Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13006 E. 2025/773 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin feshi nedeniyle açtığı işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa uygulanacak hukukun Rusya Federasyonu hukuku olduğu, Rusya Federasyonu İş Kanunu'ndaki dava açma süresinin zamanaşımı niteliğinde olduğu ve davacının bu süreyi geçirdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1663 E., 2024/1635 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/649 E., 2024/3 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmadan işverence feshedildiğini, fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalıştığını, çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazları olduğunu, davacının kendi çalışanları olmadığını, somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanamayacağını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin 11.11.2017 tarihinde sona erdiği, davanın ise 16.05.2019 tarihinde açıldığı, somut uyuşmazlığa Rusya iş hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesi hükmü uyarınca davacının 3 aylık hak düşürücü süre içinde dava açması gerektiği, davacının bu süreyi geçirdikten sonra dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davacı tarafından sürenin geçerli bir nedenle kaçırıldığına dair dosyaya hiçbir bilgi ve belge sunulmadığı, buna göre İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığa Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun uygulanarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davalının cevap dilekçesini süresinde sunmadığını, ön inceleme duruşmasında somut olaya yabancı hukuk uygulanması yönünde savunmasının olmadığını, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

2. Rusya hukukundaki sürelerin kaçırılması durumunda hâkime bu sürelerin tekrar başlatılması hususunda takdir yetkisi verildiğini, davacı işçinin de Rusya kanunlarını bilmesinin beklenemeyeceğinden Mahkemece bu sürelerin yeniden başlatılması gerektiğini, bu durumun hakkaniyete de uygun olacağını, işçi lehine yorum ilkesinin devre dışı bırakıldığını, sürpriz karar verme yasağına aykırı davranıldığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk ve davanın süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2 ve 8. maddelerinin bir gereğidir.

Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392. maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Dava tarihi itibarıyla 1 yıl olan zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafından da usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesince, söz konusu sürenin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalı ise de bu hata sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda ve yukarıda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.