Logo

9. Hukuk Dairesi2024/12264 E. 2024/13155 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra hangi toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı ve buna bağlı olarak dava konusu ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücreti, 375 sayılı KHK’ya göre belirlense de, ... ... Sendikası ile TÜHİS arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin ücrete dair hükümleri esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu; ancak, kararın nihai sonucu itibarıyla yerinde olduğundan, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Toplu İş Sözleşmesi Genelgesi yayımlanmak suretiyle 01.01.2018-31.12.2020 arası ücret zamları ile mali ve sosyal hakların belirlendiğini, 10.08.2020 tarihinde de davalı ... Bakanlığının üyesi olduğu Türk Ağır Sanayi ve Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (... Sağlık İş) arasında toplu iş sözleşmesi imzalanarak 01.01.2019 - 31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret zamları ile mali ve sosyal hakların belirlendiğini ve bu toplu iş sözleşmesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının toplu iş sözleşmesi hükümlerinin ortadan kaldırılmış olduğunu ancak davalının 01.01.2019 tarihinden itibaren ne Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının toplu iş sözleşmesi hükümlerini ne de TÜHİS ile ... Sağlık İş Sendikası arasındaki 10.08.2020 imza tarihli toplu iş sözleşmesi hükümlerini uyguladığını bu nedenle Ekim 2019 ile Mart 2020 tarihleri arasındaki 6 aylık dönem bakımından ödenmeyen fark ücret ve ekleri alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olmadığından dava konusu alacaklara hak kazanamayacağını, ayrıca talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, bu düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayıcı olduğu gözetilmeksizin davacının ücretinin işveren tarafından eksik ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, bilirkişi kök ve ek raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark ücret alacağı talebinin kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2023 tarihli ek kararıyla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.11.2023 tarihli kararı ile; her ne kadar Mahkemece hükmedilen alacak miktarının, Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığı görülmüş ise de, davacının çalışmaya devam ettiği ve verilecek kararın geleceğe etkili mali sonuçlar doğurarak diğer aylardaki ücret alacağını da etkileyeceğinden Mahkemenin 21.02.2023 tarihli ek kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle ek karar kaldırılarak, davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazları incelenmek suretiyle; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde sözleşme süresince davacı işçiye her ay brüt asgari ücretin belli oranda fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağı kararlaştırılarak artış oranının açıkça tespit edilmiş olduğu ve sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, buna göre davacı işçinin fark alacağı talebinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.03.2024 tarihli kararıyla; sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı bakımından ... ... Sendikası ve TÜHİS arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden en erken 01.11.2020 tarihinde mümkün olabileceği gözetilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davacının uyuşmazlığa konu talep döneminin ise 2019 Ekim ile 2020 Mart ayları arası olması nedeniyle bu talep döneminde söz konusu toplu iş sözleşmesinin uygulanma imkânının bulunmadığı, dava dilekçesinde “2019 Ekim ile 2020 Mart ayları arası altı aylık döneme ilişkin maaş ve ekleri üret alacağı farkı” şeklinde toplam bir tutar belirlenerek istemde bulunulmasının hatalı ve infazda tereddüt yaratır mahiyette olduğu, Mahkemece davacıya davasını somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde dava dilekçesinin açıklattırılması, hangi alacak kaleminin ne tutarda dava konusu yapıldığının belirtilmesinin istenilmesi ve oluşacak sonuç dairesinde arabuluculuk dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği de dikkate alınarak yeniden hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının taleplerinin toplu iş sözleşmesine aykırı olduğunu, bireysel sözleşme hükümlerinin de istisnai etkiyi doğuracak nitelikteki taşımadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ... ... Sendikası ile TÜHİS arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden hangi tarihten itibaren yararlanabileceği ve dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu alacakların 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümlerine göre hesaplanmasına ve İlk Derece Mahkemesince karar gerekçesinde bilirkişi raporunun somut olaya uygun olduğu belirtildikten sonra davacının hak kazandığı alacaklar doğru bir şekilde hüküm altına alınmasına rağmen, ... ... Sendikası ve TÜHİS arasında imzalanan işletme toplu iş sözleşmesinin ücrete dair hükümleri çerçevesinde davacının ücretleri tespit edilerek hesaplama yapıldığının belirtilmesi hatalı ise de karar netice itibarıyla yerindedir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ileri sürülen temyiz nedenlerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.