Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11088 E. 2024/12505 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, hesaplamaya esas alınan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin hatalı belirlendiği iddiasıyla yaptığı temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/149 E., 2024/264 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında Tavşanlı İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ikinci kez İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... İşletmelerine (TKİ) bağlı Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) Müdürlüğünün lavvar tesislerinde, davalı Kurum yetkililerinin emir ve talimatları altında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı olarak muvazaalı şekilde görünüşte alt işveren işçisi olarak çalıştığını, hizmet alım sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, davacı ve arkadaşlarının başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olarak muamele görmeleri gerektiğinden bahisle davacının dengi kadrolu işçiye göre yoksun kaldığı hakların tahsili için işbu davayı açtıklarını, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu hususunda Tavşanlı 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin dosyasında karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı Kurumda davacının dengi işçi bulunduğunu ileri sürerek fark ücret, ikramiye, kömür yardımı, bedelsiz yemek ve iaşe, sabun ve aydınlatma, koruyucu malzeme ve giyim bedeli, sosyal yardım, vardiya zammı, denge ödeneği ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili Kuruma dayanışma aidatı kesilmesine dair hiçbir belge veya bilginin Sendika tarafından gönderilmediğini, davacının Kurumlarının işçisi olmadığını ve ücretlerini Kurumun ödemediğini, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, işveren sıfatını haiz olmadığını, davacı ile müvekkili Kurum arasında herhangi bir bağ veya sözleşme olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2023 tarihli ve 2022/317 Esas, 2023/12 Karar sayılı kararıyla; davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi incelendiğinde, davacının yaptığı işin yardımcı iş olduğu ve davalı Kurum ile alt işveren şirketler arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 10.04.2023 tarihli ve 2023/621 Esas, 2023/992 Karar sayılı kararıyla; kaldırma kararı sonrasında yapılan incelemede davacının aşçı olarak çalıştığını ve yapılan işin yardımcı iş olduğu, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 08.11.2023 tarihli ve 2023/11022 Esas, 2023/16966 Karar sayılı ilâmıyla; dava konusu alacak taleplerinin muvazaa tespiti yapılan ve kesinleşen döneme ilişkin olduğu, bu nedenle muvazaanın kabulü ile davacının davalı Kurum işçisi olarak talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığının tespitinin gerektiği gerekçesiyle kararın bozularak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 16.01.2024 tarihli ve 2023/568 Esas, 2024/22 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için davalı Kuruma 07.08.2018, 03.01.2019, 16.09.2019 ve 04.10.2019 tarihli dilekçeleri verdiği, bu doğrultuda talep tarihlerinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlandığı, alacaklara toplu iş sözleşmesi gereğince bir sonraki ayın 15 inci gününden itibaren faiz işletildiği, vardiyalı çalışma olduğuna dair puantaj vb belge sunulmadığından talebin reddedildiği, yemek ve iaşe bedeli talebi bakımından davacının bir öğün yemeğinin işverence ayni olarak karşılandığı anlaşıldığından talebin reddedildiği, denge ödeneği talebini yargılama aşamasında ek ödeme olarak düzelttiği ancak ek ödeme talebine ilişkin arabuluculuk faaliyetinin gerçekleştirilmediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.03.2024 tarihli ve 2024/3523 Esas, 2024/5240 Karar sayılı ilâmı ile arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan, son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan tarih arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, tespit talebinin ayrı bir dava gibi değerlendirilerek tespit hükmü kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda resen hesaplama yapılmak suretiyle arabuluculuk son tutanak tarihine kadar muaccel olan alacakların hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; husumet, kesin hüküm, hukuki yarar yokluğu itirazları ile zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, Kurumun ihale makamı olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, yapılan işin yardımcı iş olduğu, yetkili işçi sendikasınca davacının sendika üyeliğinin işverene bildirilmediğini ve bundan dolayı davacının sendikal haklardan yararlanamayacağını, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacağının bulunmadığını ve hesaplamanın hatalı olduğunu, yakacak yardımının ayni verildiğini, toplu iş sözleşmesi ikramiyesi alacağının hatalı hesaplandığını, alacakların brüt değil net olarak hüküm altına alınması gerektiğini, faiz başlangıcı ve türünün hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hesaplamaya esas alınan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. 6100 sayılı Kanun'un 107, 109 ve 326 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanun'un 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 2752 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın 1 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili hükümleri.

4. Dairemizin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı ilâmları.

5. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.