"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından 16.08.2012 tarihinde arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri işi için kontrollük müşavirlik ve danışmanlık hizmet alımı ihaleleri yapıldığını ve ihaleleri diğer davalı ...'nin (TÜMAŞ) aldığını, davacının 14.02.2013 tarihinde 5.500,00 TL ile işe başladığını; ancak 3. grup proje müdürü sıfatı ile ifa ettiği görevi sebebiyle birim fiyat teklif cetvelinde belirtilen brüt 19.000,00 TL üzerinden ücret alması gerektiğini; ayrıca 4. grup proje müdürlüğü görevini fiilî olarak 2. grup müdürü ile birlikte yürütmesi sebebiyle 1/2 oranında 4. grup proje müdürlüğü görevi ücretine de hak kazandığını, enflasyon artışından kaynaklanan ve iş sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren 3. ve 4. grup işler için hiç ödenmeyen, ancak her ay ücrete ilave olarak ödenmesi gereken fiyat farkı alacağı bulunduğunu, 3. ve 4. grup işlerin sözleşme, fen ve sanat kaidelerine göre aksatılmadan yürütülmesi için fazla çalışma yapıldığını; ancak karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fark ücret alacağı, fiyat farkı alacağı ve fazla çalışma ücreti alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü (Devreden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık ile diğer davalı Şirket arasında imzalanan sözleşmeye göre personelin ücret ödemelerinin diğer davalı Şirketin sorumluluğunda olduğunu, Bakanlık hakkında davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, yapılan projelerin ödemelerinden Bakanlığın sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; Şirketin davalıya ödemekle yükümlü olduğu ücretin temel ücret olduğunu, bahse konu ihalede yüklenici kârı, personel kıdem tazminatı, idari personel harcamaları, sözleşme giderleri gibi giderlerin hangi kalem üzerinden ödeneceği ile ilgili ayrıca bir düzenleme bulunmadığını, bu kalemlerin teklif cetvelinde bulunan her bir personel ücreti içerisinde yer aldığını, hak ediş ekinde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) dökümlerinde personele verilen ücretin ne kadar olduğunun belirtildiğini ve İdare tarafından teklif fiyat cetvelinde belirtilen tutar üzerinden taraflarına ödeme yapıldığını, dolayısıyla İdare ile Şirket arasında davacı yanın iddia ettiği şekilde bir üçüncü kişi lehine bir sözleşme bulunmadığını, davacının ödenmeyen bir alacağının bulunmadığını, davacı işyerinde üst düzey yönetici pozisyonunda olan davacının fazla çalışmaya zaten hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.02.2020 tarihli ve 2017/594 Esas, 2020/20 Karar sayılı kararı ile; davalı TÜMAŞ tarafından düzenlenen hak edişlerde proje müdürü ziraat mühendisi için referans alınan birim fiyat cetvelindeki brüt tavan 19.000,00 TL’nin üst sınır olduğu, davacının ücret iddiasının iş sözleşmesine ve davalılar arasındaki ihale sözleşmesi ve eklerine uygun olmadığı, davacının üst düzey yönetici olduğu, gruplar arasında iş paylaşımı yapıldığı, bir grubun diğer grubun işlerine yardım ettiği, 4. grup proje müdürü olarak yetki ve sorumluluğun proje müdürü A.İ’ye ait olduğu, davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığı ve bilirkişi heyet raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriği ile örtüştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 15.02.2022 tarihli ve 2020/2037 Esas, 2022/413 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı bilirkişi heyet raporunda yapılan tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının iddiasını ispat edemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.09.2022 tarihli ve 2022/9109 Esas, 2022/8812 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalı Şirketin 3. grup işler proje müdürüne ücret olarak ödenmek üzere davalı İdareye 19.000,00 TL teklif vererek ihaleyi almış olup bu tutardan SGK, gelir vergisi kesintisi vb. zorunlu kesintiler dâhil yapılan masrafları ve %20 yüklenici kârını düştükten sonra kalan net ücreti, taraflar arasında düzenlenen bir iş sözleşmesi de bulunmadığından davalı Şirket ile İdare arasında imzalanan sözleşme ve sözleşme eki şartnamelere göre davacıya aylık ücret olarak ödemesi gerektiği, fiyat farkı ile ilgili düzenlemenin işçi ücretlerinde meydana gelen artışı da kapsadığı dikkate alındığında, farkın da kesintiler dâhil masraflar ve %20 yüklenici kârının düşülmesinden sonra işçiye verilmesi gerektiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu hususlar gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, diğer yandan davalı Bakanlığın 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 36 ncı maddesine göre her hak ediş dönemi için “en fazla 3 aylık ücret” ile sınırlı sorumlu olduğu gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak devam edilen yargılamada bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, davacının 3. grup proje müdürü olarak yaptığı görev dolayısıyla ücret ve fiyat farkı alacak talebinin; bozma sonrası alınan bilirkişi heyet raporundaki hesaplama dikkate alınarak ve davacının talebi ile bağlı kalınarak kabulüne karar verildiği, her ne kadar davacının bu görev dışındaki alacak talepleri var ise de, bu hususunun bozma dışında kalarak kesinleştiği, bu nedenle davacının 4. grup proje müdürü sıfatıyla ifa ettiği görevi sebebiyle alacak istemine ilişkin açmış olduğu davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Şirket vekili; davacı yanın herhangi bir ücret ve ücret fark alacağı bulunmadığı, müvekkili Şirketin davacıya ödemekle yükümlü olduğu ücretin idari şartnamede yer alan temel ücret olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar hatalı olup idari şartname ve sözleşmeye aykırı olduğunu, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili; müvekkili Kurum'a husumet yöneltilemeyeceğini, davacının talep ettiği alacaklardan müvekkili Kurum'un sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafından talep edilen fazla çalışma ücreti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar kurulmadığını, müvekkili Kurum tarafından ödenmesi gereken hak edişlerin diğer davalı Şirkete ödendiğini, davacı tarafından da kabul edildiği üzere yapılan ödemelere personel ödemelerinin de dahil olduğunu ve davalı Şirketin bu ödemeleri kendi personeline yapmamış olmasının müvekkilinin sorumluluğunda olamayacağını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ücretinin davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine esas birim fiyat teklif cetvelinde belirtilen brüt 19.000,00 TL üzerinden yasal kesintiler yapıldıktan sonra bulunan ücret miktarı olarak kabul edilip edilemeyeceğine, her ay ücretine ilave olarak ödenmesi gereken fiyat farkı olup olmadığına ve hüküm altına alınan alacağın hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.