Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11024 E. 2024/12292 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arabuluculuk son tutanağından sonraki dönem için açılan işçilik alacakları davasında, arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği ve buna bağlı olarak hüküm altına alınan alacakların hesabının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin daha önceki bozma ilamına uygun olarak, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonra muaccel hale gelen alacaklar yönünden arabuluculuk şartı gerçekleşmediğinden, bu dönemdeki alacakların davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm altına alınmasının doğru olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1092 E., 2024/1370 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında Ankara 7. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Uşak Devlet Hastanesinde çalışmakta iken ... Gıda İş Sendikasına üye olduğunu ve Yüksek Hakem Kurulu kararı ile 15.01.2017-31.12.2018 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesi imzalandığını, işyerinde davalı ... Bakanlığının asıl işveren, diğer davalının ise alt işveren olarak faaliyet gösterdiğini, davalıların müvekkilinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını ödemekten kaçındıklarını ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden ... çocuk, yakacak, öğrenim, ..., gece zammı alacakları ile fark ücret, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde ve husumet itirazında bulunduklarını, davalı Bakanlığın ihale makamı olduğunu, işçi alacaklarına ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Gıda Soğuk Hava Tesisleri Sosyal Hizmetler Sanayi ve Ticaret Ltd Şti (... Gıda Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin malzemeli yemek pişirme dağıtım ve bulaşık yıkama hizmet alım işini yüklendiğini, hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olduğunu, davacının müvekkili nezdinde doğmuş tüm alacaklarının ödendiğini, talep edilen alacaklardan Şirketin değil asıl işveren Bakanlığın sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 7. İş Mahkemesinin 04.03.2021 tarihli ve 2018/190 Esas, 2021/208 Karar sayılı kararı ile; davacının, ... Gıda İş Sendikası üyesi olduğu, tarafların arabuluculuk aşamasında anlaşmaya varamadığı ve yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının bulunduğu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Ankara 7. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2023 tarihli ve 2022/1173 Esas, 2023/2151 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı ... Bakanlığına bağlı Uşak Devlet Hastanesi yemekhanesinde yüklenici firma işçisi olarak çalıştığı, davacının 12.12.2014 tarihinde sendikaya üye olduğu, üye olduğu sendikanın taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin Yüksek Hakem Kurulu kararı ile 15.01.2017-31.12.2018 tarihleri arasında uygulanmak üzere karara bağlandığı, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden kamu işvereni olan Bakanlığın 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi kapsamında asıl işveren olarak sorumluluğunun bulunduğu, davacının alacaklarından feragat ettiğine dair herhangi bir belgenin sunulmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, ancak alacakların hak ediş tarihlerinin dosyadan anlaşılamadığı ve tüm alacaklara davalının en erken temerrüde düşürüldüğü arabuluculuk anlaşmama son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, diğer taraftan, davacının dava dilekçesi ile talep edilen alacaklara en yüksek mevduat faizi işletilmesini, ıslah dilekçesinde ise ıslah ettiği tüm alacaklara hak ediş tarihinden itibaren işletme kredi faizi yürütülmesini talep etmesine rağmen hükmedilen alacakların tamamına en yüksek işletme kredi faizi uygulanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Bakanlık vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.03.2024 tarihli ve 2023/20848 Esas, 2024/5620 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilince dava konusu alacaklarının eksik ödendiği iddiasıyla arabulucuya başvurulduğu, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 11.04.2018 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 24.05.2018 tarihinde dava açıldığı, hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki hesaplamaların 24.05.2018 olan dava tarihine kadar yapıldığı, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen alacaklara yönelik arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma ilâmı doğrultusunda yapılan değerlendirme ve hesaplama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Bakanlık vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Bakanlık vekili, müvekkili Bakanlığın ihale makamı olduğunu, işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını, davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığını, tüm hukuki sorumluluğun davalı Şirkete ait olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, faiz türü ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, davanın tümden reddi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki dönem yönünden dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ve buna göre hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası.

3. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası.

4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.