"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/20 E., 2024/466 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın yüksekte çelik montaj formeni olarak davalı Şirketin yurt dışında bulunan işyerinde 14.03.2013-14.02.2017 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin net 2.150,00 USD olduğunu, hafta tatili yapmadan yasal çalışma saatleri üzerinde çalıştığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ancak hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacı sadece yurt dışı inşaat projelerinde çalıştığı için uyuşmazlığın yabancı hukuk uygulanarak çözümlenmesi gerektiğini, ayrıca ücretinin belirlenmesinde yurt dışı çalışma olgusunun gözetilmesi gerektiğini, kaldı ki davacının müvekkili nezdinde ödenmeyen herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli ve 2019/730 Esas, 2021/597 Karar sayılı kararıyla; davacı işçi yurt dışında çalışmış ise de davalı işveren Türk şirketi olup işyerinin merkezinin Türkiye olduğu, davacının da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, tüm bunlara göre davalı vekilinin yargılama konusu davada yabancı hukukun uygulanması gerektiğine ilişkin talebi reddedilerek uyuşmazlıkta Türk hukukunun uygulandığı, tarafların karşılıklı beyanlarına göre davacının 14.03.2013-14.02.2017 tarihleri arasında 3 yıl 11 ay 1 gün davalı işyerinde çalıştığı, tanık beyanları, emsal ücret araştırmaları ve işin yurt dışında yapılması ile davacının kıdemi birlikte değerlendirildiğinde davacının son net ücretinin 2.150,00 USD olduğu, fesih bildiriminde 30 gün ihbar öneli tanındığı, davacının kıdemi 3 yıldan fazla olduğu için ihbar öneli 56 gün olup ihbarın bölünmezliği ilkesi gereği verilen ihbar önelinin kabul edilmediği, davacının iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, iş sözleşmesinin ihbar tazminatını hak edecek şekilde sona erdiği hususunda bir tereddüt bulunmadığı, tanık anlatımlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı, ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı, yapılan hesaplamaların tanık anlatımlarına dayanması nedeniyle takdiri indirim uygulandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2023 tarihli ve 2021/2613 Esas, 2023/790 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı işverenin yurt dışı inşaat projelerinde belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği hususunda ispat yükümlülüğü üzerinde olan davalı işverenin haklı fesih savunmasını ispat edemediği, bu kabule göre davalı tarafın ihbar tazminatına ilişkin istinafının yerinde olmadığı ve alacak hesabının yapıldığı hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı işçi yurt dışında çalışmış ise de davalı işverenin Türk şirketi olduğu ve işyerinin merkezinin de Türkiye'de bulunduğu, iş sözleşmelerinin niteliği gereği hukuk seçimi imkânının ancak işçi lehine ve sınırlı olarak tanındığının kabulü gerektiği, davada Türk hukukunun ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasında dosya kapsamına, emsal yargı kararlarına göre isabetsizlik bulunmadığı, çalışmaların yurt dışında gerçekleşmiş olması, emsal ücret araştırması, bordro içerikleri, hayata dair yaşam deneyimleri gözetildiğinde ücret tespitinin doğru olduğu, tanık beyanlarına göre belirlenen işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.11.2023 tarihli kararıyla; davalının diğer temyiz itirazları incelenmeksizin davacının çalışma dönemi için tarafların iş sözleşmesi ile hukuk seçimi anlaşması yaptıkları, hâl böyle olunca, Umman Sultanlığı hukukunda uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek dava konusu alacaklar hakkında, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; feshe bağlı alacaklardan ihbar tazminatı için zamanaşımı süresinin fesih tarihinden itibaren 1 yıl olduğu, iş sözleşmesinin 14.02.2017 tarihinde feshedildiği, fesih tarihinden ileriye doğru 1 yıl gidildiğinde 14.02.2018 tarihinde feshe bağlı alacakların zamanaşımına uğradığı, dönemsel alacaklardan ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışma ücretleri alacaklarının da hak kazanıldığı tarihten itibaren 1 yıl sonra zamanaşımına uğradığı, davacının hizmet süresinin 2013-2017 arasında olduğu, dava tarihinden geriye doğru bir yıl gidildiğinde, 28.10.2018 öncesi dönemsel alacakların zamanaşımına uğradığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava konusu uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, Mahkemece Umman hukukuna yönelik yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk ve zamanaşımı süresinin tespiti ile yargılama giderlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 7 nci maddesi şöyledir:
"Çalışanın işbu kanunda öngörülen haklardan herhangi birine ilişkin talepte bulunma ..., söz konusu ... kazandığı tarihten itibaren bir sene sonra zaman aşımına uğrayacaktır. İşbu kanunun uygulanmasından önce ortaya çıkan diğer hak talepleri ile ilgili olarak, bu bir yıllık süre işbu Kanunun hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hesaplanacaktır."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Diğer taraftan gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması sonucunda davanın reddine karar verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.
3. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun ilgili hükmü uyarınca dava tarihi itibarıyla bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli ise de dava tarihinin 28.10.2019 olması ve davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine bir kısım yargılama giderine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "Davalı tarafça yapılan 4.204,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "Davalı tarafça yapılan 4.204,25 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.