Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1223 E. 2024/4663 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin hukuken geçerli olduğu ve muvazaa bulunmadığı, davacının alt işveren işçisi olarak asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, ancak muvazaanın kabul edildiği dönem için toplu iş sözleşmesine göre alacaklarının hüküm altına alınabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2432 E., 2023/4385 K.

KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/1 E., 2019/581 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya bağlı Dicle Barajı işyerinde çalıştığını ve Tes İş Sendikası üyesi olduğunu, davalı tarafından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesine aykırı bir şekilde asıl işin bölünerek davacının işvereni konumunda gösterilen firmalara ihale edildiğini, muvazaa açısından açılan davaların Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi denetiminden geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin muvazaalı olarak çalıştırıldığı hâlde işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi gereği ödenmesi gereken bir kısım alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek davacının, ilk işe girdiği tarihten itibaren asıl işveren olan davalı Şirketin işçisi olduğunun tespiti ile iş güçlüğü tazminatı, ikramiye, sosyal yardım ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ihale makamı olan davalı Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, talep konusu alacaklardan davalı Kurumun sorumlu olmadığını, 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisinin hukuken geçerli olduğunu, alt işveren işçilerinin Teşekkül işçilerine tanınan haklardan yaralanmalarının mümkün olmadığını, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik'in 4 üncü maddesine göre Kamu İşveren Sendikasının taraf olmadığı ve sendika tarafından yürütülmeyen toplu iş sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemeyeceğini, Kamu İşveren Sendikasının yetkilendirilmemesi nedeniyle ve ayrıca ihalenin de 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fırkasının (e) bendi uyarınca yapılmayıp 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında yapılmasından dolayı davacının taleplerinin kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya 15.05.2014 tarihinde üye olduğu, üyeliğinin işverene 22.04.2015 tarihinde bildirildiği, baştan bu yana davalının işçisi olduğuna dair kesin yargı kararı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; sosyal yardım alacağının kısmen kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının iş güçlüğü tazminatı ve sosyal yardım alacaklarına temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinin esas alınmasının da hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davalı Teşekkülün, 4734 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda yaptığı ihaleler sonucu ihaleyi kazanan firmalarla imzaladığı sözleşmelerin muvazaalı olarak kabul edilemeyeceğini, her ne kadar davacı işçi Teşekkülden iş alan birkaç farklı firmada çalışmış ve firmalar değişse dahi çalışmaya devam etmişse de sadece bu durumun muvazaa yapıldığını kanıtlamadığını, müvekkili Teşekkül açısından bir muvazaanın bulunmadığını, temerrüt tarihine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretine ve faize itiraz ettiklerini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 05.07.2023 tarihli ve 2023/9623 Esas, 2023/10641 Karar sayılı ilâmı da nazara alındığında davalı ile dava dışı Gülkar Şirketi arasındaki ilişkinin hukuken geçerli olarak kurulduğu ve muvazaalı olmadığı sonucuna varıldığı, geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinde alt işverenin işçisinin asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, bu itibarla davacının dava dışı Yamanlar Şirketinde çalıştığı dönem için muvazaanın kabulü ile 01.09.2017 tarihine kadarki dönem için davacının alacaklarının toplu iş sözleşmesine göre hüküm altına alınması; bu dönem sonrası için ise alt işverenin işçisi olan davacının, davalı asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağından toplu iş sözleşmesine dayanan alacakları ile ilave tediye alacağı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği; kök raporda hesaplanan miktarda sosyal yardım alacağının hüküm altına alınmamasının da hatalı olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlara ek olarak yargılama gideri ve vekâlet ücretlerinin de hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı ile Gülkar Şirketi arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre de davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ve yargılama gideri ile vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun "Hizmet Alımı" başlıklı 22 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir;

“Lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler. Ancak, bu durum ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez. Hangi faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla yaptırılabileceği Kurul tarafından belirlenir.”

3. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) "Lisans sahiplerinin genel hak ve yükümlülükleri" başlıklı 29 uncu maddesinin ikinci fıkrası şöyledir;

“Lisans sahibi, lisanstan kaynaklanan yükümlülükleri saklı kalmak koşuluyla, lisansı kapsamındaki faaliyetlerinden, bu Yönetmelik ile belirlenenleri hizmet alımı yolu ile gördürebilir.”

4. Yönetmelik'in "Hizmet alımı" başlıklı 48 inci maddesi şöyledir;

“(1) Lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler.

(2) Dağıtım şirketleri, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak;

a) Kanunun 23’üncü maddesi çerçevesinde, her yıl, takip eden beş yıl için ve takip eden on yıl için olmak üzere sistemlerine bağlanabilecek bölgesel üretim tesisi kapasitelerinin belirlenmesi,

b) SCADA’ nın işletilmesi ile ilgili mevzuat uyarınca proje onayı ve kabul işlemleri, üretim ve tüketim tesislerinin dağıtım sistemine bağlantısı ile ilgili görüşlerin verilmesi ve 21/12/2012 tarihli ve 28504 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi,

c) Yapım işleri ile mal ve hizmet alımı işlerinde, ihale dokümanlarının hazırlanması ve tekliflerin değerlendirilmesi gibi yüklenici ve/veya tedarikçi ile sözleşme imzalanmasına kadar olan sürece ilişkin işlemlerin yapılması,

ç) Tüketicilere yönelik çağrı hizmetleri dışında, tüketici hizmetleri merkezlerinin iş ve işlemleri, konularında hizmet alımı yapamaz.

(3) Görevli tedarik şirketleri;

a) Faturalandırma ve tahsilat işlemleri ile tüketici hizmetleri merkezlerinin tüketicilere yönelik çağrı hizmetleri için,

b) Nüfusu elli binin altında olan ilçelerde tüketici hizmetleri merkezlerinin tüm faaliyetleri için, hizmet alımı yapabilirler. Görevli tedarik şirketleri hizmet alımına ilişkin uygulamasını, her yıl, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan nüfus sayılarını esas alarak takip eden yılın sonuna kadar bu fıkra hükmüne uygun hale getirir.

(4) Dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri, bu madde kapsamındaki hizmet alımlarını dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin hukuki ayrıştırması çerçevesinde belirlenen ve bu Yönetmelik ile ilgili diğer mevzuatta yer alan düzenlemelere aykırı olmamak koşuluyla yapabilirler.

(5) Bu madde kapsamında düzenlenen hizmet alımı, ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez.”

5. Yönetmelik'in “Üretim lisansı sahibinin hak ve yükümlülükleri” başlıklı 30 uncu maddesinin ilgili bentleri şöyledir;

(1) (Değişik:RG-24/2/2017-29989) Üretim lisansı, sahibine;

a) Lisansında belirtilen üretim tesisini kurma ve işletme,

...

(2) Üretim lisansı sahibi, ilgili mevzuatta sayılanların yanısıra;

a) Mücbir sebepler ile yıllık programlı bakım takvimi dışında, üstlenilmiş bulunan yükümlülükleri yerine getirecek şekilde üretim tesisini işler halde tutmak,

..."

6. Yönetmelik'in “Hizmet alımına ilişkin sürenin başlangıcı başlıklı" geçici 12 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir;

"48 inci madde kapsamında öngörülen hizmet alımına ilişkin düzenlemeler, 1/1/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girer.”

7. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir;

"Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır."

8. Dairemizin 10.01.2023 tarihli ve 2022/18016 Esas, 2023/178 Karar sayılı ilâmı.

9. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

,