Logo

9. Hukuk Dairesi2024/12221 E. 2024/15231 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamu görevlileri sendikasının, üye sayılarının hatalı tespit edildiği iddiasıyla, tespitin düzeltilmesi ve yetkili sendika olarak tespitini talep etmesi üzerine açılan istatistiklere itiraz davasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, çalışanların 30 günlük süre içinde üyelikten çekilme iradelerini geri alabilecekleri ve bu durumda yeni bir çekilme başvurusu yapılmasının gerektiği, somut olayda yeni bir çekilme başvurusu yapılmadığından, uyuşmazlık konusu çalışanların sendika üyesi olarak kabul edilmeleri gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki istatistiklere itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 11. İş Mahkemesinin 26.05.2011 tarihli ve 2020/619 Esas, 2021/609 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... (Bakanlık) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 18.11.2021 tarihli ve 2021/2572 Esas, 2021/2812 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun (4688 sayılı Kanun) 30 uncu maddesi uyarınca Bakanlık tarafından 2020 yılı Eylül ayında yapılan hizmet kollarındaki sendika üye sayılarının tespiti işleminde hata bulunduğunu, ... Üniversitesinde görev yapan 24 çalışanın Sendika üyeliğinden çekilme bildirim formunu verdiğini, 24 çalışanın Kuruma veriliş tarihinden sonra süresi içerisinde bu iradelerinden bir dilekçe ile vazgeçip istifalarını geri alma beyanını sundukları hâlde bu hususun dikkate alınmadığını, söz konusu çalışanların müvekkili Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Kamu Görevlileri Sendikası (Türk ...) üyesi sayılması gerekirken ... (...) üye sayılması ile müvekkilinin hak kaybına uğradığı ve yetkili sendika olamadığını, müvekkilinin ilgili Kurumda yetkili sendika olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini, ... Üniversitesi Rektörlüğü açısından ise 96 üyeden 44'ünün istifa ve üyelik formlarının 11 ve 12 Temmuz 2020 tarihinde sunulduğu ancak Kurum tarafından ilgili evrakların giriş işlemlerinin ötelendiği ve Sendikanın hak kaybına uğradığı, 96 personelden sadece 52'sinin sendikaya üye olduğunun tespitinin yapıldığı diğer 44 üye ile ilgili işlem yapılmadığından hak kaybına uğradıklarını ileri sürerek sendika üye sayılarına itirazlarının kabulü ile sendika üye sayılarının yeniden belirlenmesine, ... Üniversitesi ile ... Üniversitesi Rektörlüğünde Türk ...'in yetkili sendika olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ... Üniversitesi Rektörlüğünde görev yapan ve davacı sendika üyeliğinden istifa eden çalışanların verdiği iddia edilen istifadan vazgeçme dilekçelerinin çalışanlarca değil davacı sendika temsilcileri tarafından Kuruma verildiğini, 4688 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi gereği üyenin çekilme bildirimini kendisinin vermesi gerektiğini, kendi iradeleri dışında, ne zaman imzalatıldığı dahi bilinmeyen istifadan vazgeçme dilekçeleri Kuruma verilen çalışanların, istifadan vazgeçme beyanının geçersiz sayılması için tekrar dilekçe vermek zorunda kaldığını, ... Üniversitesi Rektörlüğü açısından bahse konu 44 çalışana ait istifa formlarının davacı Sendika tarafından Kuruma verildiğini, 4688 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi gereği üyelikten çekilmenin, kamu işverenine başvurma tarihinden itibaren 30 gün sonra geçerli olacağını, 30 günlük sürenin 15 Temmuzdan sonraki bir tarihte sona erdiğini, bu nedenle davacı tarafın üyeliklerinin sayılmadığı yönündeki iddiasına itibar edilemeyeceğini

ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık işleminin usul ve hukuka uygun olarak tesis edildiğini, taşra teşkilatlarına dair tutanakların kendilerinde olmadığı belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Sendika tarafından, dava dilekçesinde belirtilen işyerlerinde üye sayılarının hatalı tespit edildiği iddia edilerek tespitin düzeltilmesi ile bir kısım işyerleri yönünden de yetkili sendika olduklarının tespitinin talep edildiği, söz konu iki işyeri için ayrı ayrı inceleme ve tespit yapıldığı, ... Üniversitesi Rektörlüğü işyeri yönünden davaya konu edilen çalışanların davacı Sendikaya üyeliklerinin yapıldığına ve aidat kesintisine dair tevfikat listesinin 14 Temmuz 2020 tarihine kadar Kuruma bildirildiğine veya kayda alındığına dair dosyada yazılı belge bulunmadığı, mevcut delil durumuna göre ... Üniversitesi Rektörlüğü işyeri yönünden davacının isteminin reddine karar verildiği, ... Üniversitesi işyeri yönünden öncelikle çözüme kavuşturulması gereken temel iki hukuki problemin olduğu, bunlardan ilkinin; üyelikten çekilme (istifa) dilekçesi veren çalışanın, söz konusu istifasını 30 gün içerisinde geri alıp alamayacağına ilişkin olduğu, ikinci problemin ise çalışanın 30 gün içerisinde verdiği istifasını geri alma dilekçesinin dikkate alınmaması ve verdiği üyelikten çekilme dilekçesinin dikkate alınması yönünde ikinci bir dilekçe vermesi durumunda bu dilekçenin dikkate alınıp alınamayacağına ilişkin olduğu, çalışan tarafından 4688 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesinde yazılı 30 günlük süre içerisinde üyelikten çekilme iradesinin geri alması durumunda, söz konusu personelin üyelikten çekilmemiş kabul edileceği, ancak 4688 sayılı Kanun'da çalışan tarafından daha sonra yeni bir dilekçe verilerek, üyelikten çekilme başvurusunun dikkate alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 4688 sayılı Kanun'da çekilmenin usul ve esasları açıkça belirtildiğinden söz konusu çalışanın bu durumda yeni bir çekilme başvurusu yapması gerektiği, zira çalışanın üyelikten çekilme başvurusunu 30 gün içerisinde geri alması durumunda mevcut üyeliğinin devam ettiği kabul edildiğinden üyelikten çekilme için yeni bir çekilme başvurusu yapılmasının zorunlu olduğu, somut olayda uyuşmazlık konusu çalışanların yeni bir çekilme başvurusu yapmadıklarının anlaşıldığı, buna göre üye sayılarının belirlenmesinde söz konusu 22 personelin davacı Sendika üyesi olduğunun kabulü gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı Bakanlık vekili; davalı İdare aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu edilen tutanaklara ilişkin kayıtların Bakanlık kayıtlarında yer almadığını, 4688 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca davalı Bakanlığın söz konusu tutanaklar doğrultusunda tespit yaptığını, son tutanakta yer verilen bilgilerin doğru olup olmadığını kontrol etmek gibi bir görevi bulunmadığı gibi böyle imkanının da bulunmadığını, Sendika üye sayılarının belirlendiği tutanakta yer alan kamu görevlisi ve sendikaların üye sayılarına ait verilerin hatalı olduğuna dair iddiaların muhatabının davalı Bakanlık olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Sendika vekili; çekilme formları ve çekilmeden vazgeçme dilekçelerinin bizzat ilgili kişi tarafından Kuruma verilmesi gerektiğini, davacı Sendika üyeliğinden istifa eden ve davaya konu edilen çalışanlarca Kuruma verdiği iddia edilen çekilmeden vazgeçme dilekçelerinin kişiler tarafından değil davacı Sendika temsilcileri tarafından Kuruma verildiğini, söz konusu çekilmeden vazgeçme dilekçelerinin kişilerin iradesini sağlıklı olarak yansıtabilmesinin mümkün olmadığını, ne zaman imzalatıldığı dahi bilinmeyen dilekçelerin geçersiz sayılması için tekrar dilekçe vermek zorunda kaldıklarını, çekilmeden vazgeçme dilekçelerinin bizzat çalışanlar tarafından mı, yoksa Sendika temsilcileri tarafından mı verildiği, ne zaman düzenlendiği, üzerindeki tarihlerin kim tarafından yazıldığı, çalışanların iradesini yansıtıp yansıtmadığı hususlarının tespiti yapılmadan kurulan hükmün eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve 29.11.2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; ... Üniversitesi işyerinde çalışan 22 personelin davacı Sendikaya olan üyeliklerinin geçerlilik kazandığının görüldüğü, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekilleri istinaf dilekçesinde belirttikleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4688 sayılı Kanun kapsamında sendika üye sayılarına ilişkin tespitin ve istatistiğin düzeltilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4688 sayılı Kanun’un “Sendika üyeliğinin kazanılması” kenar başlıklı 14 üncü maddesi şöyledir:

"Sendikalara üye olmak serbesttir.

Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilirler.

Sendikaya üyelik, kamu görevlisinin üç nüsha olarak doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılır.

Üyelik başvurusu, sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahallî mahkemede dava açma hakkı vardır.

Sendika, üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine verir, bir örneği sendikada kalır, bir örneğini üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere onbeş gün içinde işverene gönderir.

Birden çok sendikaya üye olunamaz. Birden çok sendikaya üyelik halinde sonraki üyelikler geçersizdir.

Aynı tarihli birden fazla üyeliğe ilişkin bildirimler dikkate alınmaz ve bu husus kamu işvereni tarafından ilgiliye ve sendikalara yazılı olarak bildirilir."

2. 4688 sayılı Kanun’un “Üyeliğin sona ermesi” kenar başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir:

"Her üye üyelikten serbestçe çekilebilir.

Üyelikten çekilme, çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından, üç nüsha olarak doldurulup imzalanan üyelikten çekilme bildiriminin kurumuna verilmesi ile gerçekleşir. Kurum görevlisi, kayıt numarası ile tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır. Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini onbeş gün içinde sendikaya gönderir.

Çekilme, kamu işverenine başvurma tarihinden başlayarak otuz gün sonra geçerli olur. Çekilenin bu süre içinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendikaya üyeliği, bu sürenin bitim tarihinde kazanılır.

Üyenin, sendikadan çıkarılma kararı sendika merkez genel kurulunca alınır. Çıkarma kararı, çıkarılana ve işverene yazı ile bildirilir. Çıkarma kararına karşı üye, bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde görevli iş mahkemesine itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar sürer.

(Değişik birinci cümle: 4/4/2012-6289/11 md.) Çekilme, göreve son verilmesi veya sair nedenlerle kamu görevinden ayrılanların üyelikleri, sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri, farklı bir hizmet koluna giren kuruma atananlardan sendika üyesi olanların ise üyelikleri, varsa sendika şubesi ve sendika organlarındaki görevleri sona erer, ancak varsa konfederasyon organlarındaki görevleri devam eder. Emekliye ayrılanların sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri seçildikleri dönemin sonuna kadar devam eder.

Üyeliğin devamı ve askıya alınması hallerinde 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 24 üncü maddesinde yer alan hükümler uygulanır."

3. 4688 sayılı Kanun’un “Üye sayılarının tespiti” kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir:

“Sendika ve konfederasyonların üye sayılarının belirlenmesinde aşağıdaki esaslar uygulanır:

a) Kurumlarca yapılacak tespit;

Tespite ilişkin toplantıya kurumun işveren vekili ile tahakkuk memuru veya mali hizmetler birimi yetkilisi ve kurumun hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalardan birer temsilci katılır. Toplantı her yıl 15 mayıs tarihinden sonra beş iş günü içerisinde kurumca belirlenerek sendikalara bildirilen yer ve günde yapılır.

Bu Kanuna tâbi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin, 15 mayıs tarihi itibarıyla listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir liste, toplantıya katılanlarca değerlendirilir. Bu değerlendirmeden sonra, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten tutanak toplantıya katılan taraflarca imzalanır. İmzalı tutanak, kamu işvereni ve sendikalarca mayıs ayının son iş gününe kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilir.

Kurumların taşra teşkilatları, yukarıdaki esaslara göre tarafların katılımı ile yapılacak toplantı neticesinde düzenlenecek tutanakları kurum merkezinde yapılacak tespitte değerlendirilmek üzere 15 mayıs tarihini takip eden iki iş günü içerisinde kurum merkezine gönderirler. Bu tutanaklar kurum merkezinde tarafların katılımı ile tek tutanak haline getirilir.

b) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kurumlardan ve sendikalardan gelen müşterek imzalı listeler üzerinden yapılacak tespit;

..., kurumlarda çalışan toplam kamu görevlisi sayısı ile sendikalar itibarıyla üyelik kesintisi yapılan üye sayılarını dikkate alarak her yıl 15 mayıs tarihi itibarıyla hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarını tespit eder. Buna göre (…) kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların toplam üye sayısını belirler ve sonuçları her yıl temmuz ayının ilk haftasında Resmî Gazetede yayımlar.

(Ek fıkra: 4/4/2012-6289/20 md.) Sonuçların yayımı tarihinden itibaren beş işgünü içinde kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonlarının üye sayılarının yanlışlığı iddiasıyla sendika ve konfederasyonlarca Ankara İş Mahkemesine itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı onbeş gün içinde karara bağlar.”

4. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.