Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11631 E. 2024/15966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, üst düzey yönetici olup olmadığı, fazla mesai ücreti alacağının bulunup bulunmadığı ve tazminata esas giydirilmiş ücret miktarı uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı işverene ait otel işletmesinde işletme müdürü olarak 12.04.2000 tarihinden haksız olarak işten çıkartıldığı 24.08.2021 tarihine kadar kesintisiz şekilde çalıştığını, her gün 07.20-22.30/23.00 saatleri arasında çalıştığını ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının bordrolarda gözüken ücret seviyesi ile çalıştığını, davacının doğruluk ve dürüstlükle bağdaşmayan tavırlar sergileyerek Şirketin güvenini kötüye kullanır eylemlerde bulunduğunu bu nedenlerle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının otele ait müşteri odasına otel müşterisi olan bayan misafir davet ederek onunla odada görüştüğünü, davacının astlarına ve otel personeline aşağılayıcı davranışlarda bulunarak otelin huzur ve sükununu kaçırdığını, davacının otelde en üst düzey yönetici olarak çalıştığını, mesai saatlerini kendisinin belirlediğini ve davacının tüm hak edişlerinin bordrolara yansıtılarak banka aracılığı ile ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 12.04.2000-28.11.2008 tarihleri arası çalışmalarının kesintili olduğu, 11.02.2009-24.08.2021 tarihleri arası çalışmasının ise kesintisiz olduğu, toplamda davalı işyerinde 19 yıl 4 ay 28 gün çalıştığı, davacının bordrolarda görünen ücretle çalıştığı, davalı tarafça iş sözleşmesinin feshine dayanak olarak davacının oteldeki müşteri odasına bayan misafir davet etmek ve diğer personele sataşmak gibi davranışlarda bulunarak Şirketin güvenini suistimal ettiği gösterilmiş ise de davacının görevi ve çalışma koşulları gereğince otelde kendisine ayrılmış bir odanın olduğu, gün içerisinde bu odayı kullanabildiği dikkate alındığında bu hâliyle davacının otel odasında işverenin güvenini sarsıcı bir eylemde bulunduğu şeklinde zan altında tutulamayacağı, tutanak tanıklarının Mahkemede verdiği beyanlardan davacının personele karşı olumsuz davranışlarına ilişkin tutanakların davacı işten ayrıldıktan sonra düzenlenmiş olduğu, ayrıca taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 19 yılı aşkın bir süredir devam ettiği dikkate alınarak feshin ölçülü sayılamayacağı, hem davalı hem de davacı tanıklarının beyanlarının birbiriyle uyumlu olduğu, tanık beyanlarından davacının her ne kadar davalı işyerinde müdür konumunda olsa da çalışma saatleri bakımından Yönetim Kuruluna bağlı olarak çalıştığı ve fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağı talebine ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hesaplamalara esas alınan brüt ücretin hatalı belirlendiğini, fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığını, fazla çalışma alacağından yapılan %40 indirimin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının doğruluk ve dürüstlükle bağdaşmayan tavırlar sergilediğini, Şirketin güvenini kötüye kullanır nitelikte eylemlerde bulunduğunu, kamera kayıtları ile de davacının eyleminin sabit olduğunu, davacının müşterilerle kişisel ilişki sınırlarını ayarlayamadığını, tutanakların sonradan tutulmasının davacının küfür ettiği gerçeğini değiştirmediğini, tutanak tanıklarının davacının kendilerine kötü muamalede bulunduğunu, aşağılayıcı sözler sarf ettiğini beyan ettiklerini, davacının sunduğu imza föylerini kabul etmediklerini, föylerin denetime açık olmadığını, davacının üst düzey yönetici olduğunu, sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğu hükmü bulunduğunu, ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının sosyal yardımlara ilişkin bir talebinin ve beyanının olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda tutanak tanıklarının beyan ettikleri hakaret ve aşağılama eylemlerinin somut tarih içermediği gibi bir kısmının fesihten sonra tutanağa bağlanıp işverene bildirildiği, davacıya ofis katındaki odası yanında otelde dinlenmek, giyinmek vs. için ayrı bir oda daha tahsis edildiği, kamera kaydı çözümüne konu olayın istirahat süresi içinde meydana gelip gelmediğinin belli olmadığı, olayın otele olumsuz şekilde yansıyan bir yönünün de bulunmadığı, davalı tarafça ispat külfetinin yerine getirilemediğine ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığına dair İlk Derece Mahkemesi kabulünde isabetsizlik bulunmadığı; giydirilmiş ücret miktarı üzerinden hesaplamaların yapılmasında hata olmadığı; davacının giriş-çıkış saatlerini gösterir föylere imza atıyor olması, kayıtlara göre çalışma saatlerinin kendisiyle benzer durumda olan müdür pozisyonundaki kimselerle aynı olması, davacının çalışma saatleri yönünden bağımsız hareket etmediği ve giriş-çıkış saatlerinin patronlar tarafından düzenlenip denetlendiği yönündeki bir kısım davacı ve davalı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının kendi mesai saatlerini kendisi belirleyen üst düzey yönetici konumunda olmadığı yönündeki kabulde hata olmadığı; fazla çalışma ücreti alacağından %40 oranında indirim yapılmasında da isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği ve buna göre davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ile davacının üst düzey yönetici olup olmadığı, mesaisini kendisinin ayarlayıp ayarlamadığıve fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı ile tazminata esas giydirilmiş ücret konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 25, 32, 41 ve 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi yollamasıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun “Kıdem tazminatı” kenar başlıklı 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.