacaklarını ödememesi nedeniyle açılan alacak davasında uygulanacak hukuk, iş sözleşmesinin feshinin haklılığı ve davacının alacaklarının miktarı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve uygulanacak hukuk kuralları gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacının işçilik alacaklarına hak kazandığı yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin işyerinde çelik montaj ustası olarak çalışmaya başladığını, Türkiye'den çalışma için götürülürken Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü aracılığı ile sözleşme imzalatıldığını, davacının çalışma şartlarının olumlu manada düzeltilmesini talep ettiğini, işveren Şirketin ise buna karşılık işçileri tehdit, hakaret ve baskılara maruz bıraktığını ve davacının iş sözleşmesini haksız bir şekilde feshettiğini, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatları ve yıllık izin ücreti, ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, ...SA Şirketi ile geçici işçi devir sözleşmesi yaparak birçok işçinin temini ve Uruguay ülkesine ulaşmaları konusunda fiilen aracılık yaptığını, davacının işveren Şirketinin ...SA olduğunu, davacının fiilen çalıştığı ülke olan Uruguay hukuku gereği kurulu olan sendika dâhil işçi hakları ile ilgili kuruluşların gözetiminde çalıştığını ve tüm haklarını fazlasıyla aldığını, davacının sözleşme süresi sona ermeden çalışma şantiyesini terk ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiği ve dosya kapsamındaki deliller değerlendirildiğinde davacının talep ettiği diğer alacaklara da hak kazandığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının çalıştığı şantiyenin... SA Şirketine ait olduğunu, davalının bu Şirket üzerinde denetim ve talimat yetkisinin bulunmadığını, uyuşmazlığın çözümünde mutad işyeri hukukunun tespit edilmesi ve buna göre uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, müvekkili Şirket tarafından dosyaya sunulan ücret bordroları ve ödeme dekontlarından bir kısım ödemelerin davacı tarafından alındığının kanıtlandığını, dosyaya ibraz edilen belgelerin tercümesinin yaptırılmaksızın karar verilmesinin ödenen alacakların bir daha ödenmesine neden olduğunu, Uruguay yasalarının işçileri koruyup ağır yükümlülükler getirdiğini, bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazın dikkate alınmayıp yalnızca davacı taleplerinin değerlendirildiğini, ücret bordrolarının davacının imzasını taşıdığını, davanın... S.A.ya ihbarı taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkili Şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacı tanıklarının tutarsız ve çelişkili beyanlarına itibar edilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasının isabetli olduğu, davacının çalışmasının davalı Şirkete bağlı olarak gerçekleştiği, dosyaya sunulan Türkçe belgelerin dikkate alınmasının yerinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli olarak kabul edilmesi gerektiği yönündeki gerekçeler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; uyuşmazlığın çözümünde mutad işyeri hukukunun tespit edilmesi ve buna göre uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, müvekkili Şirket tarafından dosyaya sunulan ücret bordroları ve ödeme dekontlarından bir kısım ödemelerin davacı tarafından alındığının kanıtlandığını, dosyaya ibraz edilen belgelerin tercümesinin yaptırılmaksızın karar verilmesinin ödenen alacakların bir daha ödenmesine neden olduğunu, davacının istifa yolu ile iş sözleşmesini sonlandırmasından ötürü kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının müvekkili Şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, tutarsız ve çelişkili davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uygulanacak hukuk, iş sözleşmesinin feshinin şekli ve talep edilen alacaklara hak kazanılıp kazanılamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.