"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 54. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden bulunmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının, birleşen Ankara 36. İş Mahkemesinin 2019/198 Esas sayılı dosyasındaki dilekçesinde ise fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yetki ve husumet itirazında bulunduklarını, somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmaması gerektiğini, davacının alacağının bulunmadığını savunarak, birleşen Ankara 36. İş Mahkemesi'nin 2019/198 Esas sayılı dosyasında da asıl davaya yönelik itirazlarını tekrarlayarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların imzaladıkları sözleşme ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları, davacının çalıştığı yerin Rusya olduğu bu nedenle uyuşmazlığa Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, çalışılan ülke hukukunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle ve Yargıtay emsal kararları nazara alınarak davacının talep edebileceği alacak kalemlerinin Rusya hukukuna göre hesaplandığı, fesih iradesinin işverenden haklı neden olmaksızın geldiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalıya husumet yöneltilmesinin kabul edilemez olduğunu, ... kayıtlarına göre yapılan hizmet tespitinin hatalı olduğunu, yurt dışında sigorta bildirimi yapılmadığını, brütleştirmenin sadece %5 genel sağlık sigortası eklenerek yapılmadığını, günlük çalışmanın 7,5 saat olduğunu ve saat ücretinin buna göre belirlenmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin alacakları fazla belirlediğini, iş sözleşmesini işçinin feshettiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, alacakların Rusya Kanunlarına göre zamanaşımına uğradığını, tanık beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini, indirimin az olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin 20.01.2018 tarihinde sonlandığı, davanın 18.03.2019 tarihinde açıldığı, fesih tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi ve güncel Yargıtay kararlarına göre davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı, dava tarihinin 18.03.2019 olması ve davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava konusu uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, zamanaşımının söz konusu olmadığını, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun (5718 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"...
(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.
3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun fesih tarihinde yürürlükte bulunan 392 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Diğer taraftan gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması nedeniyle ret kararı verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.
3. Somut uyuşmazlıkta davanın Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun ilgili hükmü uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de dava tarihinin 18.03.2019 olması ve davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırıdır. Bölge Adliye mahkemesince bu tespit yapılmakla birlikte davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasınında yer alan "Asıl davada davalı tarafından yapılan 850,15 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin tamamen çıkartılarak yerine; "Asıl davada davalı tarafından yapılan 850,15 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.