"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden alacak davasından verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait yurt dışı projelerde en son net 2.200,00 USD ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çalışmasının ...&.... Firması nezdinde gerçekleştiğini, ücret ödemelerinin bu Firma tarafından yapıldığını, davalı Şirket ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, davacının iş görme borcunu yabancı bir ülkede ifa etmesi sebebiyle taraflar arasındaki ilişkide yabancılık unsurunun bulunduğunu, uyuşmazlığa yabancı ülke hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının yurt dışında elçilik projelerinde çalıştığını, iş ilişkisinin belirli süreli olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2021 tarihli ve 2017/152 Esas, 2021/347 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Şirketin yurt dışı projelerinde 01.09.2006-11.08.2016 tarihleri arasında çalıştığı, davacının kıdemi, yaptığı iş ve emsal ücret araştırmaları dikkate alındığında davacının giydirilmiş ücretinin brüt 3.273,03 USD olduğu, ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispat edilememesine göre davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 26.10.2022 tarihli ve 2021/2522 Esas, 2022/1752 Karar sayılı kararı ile; kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ve ücretin tespiti yönünden davalı tarafından istinaf edilen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; İlk Derece Mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.07.2023 tarihli ve 2023/4117 Esas, 2023/10633 Karar sayılı kararı ile; dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı işverenin projelerinde çalıştırılmak üzere istihdam edilen davacı işçinin 01.09.2006-01.04.2008, 11.06.2008-06.03.2012, 21.09.2012-10.01.2013 ve 04.06.2015-11.08.2016 tarihleri arasındaki ilk üç dönemde Türkiye'de, 04.06.2015-11.08.2016 tarihleri arasındaki dördüncü dönemde ise Rusya'da bulunan davalıya ait işyerinde çalıştığı, ilk üç çalışma döneminde uyuşmazlığa mutad işyeri hukuku olan Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının 04.06.2015-11.08.2016 tarihleri arasındaki dördüncü dönem çalışması yönünden 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mutad işyeri hukuku olan Rusya hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerektiği, hâl böyle olunca, uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek dava konusu alacaklar hakkında, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının sair yönler incelenmeden bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak devam edilen yargılamada davaya konu uyuşmazlıkta 01.09.2006-01.04.2008, 11.06.2008-06.03.2012, ve 21.09.2012-10.01.2013 tarihleri arasındaki ilk üç dönemin 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) göre göre değerlendirildiği, 04.06.2015-11.08.2016 tarihleri arasındaki dördüncü dönem için Rusya Federasyonu İş Kanunu hükümlerine göre değerlendirme yapıldığı, iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde haklı nedenle feshedildiğini ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından ispatlanamadığından iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği buna göre kıdem ve ihbar tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece zamanaşımı def'inin hukuka uygun olarak değerlendirilmediğini, davacının müvekkili Şirket nezdinde çalışması bulunmadığını, Mahkeme tarafından husumet itirazlarının hatalı değerlendirilmesi nedeniyle davacının haksız taleplerinden müvekkili Şirketin sorumlu olduğu yönünde karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davacı lehine hükmedilen kıdem ve ihbar tazminatının hukuka aykırı olup kanunun olaya uygulanmasında hata edildiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; husumet, aylık ücret miktarının tespiti, ücretin brütleştirilmesi, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ile alacakların hesaplanması ve ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 81, 115, 139, 178 ve 180 inci maddeleri.
4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin son bulduğu tarihteki 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (..., Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; ..., Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
4. Dava ve ıslah dilekçesi içeriği dikkate alındığında kısmi dava türünde açıldığı anlaşılan işbu davada; davacı vekili, 12.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı talep miktarlarını artırmış olup davalı vekili ise 25.11.2020 tarihli dilekçesi ile yasal süresi içerisinde ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunmuştur.
Uyuşmazlığa Rusya hukukunun uygulandığı dönem yönünden iş sözleşmesi 11.08.2016 tarihinde sona ermiş olduğundan, bu dönem bakımından kıdem ve ihbar tazminatı talepleri 1 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir.
Dava dilekçesinde talep edilen miktarlar da dikkate alındığında, sözü edilen dönem için davalı tarafın ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'i dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.