"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Davalının istinaf başvurusunun miktardan reddi, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde bakım personeli olarak asgari ücretin % fazlası ücretle çalışırken 02.04.2018 tarihinden itibaren asgari ücretin % fazlası ücretle daimi kadroya geçirildiğini, her yıl asgari ücretin belli bir oranda fazlası belirlendikten sonra toplu iş sözleşmesinde yazılı zam oranlarının uygulanması gerektiğini, dava konusu edilen dönemde davalı işverence bu hususlara uygun hareket edilmeyip ücretin eksik ödendiğini, ücretin düşürülmesine ilişkin muvafakat alınmadığını, davacının, işyerinde 24 saat usulü ile aralıksız olarak 1 hafta, sonra 15 gün aralıksız, daha sonra ise 10'ar günlük nöbetler suretiyle çalıştığını, 20.00-06.00 arası yapılan çalışmalar için gece zammı ödeneceğinin toplu iş sözleşmesinde düzenlendiğini, davacının 15 ve 10'ar günlük nöbet dönemlerine denk gelen hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece zammı alacaklarının 02.04.2018 tarihinden, diğer alacakların ise 01.01.2019 tarihinden itibaren hesaplanmasını talep ettiklerini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, gece zammı ücreti ile ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, pandemi sebebiyle 02.04.2020 tarihinde önce 7 günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, sonrasında yeni talimatla vardiyaların 15 gün olarak uygulanmaya başlandığını, yasal düzenlemelere göre davacının tüm ücret alacaklarının ödendiğini, davacının bir alacağı bulunmadığını, davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçiş aşamasında taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücret ve ödeme şekline ilişkin düzenlemede davacının ücreti asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde tespit edilmediğinden davacının ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye fark alacağı taleplerinin reddi gerektiği; davalı tarafça puantaj kaydı, vardiya çizelgeleri ve ücret bordrolarının dosyaya sunulduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının karşılığı ödenmeyen dava konusu alacaklarının puantaj kayıtlarından tespit edildiği ve hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece çalışması ücretlerinin eksik hesaplandığını ve eksik ödendiğini, mahsubun sadece o ayın alacağından yapılması gerektiğini, gece 7,5 saati aşan çalışmaların fazla çalışma ücreti hesabına dâhil edilmesi gerektiğini, sadece pandemi dönemi için değil pandemi dönemi öncesinde de yani 02.04.2018 tarihinden son tutanak tarihine kadar olan dönem için de hesap yapılması gerektiğini, davacının ücretinin tek taraflı olarak düşürüldüğünü, ücretlerinin hala eksik ödendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; müvekkili lehine eksik vekâlet ücreti belirlendiğini, davacının 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamında bulunmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının hak kazandığı alacaklarının bordrolara yansıtılarak eksiksiz ödendiğini, bilirkişi raporunda yer alan hesaplamaların hatalı olduğunu, denkleştirme uygulamasının göz ardı edildiğini, fazla çalışma ücretine indirim uygulanması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta; davacının kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği öngörülmediğinden fark ücret, ilave tediye, ikramiye taleplerinin reddinin yerinde olduğu, fark ücret, ikramiye, ilave tediye, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı alacaklarına yönelik talepler bakımından; İlk Derece Mahkemesince şimdiki istinaf incelemesine konu 11.07.2023 tarihli hükümde ve 24.03.2022 tarihli ilk hükümde söz konusu istemlerin reddedildiği, 24.03.2022 tarihli ilk nihai kararın usulüne uygun şekilde tebliğine rağmen davacı tarafça istinaf edilmemesi karşısında, davacı aleyhine, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakların korunması gerektiği, hükümde kamu düzenine aykırı bir yön bulunmadığı, bu nedenle fark ücret, ikramiye, ilave tediye, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı alacaklarına yönelik istemlerin reddedilmesinin hukuka uygun olduğu; davacının kabule konu fazla çalışma ücreti puantaj kaydı, bordro ve sair işyeri kayıtlarına göre doğru olarak tespit edildiğinden davacının istinaf isteminin isabetsiz olduğu, dosyada kabule konu miktar dikkate alındığında davalının istinaf talebinin kesinlikten reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32, 41, 42, 44, 46, 47, 63, 68 ve 69 uncu maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.