"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Antalya 7. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığının 03.11.2015 tarihli ve 7553 sayılı görev yazısı gereğince " isimsiz ve adressiz 20.01.2015 tarih ve 1939301 sayılı başvuruda belirtilen husus" ile ilgili olarak yapılan teftiş kapsamında, müvekkili Bankanın Alanya ... Şubesinde inceleme yapıldığını, inceleme kapsamında işverence yerine getirilmesi ve uyulması gereken hususlara ilişkin tespit tutanağının 11.11.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak bu tebliğ edilen belge ekinde herhangi bir belge veya denetim raporu tebliğ edilmediğini, bu nedenle dava konusu İNC.38 sayılı denetim raporunu 23.11.2016 tarihinde davalı Kuruma başvurarak tebliğ aldığını, raporun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak düzenlendiğini, 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 92 nci maddesi gereğince maddi ve hukuki hiçbir somut bilgiye ve belgeye dayanmadığını iddia ederek Antalya ... tarafından düzenlenen denetim raporunun uygulanmasının durdurulmasına ve itirazlarının kabulü ile denetim raporunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, uyuşmazlık konusu raporun 4857 sayılı Kanun hükümlerine uygun düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Antalya 7. İş Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli kararıyla; 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesi uyarınca, maddi olaylara dayalı tespit içeren raporun iptalinin istendiği, raporun şu hâli ile açılacak davalarda delil niteliğinde olduğu ve bir idari para cezası içermediği, delil niteliğinde maddi vakıaların tespitini içeren raporun iptalini istemede davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin19.04.2018 tarihli kararıyla; davacı tarafından iptali istenen raporun, denetim elemanlarınca genel denetim sonucu düzenlendiği, çalışanlarla ilgili somut tespit içermediği, raporun bu hâliyle delil niteliğinde olduğu, ayrıca dava anında davacıya idari para cezası tahakkuku da yapılmadığı, buna göre davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı; ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile 115 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin hatalı hüküm verdiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 06.02.2019 tarihli kararıyla; somut olayın özelliğine göre 4857 sayılı Kanun’un 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında davanın tarafının ilgili işçiler ile işveren olması gerektiği, buna göre davalı ... Müdürlüğünün taraf sıfatı bulunmadığından davalı mevkîinden çıkarılarak davanın, iptali istenen inceleme raporunda ismi zikredilen 7 işçiye 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi uyarınca yöneltilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işçilerin bir kısmı tarafından fazla çalışma ücreti talepli olarak açılan davalarda verilen hükümlerin kesinleştiği, dava açmayan davalı işçilerle davacı arasındaki iş sözleşmelerinde fazla çalışmaların aylık ücrete dâhil olduğu yönünde düzenleme bulunduğu, bu düzenlemenin 4857 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin sekizinci fıkrasında düzenlenen yıllık fazla çalışmanın 270 saati aşan kısmı için uygulanamadığı, denetmen tarafından beyanı alınan tanıkların açıklamalarının somut tespitler içerdiği ve işyerinde uygulanan primlerin çalışma süresine bağlı olmadığının anlaşıldığı gerekçeleriyle 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi gereğince dava dışı bırakılan ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ... ve ...'a yönelik talebin reddine, diğer davalı işçiler hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı işçilerin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarının hatalı olduğunu, fazla çalışma ücretinin ödenmediği yönündeki tespitlerin hatalı olduğunu, müvekkili Banka tarafından personeline ödenmemiş ücret alacağı bulunmadığını, denetim raporunun eki olan "İşçilere bildirilecek hususlar" başlıklı belgede ismi geçen çalışanların yanı sıra diğer çalışanlara da tebliğine karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini, denetim raporuyla ilgilisi bulunmayan çalışanlara raporun gönderilmesinin tüm çalışma huzurunun kaçırılmasına sebebiyet vereceğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davada husumetin kime yöneltilmesi gerektiği ile 02.05.2016 tarihli ve 5615-İNC-38 sayılı inceleme raporunun iptalinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 41, 63, 91 ve 92 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.