Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11650 E. 2024/16221 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrasında işverenin işe başlatma davetinin geçerliliği ve işçinin işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesini değiştirip davacının aynı şartlarda işe davet edilmediği ve işverenin işe davetinde samimi olmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken, hükme aykırı şekilde istinaf başvurularının esastan reddine karar vermesi usulden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait işyerinde satın alma ve lojistik şefi olarak çalıştığını, en son aylık ücretinin net 4.500,00 USD olduğunu, müvekkilinin iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeden 31.03.2018 tarihinde feshedildiğini, davalı ve grup şirketleri aleyhine açılan işe iade davasının kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, 02.03.2020 tarihli ihtarname ile işe iade ve müvekkilinin haklarının ödenmesi talepli ihtarname gönderildiğini, işverenin işe başlatma amacı olmadığı hâlde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrının işe başlatma daveti olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı işverenin hukuki ve mali sorumluluklardan kurtulmak amaçlı ihtarname gönderdiğini, işe başlaması istenilen projelerin davacının ikametgahından yüzlerce kilometre uzaklıkta ulaşımı zor olan şantiyeler olduğunu, müvekkilinin daha önce çalıştığı şantiyeler ile teklif edilen şantiyelerin hiçbir benzerliğinin olmadığını, işverenin işe davete dair beyanının ciddi ve gerçek bir işe başlatma daveti olmadığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; işe iade davasının sonucu olarak işe davetin kanun ve usule uygun olarak yapıldığını, davacının Şirketin devam etmekte olan aynı lokasyondaki projesine davet edilmesinin hayatın olağan akışına uygun ve ciddi bir çağrı olduğunu, davacının mernis adresinin de Rusya olduğunu, davacının samimi olmadığını, kötüiyetli olduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarını somutlaştırmadığını, kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; işe iade davasının sonucu olarak işe davetin kanun ve usule uygun olarak yapıldığını, davacının Şirketin devam etmekte olan aynı lokasyondaki projesine davet edilmesinin hayatın olağan akışına uygun ve ciddi bir çağrı olduğunu, davacının mernis adresinin de Rusya olduğunu, davacının samimi olmadığını, kötüniyetli olduğunu, somut olayda Türk hukukunun uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde yurt dışında çalıştığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarını somutlaştırmadığını, kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işe iade davasının kabul edildiği ve kararın kesinleştiği, işe başlama talebi ve 4 aylık boşta geçen süre ücretinin ödenmesini bildiren ve noter kanalıyla gönderilen davacı ihtarnamesinin 02.03.2020 tarihli olduğu, söz konusu ihtarnamenin davalılardan ... Holding AŞ'ye 03.03.2020 tarihinde, ... firmasına ise 13.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının işe başlama talebinin kabulünü bildiren cevabi ihtarnamenin ise 19.06.2020 tarihli olduğu, bu itibarla davalı işverenlerin davacıyı süresinde işe davet etmedikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... AŞ vekili istinaf dilekçesinde; somut olayda Türk hukukun uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde çalışması bulunmadığını, pandemi nedeniyle 26.03.2020 tarihinde ülkede tüm hukuki sürelerin durduğunu, bu nedenle işe davetin süresinde yapıldığını, devam eden projelere davacının davet edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davetin ciddi olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığından fesih gerçekleşmemiş olup kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, hesaplamalara temel alınan ücretin gerçeği yansıtmadığını, net ücretin brüt ücrete çevrilmesinde hata yapıldığını, hesaplanan boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının fahiş belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; somut olayda Türk hukukun uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde çalışması bulunmadığını, pandemi nedeniyle 26.03.2020 tarihinde ülkede tüm hukuki sürelerin durduğunu bu nedenle işe davetin süresinde yapıldığını, devam eden projelere davacının davet edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davetin ciddi olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığından fesih gerçekleşmemiş olup kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, hesaplamalara temel alınan ücretin gerçeği yansıtmadığını, net ücretin brüt ücrete çevrilmesinde hata yapıldığını, hesaplanan boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının fahiş belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... vekilince cevap dilekçesi ile yasal süresi içerisinde uyuşmazlığa yabancı hukuk kurallarının uygulanmasına dair itirazda bulunulduğu saptanmış ise de eldeki davaya dayanak işe iade talebine ilişkin kesin nitelikteki işe iade davasına Türk hukukunun uygulandığı anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince işe iade sonrası istekler içeren işbu davanın da Türk hukukuna göre çözümlenmesinin yerinde bulunduğu, davalıların husumet itirazlarının yerinde olmadığı, davalılardan ... tarafından (pandemi sürecindeki duran süreler gözetildiğinde) davacıya yasal süresi içerisinde 19.06.2020 tarihli işe başlama yazısının gönderildiği görülmüş ise de davacının aynı şartlarda işe davet edilmediği anlaşılmakla işverenin işe davetinde samimi olmadığı; kanaatine varıldığı ve bu itibarla davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile işe başlatmama ve boşta geçen süre ücreti alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... AŞ vekili; Rus iş hukukunda yer alan 3 aylık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalı Şirketler arasında hiçbir bağ bulunmadığını ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Kanun yolları" kenar başlıklı sekizinci kısmının istinafa ilişkin birinci bölümünde yer alan "Duruşma yapılmadan verilecek kararlar" kenar başlıklı 353 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;

...

b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;

1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,

2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,

3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında,

duruşma yapılmadan karar verilir."

2. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) üncü alt bentlerinde, bölge adliye mahkemesinin verebileceği karar türleri açıklanmıştır. Kanun hükmüne göre bölge adliye mahkemesi, incelenen Mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna vardığı takdirde başvurunun esastan reddine; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ya da yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında karar verebilir.

2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesi davacının süresinde işe davet edilmediği gerekçesiyle davacının işe iade davasının mali sonuçlarına hak kazandığının kabulüne karar vermiş iken Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddedildiği kararın gerekçesinde, davacının aynı şartlarda işe davet edilmediği, işverenin işe davetinde samimi olmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı isabetli bulunmuştur.

3. İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiğine göre Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken anılan hükme aykırı şekilde istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.

4. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendine aykırı olduğundan, 6100 sayılı Kanun'a uygun şekilde karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre temyiz eden davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalılara iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.