Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11089 E. 2024/12530 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması ve ispatı ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uymayarak, aynı işyerinde aynı işi yapan diğer işçinin dosyasındaki kesinleşmiş Yargıtay kararı ve dosya kapsamına göre oluşan usuli kazanılmış hakları dikkate almadan ve davacının fiili çalışma süresini doğru hesaplamadan hatalı bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2022/247 E., 2024/11 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece ikinci kez kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işveren Millî Eğitim Bakanlığına (Bakanlık) bağlı Güzelsu İMKB Yatılı Bölge İlköğretim Okulunda ihale yolu ile hizmet satın alınan alt işverenler nezdinde 15.02.2003-14.06.2013 tarihleri arasında okul temizliği, üç öğün yemek dağıtımı işlerinde hizmetli olarak çalıştığını, okulda yatılı olarak kaldığını ve 14 günde bir evine gidebildiğini, fazla çalışma yaptırıldığı, hafta tatillerinde, ulusal ve resmî bayramlarda izin kullandırılmadığı hâlde karşılığı ücretlerin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... İnşaat Yemek Otomasyon İnsan Kaynakları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (Şirket) vekili; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle okulların açık olduğu dönemlerde çalıştığını, davacının iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshettiğini, iş sözleşmesinin süresi sonunda işe gelmeyen işçinin daha sonraki ihale sürecinde işe alınmamasından dolayı davalı Şirketin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili; zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının davalı Şirket ile iş sözleşmesi yaptığının dava dilekçesinden anlaşıldığını, davalı Bakanlığın bu sözleşmenin tarafı olmadığını, başka işlerde çalışma, fazla çalışma gibi sözleşme ihlali durumlarında bu durumun ispatlanması şartıyla muhatabın davalı Şirket olduğunu, çalışma saatleriyle ilgili bildirim yükümlülüğünün iş sözleşmesinde taraf olan alt işverene ait olduğunu, çalışma koşullarının ihlali ile ilgili davalı Kuruma davacı tarafından herhangi bir şikâyet ya da bildirimde bulunulmadığını, alt işveren ile davacının aralarındaki sözleşme ile üçüncü kişi durumunda olan davalı ... borç altına alacak sözleşme yapmalarının hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.05.2016 tarihli ve 2015/108 Esas, 2016/168 Karar sayılı kararıyla; davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının ağırlaştırılan çalışma koşulları nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedene dayalı olarak feshettiği, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinin bir kısmında çalışmasını sürdürdüğü ancak karşılığı ücretlerin ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.11.2016 tarihli ve 2016/23364 Esas, 2016/24941 Karar sayılı kararı ile; davalı Şirketin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, oysa somut olay bakımından davacının kıdem tazminatı talebinin belirsiz alacak davasının konusunu oluşturmayacağı, bu nedenle söz konusu talebe yönelik davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek bu talebin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz bulunduğu, öte yandan davacının, Güzelsu İMKB Yatılı Bölge İlköğretim Okulunda davalı Şirket işçisi olarak okul temizliği (okul, yatakhane, yemekhane, spor salonu, çok amaçlı salon vs.), öğrencilere üç öğün yemek dağıtımı vs. işlerinde hizmetli olarak çalıştığını iddia ettiği, Mahkemece dinlenen davacı tanıklarınca da davacı işçinin temizlik işlerinde çalıştığının beyan edildiği, ancak Mahkemece söz konusu iddia ve beyanların tereddüte mahal verilmeyecek şekilde ortaya konarak davacının çalışma şartlarının belirlenmediği, bu itibarla davacının fiîlen yaptığı iş veya işler, bunların ne şekilde yapıldığı, okulun hangi bölümlerini kapsadığı, çalışılan işyerinin kapsam ve kapasitesi, vardiya veya nöbet sisteminin bulunup bulunmadığı hususlarının tespit edilmesi, denetime elverişli ve ayrıntılı bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 14.10.2020 tarihli ve 2017/21 Esas, 2020/76 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada davalı Şirketten davacının çalışma dönemine ilişkin imzalı ücret bordrolarının, puantaj kayıtlarının, yıllık izin defteri veya belgelerinin fazla çalışma çizelgelerinin, hafta tatili, genel tatil, bayram tatili çizelgelerinin gönderilmesi istenilmiş ve gönderilen bir kısım evraklar dosya arasına alınmış, davacı tarafın tanıkları yeniden dinlenilmiş ve bu kapsamda yeniden 11.05.2018 ve 10.06.2019 tarihli bilirkişi raporları alınmış, neticede ilk kararı davalı Bakanlığın temyiz etmemesi nedeniyle bu davalı yönünden davacı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek davalı Şirket yönünden belirsiz alacak davası olarak açılan kıdem tazminatı alacağı talebinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine ve 10.06.2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talep konusu fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 21.10.2021 tarihli ve 2021/7089 Esas, 2021/14708 Karar sayılı kararı ile; davalı Bakanlık vekilinin tüm, davacı ve davalı Şirket vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının işyerinde temizlik işçisi olarak 2006-2007 yılları arasında haftada 5 gün 06.00-21.30 saatleri arasında günde 15,5 saat olmak üzere, günlük 3 saat ve haftalık 15 saat fazla çalışma yapmak suretiyle çalıştığı; 2008-2013 yılları arasında ise bir hafta haftanın 7 günü, diğer hafta haftanın 5 günü, günde ortalama 12,5 saat çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenmenin mahsubu ile bir hafta haftada 10 saat, diğer hafta ise haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı, 15 günde 1 gün hafta tatili kullandığı, dinî bayramlarda 1 gün çalıştığı, diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasını sürdürdüğü kabulüyle yapılan hesaplamalara göre hüküm kurulmuş ise de Dairemizin 2021/7090 sayılı Esasına kayıtlı olarak aynı gün temyiz incelemesi yapılan, davacı işçi ile birlikte aynı işyerinde temizlik işçisi olarak görev yaptığı anlaşılan ... isimli başka bir işçinin dosyasında Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda söz konusu işçinin; bir hafta haftanın 7 günü, diğer hafta haftanın 5 günü olmak üzere, sabah 06.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında günlük 3 saat ara dinlenme süresinin düşülmesi ile günlük 10 saat çalışmasının olduğu, buna göre bir hafta 5 saat, diğer hafta hafta tatili ücreti ayrıca talep edildiğinden 17,5 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirmesiyle, tümüyle farklı bir biçimde belirlenmiş olan çalışma şekline istinaden hesaplama yapıldığının anlaşıldığı; aynı zamanda, aynı işyerinde benzer koşullarda çalışan işçiler hakkında farklı sonuçlar doğuracak şekilde kararlar verilmesinin 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı olduğu, uygulama birliği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine de uygun düşmediği, aynı dönemde, aynı işleri yapan işçilerin farklı usullerde çalışması beklenemeyeceğinden dosyaların birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı bulunduğu, davacı tanıklarından işçi C.G'nin işçilik alacaklarının tahsili talebi ile davalılar aleyhine açmış olduğu davasının Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2016/3999 Esas sayılı dosyasında yapılmış olan temyiz incelemesinde, dosya kapsamı içerisinde davalı Şirket yetkilisi M.K'nın işyerinin 800 öğrenci kapasiteli yatılı okul olduğu, çalıştırılan işçi sayısının yeterli olmaması nedeniyle çalışanların fazla çalışma yapmak durumunda kaldıkları, işçilerin 15 günde bir dönüşümlü olarak izne ayrıldıkları, cuma günü öğleden sonra ile pazartesi sabahı arasında 2,5 gün izinli oldukları yönünde beyanda bulunduğu, yine dosya içeriğinde yer alan hizmet alım sözleşmeleri incelendiğinde; 2009 yılı ihalesinde 4 kaloriferci, 2 aşçı ve 15 temizlik işçisi, 2010 yılı ihalesinde 2 kaloriferci, 2 aşçı ve 12 temizlik işçisi, 2011 ve 2012 ihalelerinde 18 personel, 2013 yılı ihalesinde ise 12 personel çalıştırılmasına dair hizmet alımlarının yapıldığının görüldüğü, netice itibarıyla; 800 öğrenci kapasiteli yatılı bölge ilköğretim okulu olan davalı işyerinde temizlik görevlisi olarak okulların kapalı olduğu yaz tatilleri haricinde çalışan davacının hizmet alım sözleşmelerinde belirlenen sayıda diğer temizlik işçileri ile birlikte işyerinde yatılı kalarak ve dava dilekçesindeki beyan dikkate alındığında; iki haftada bir cuma günleri çalışma bitiminden pazartesi günleri çalışma saatine dek izin kullanmak suretiyle, 06.30 ile 19.00 saatleri arasında çalıştığı gözetilerek, ücret alacaklarının tüm dosya kapsamı ile diğer işçilerin açmış olduğu dosyalar birlikte değerlendirilmek ve ilk kararın yalnızca davalı Şirket tarafından temyiz edilmesi nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hakkın mevcudiyeti gözetilmek suretiyle yeniden bir hüküm kurulması için yazılı şekilde verilen kararın bozmayı gerektirdiği, yanı sıra davalı Bakanlığın Mahkemece verilen ilk kararı temyiz etmemesi nedeniyle bu davalı bakımından hükmün kesinleşmiş olduğunun bozma sonrası verilen kararda gözetilmesi yerinde bulunmakla birlikte, davalının sorumlu olduğu tutarların infazda sakıncaya neden olabilecek şekilde çelişkili biçimde yazılmasının ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti bakımından davalı Bakanlığın sorumluluğunun dikkate alınmamasının isabetsiz bulunduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının yeniden bozulmasına karar verilmiştir

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 10.01.2024 tarihli ve 2022/247 Esas, 2024/11 Karar sayılı kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma kararı doğrultusunda alındığı belirtilen 11.04.2023 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı ve ilk kararı davalı Bakanlığın temyiz etmemesi nedeniyle bu davalı yönünden ilk hükmün kesinleşmiş olduğunun gözetildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; bozma öncesi ve sonrası dinlenen tanıklarca davacının çalışma koşullarının ne denli yoğun olduğunun açıklanmış olduğu ancak bilirkişi raporunda bu durumun hatalı değerlendirilerek eksik hesaplama yapıldığını, hatalı rapor dayanak alınarak verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz başlangıçlarının yanılgılı olduğunu, davalı Bakanlık tarafından ilk karar aleyhine temyiz yoluna başvurulmadığından bu davalı yönünden kararın kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığını belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bozma kararlarının gereğinin yerine getirilip getirilmediği ve davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41, 44, 46, 47, 63 ve 68 inci maddeleri.

3. Dairemizin 15.06.2020 tarihli ve 2020/1451 Esas, 2020/5501 Karar sayılı kararında usuli kazanılmış hak kavramı şöyle açıklanmıştır:

"...

Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.

..."

3. Değerlendirme

1. Dairemizce verilen bozma kararına Mahkeme tarafından uyulmasına karar verilmiş olmasına karşın, bozma kararının gereği yerine getirilmeksizin, dosya kapsamı ile uyumsuz 15.12.2023 tarihli rapora göre hüküm kurulmuş olması İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer alan ilkelere aykırıdır.

2. Mahkemece Dairemizin 21.10.2021 tarihli bozma kararının gereğinin yerine getirilmesi bakımından uzman bir hesap bilirkişisinden rapor alınarak, davacının fiilî çalışma süresi boyunca bir hafta 5 gün, bir hafta 7 gün olmak üzere hafta içi sabah 06.30 ile akşam 19.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme süresi kullanılmak suretiyle, 7 gün çalışılan haftalarda hafta sonu günlerinde ise 08.00 ile 19.00 saatleri arasında çalışılmak suretiyle gerçekleşen çalışma düzenine göre ve hafta tatili ücretinin ayrıca talep edildiği dikkatten kaçırılmadan, yanı sıra davacı ile aynı işyerinde aynı işi yapan başka bir işçi tarafından açılmış olan alacak davasına ilişkin Mahkemenin 2017/24 Esas, 2020/78 Karar sayılı dosyasından verilmiş olan kararın Dairemizin 2021/7049 Esas sayılı dosyasına kayıtlı temyiz incelemesi sonucu onanmakla kesinleşmiş olduğu da değerlendirilerek ve dosya kapsamına göre oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek hak kazanılan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının yeniden hesaplanarak hüküm altına alınması için kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.