"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 17.07.2008 tarihinde davalının alt işverenleri nezdinde çalışmaya başladığını, 2014 yılı Nisan ayında iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile hafta tatili, fazla çalışma, ücret, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, davacının 05.04.2014 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığını ve aynı gün dava dışı işyerinde çalışmaya başladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta davacı istifa dilekçesinin baskı altında alındığını ileri sürmediği, dosya içerisinde istifa dilekçesi bulunduğu ve iş sözleşmesinin irade sakatlığı sebebiyle feshedildiğinin ileri sürülüp ispatlanmadığı, dava konusu diğer alacaklar bakımından ise zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; işçi yararına yorum ilkesinin ihlal edildiğini, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini, istifa etmemesi hâlinde işten çıkarılacağının söylendiğini, dosya içeriğinden davacının işten çıkarıldığı ve başka bir Kuruma geçmeye zorlandığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince yemin delili ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan tanıklar dinlenmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 05.04.2014 tarihli istifa dilekçesinde "05.04.2014 tarihi itibari ile kendi isteğimle işten ayrılmak istiyorum, işyerinizden herhangi bir hak ve alacağım yoktur" ifadelerinin yazılı olduğu, 06.04.2014 tarihinde davacının dava dışı ... Büyükşehir Belediyesi bünyesinde alt işveren nezdinde çalışmaya başladığı, davacının istifa dilekçesinde herhangi bir sebep bildirmediği, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre davacının bir gün sonra başka bir işyerinde çalışmaya başladığı, davacının işten ayrıldıktan yaklaşık on yıl sonra dava açtığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesince kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine karar verilmesinde hata bulunmadığı, diğer alacaklar yönünden ise beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ile zamanaşımı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17 nci maddesi ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi ilçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) geçici 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemesince; davacının istifa dilekçesini baskı altında imzaladığını iddia etmediği, davacının dayandığı vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmadığı gibi dayandığı delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmediği, kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki alacakların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince ise davacının istifa dilekçesi vererek işten ayrıldığı, dilekçesinde herhangi bir sebep bildirmediği, SGK kayıtlarına göre ertesi gün başka işyerinde çalışmaya başladığı, başka yerde çalışmak için istifa ederek işten ayrıldığı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin bu nedenle reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı, diğer alacak kalemlerinin ise zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ne var ki varılan sonuç eksik incelemeye dayalıdır.
2. Öncelikle ifade etmek gerekir ki 6100 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca; taraflar, dayandıkları vakıaları ispata elverişli bir şekilde somutlaştırmakla yükümlüdür. Madde gerekçesinde; maddenin ihdas amacının, uygulamada genel geçer ifadelerle somut vakıalara dayanmadan davaların açılıp yürütülmesinin önüne geçmek olduğu belirtilmiştir. Gerekçenin devamında, "Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilmesi için, iddia edilen vakıaların açık ve somut olarak ortaya konulması gerekir. Genel geçer ifadelerle, somut bir şekilde ortaya koymadan iddia veya savunma amacıyla vakıaların ileri sürülmesi durumunda, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayacağı gibi, vakıaların anlaşılması için ayrıca bir araştırma yapılması ve zaman kaybedilmesi sözkonusu olacaktır. Taraflar, haklarını dayandırdıkları hukuk kuralının aradığı koşul vakıalara uygun, somut vakıaları açıkça ortaya koymalıdırlar. Bu vakıaların somut olarak ileri sürülmesi, ilgili taraf için bir yüktür; bu yükü yerine getirmeyen sonuçlarına katlanacaktır." şeklindeki açıklamalara yer verilerek somutlaştırma yükünün anlam ve önemi vurgulanmıştır.
Dava dilekçesinde somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, önce hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini (yeni bir vakıa meydana getirmeden, sadece mevcut vakıa kapsamında) davacıdan istemeli, bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verilmeli, bu eksiklik tamamlanmaz ve somutlaştırma gerçekleşmezse, ispatsız kalan davanın reddine karar verilmesi gereklidir. Dava dilekçesinde belirtilen eksikliklerin bulunmaması hâlinde ise işin esasına girilerek yargılama yapılmalıdır.
3. Somut uyuşmazlıkta davacı, dava dilekçesinde asıl işveren ... Belediye Başkanlığı işyerinde değişen alt işverenler nezdinde itfaiyeci olarak çalışmakta iken 2014 yılının Nisan ayında işten çıkışının verildiğini ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde çalışmaya başladığını iddia etmiş; çalışma süresini, alacak taleplerini anlaşılır şekilde belirtmiş, dayandığı delilleri göstermiş ve hatta tanık isimlerini bildirerek hangi konuda tanıklık etmelerini istediklerini açıklamıştır. Bu nedenle davacı tarafın somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşıldığından ibraz edilenler yanında toplanması istenen diğer tüm deliller irdelenmeksizin salt iddiaların somutlaştırılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi; hakkaniyete uygun yargılama, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine ve dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkına açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
4. Diğer yandan dosya içerisinde yer alan 16.08.2023 havale tarihli davalı tarafından sunulan müzekkere cevabında; davacının 05.04.2014 tarihinde alt işveren şirketten istifa ederek ayrıldığının ve aynı gün ... Su ve Kanalizasyon İdaresinde (...) çalışmaya başladığının öğrenildiği belirtilmiştir. Davacıya ait SGK kayıtlarının incelenmesinde; davacının 06.04.2014 tarihinde dava dışı ... Büyükşehir Belediyesinde alt işveren ... Temizlik Ltd. Şti.-M.N.A. Tab. Tem. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı nezdinde çalışmaya başladığı, 14.09.2014 tarihinde bu işyerinden ayrıldığı ve ara vermeksizin 15.09.2014 tarihinden itibaren dava dışı ... alt işverenleri bünyesinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır.
5. Şu hâlde Mahkemece; davacı asılın istifa dilekçesinin içeriği hakkında beyanı da alınarak, davacının bildirdiği tanıklar dinlenip deliller toplanmak suretiyle, 6360 sayılı Kanun'un geçici 1 inci maddesinin sekizinci fıkrası gereği davacının ... Belediyesinde çalıştığı itfaiye biriminin ... Büyükşehir Belediyesine ve ardından ...'ye bağlanmış olup olmadığı, davalı ... Belediyesi bünyesinde davacının son çalıştığı alt işveren olan ... Tur. Taş. Petrol İnş. Hiz. Teks San. Ve Dış. Tic. Ltd. Şti. ile ... Belediyesi arasında yapılan hizmet alım sözleşmesine göre davacı tarafından ... Belediyesinde yapılan işin, davacının ... Büyükşehir Belediyesinde çalışmaya başlamasından sonra devam edip etmediği hususları belirlenmeli, yapılacak araştırmanın sonucuna göre somut uyuşmazlıkta davacının 05.04.2014 tarihinden sonra da aynı işyerinde çalışmaya devam edip etmediği ve işyeri devri hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ile istifa dilekçesine değer verilip verilemeyeceği netleştirildikten sonra bir karar verilmelidir.
Belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.