"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Davanın reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında Ankara 15. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2001-2017 yılları arasında davalıya ait yurt içi ve yurt dışı şantiyelerde demirci formeni olarak aralıksız çalıştığını, son ücretinin 3.000,00 USD olduğunu müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız ve ihbarsız olarak sona erdirildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazları olduğunu, dava konusu alacaklara çalışılan ülke mevzuatının uygulanması gerektiğini, iddia edilen ücreti kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 15. İş Mahkemesinin 09.02.2023 tarihli ve 2022/441 Esas, 2023/77 Karar sayılı kararıyla; hesaplamaların Rusya hukukuna göre yapılması gerektiği ve bu doğrultuda tanzim edilen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri ile ihbar olunan vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.06.2023 tarihli ve 2023/1754 Esas, 2023/2607 Karar sayılı kararıyla; ihbar olunanın davanın tarafı olmadığı, taraflardan biri yanında davaya katılmasına da karar verilmediği, dolayısıyla ihbar olunanın istinaf başvurusunun değerlendirilemeyeceği, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan seçilen ülke hukukunun uyuşmazlığa uygulanması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırıldığı ve kaldırma kararı sonrası Rusya hukukunun uyuşmazlığa uygulandığı; ancak davalı tarafın İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasından sonra sunduğu dilekçelerinde Türk hukukunun uygulanmasını talep ettiği ve davacının da en başından beri talebinin bu yönde olduğu dikkate alındığında uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği, davalı ve davacının yurt dışında çalıştığı Şirket arasında organik bağ bulunduğu, davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, davacının çalışma süresinin 7 yıl 11 ay 18 gün olarak tespitinin somut olaya uygun düştüğü, ücret bordrolarına göre ücret tespitinin yerinde olduğu iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedilmesi nedeniyle lehine kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmesinin yerinde olduğu, kaldırma kararı öncesinde İlk Derece Mahkemesince davacının yıllık izin ücreti alacağının reddine karar verildiği ve bu kararın davacı tarafından istinaf edilmediği, bu nedenle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, kaldırma kararı öncesi hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınarak ıslaha göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle ihbar olunan istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin ise istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.01.2024 tarih, 2023/17047 Esas, 2024/454 Karar sayılı ilâmıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamada tarafların Türk hukukunun uygulanacağı konusunda anlaşmasının davanın esasına girilmiş olduğundan geçerli olmadığı, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunan altıncı çalışma döneminde Rusya hukukunun, hukuk seçimi anlaşması bulunmayan diğer çalışma dönemlerinde de mülga 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 üncü maddesi ile 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında mutad işyeri hukuku olan Rusya hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerektiği ve bu durumda Rusya hukukunun uygulandığı 20.11.2022 tarihli bilirkişi raporu da bir değerlendirmeye tâbi tutularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyularak Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi dikkate alındığında davacının Rusya'daki çalışmasının 06.05.2017 tarihinde sona erdiği ve davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesindeki sürelerin uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve vekâlet ücreti ile yargılama giderleri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir :
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
3. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (..., Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315;..., Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Somut olayda; dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça da usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince, söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalı ise de bu hata sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.