"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin teknik personel olarak iş sözleşmesiyle çalıştığını ve...ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, davacının üyesi olduğu Sendika ile Bakanlığın üyesi olduğu Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında 10.08.2020 tarihli ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalandığını davacının yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, toplu iş sözleşmesinin "Hizmet zammı" başlıklı 36 ncı maddesinde "Toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunan teknik elemanlara kariyerlerinin karşılığı emsali memur personele ödenen iş güçlüğü, iş riski temininde güçlük zammı ve özel hizmet zammı tutarı, hizmet zammı net olarak ödenir." hükmünün yer aldığını, toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunan teknik elemanlar dışında yer alan işçilere ise hiçbir ödemeyi etkilememek kaydıyla her ay çıplak ücretlerinin %13'lük tutarının hizmet zammı olarak ödeneceği hükmünün yer aldığını, davacının fiilen teknik personel olarak çalıştırılmasına rağmen işverence bugüne kadar hizmet zammının düz işçi ücretinin %13'ü olarak ödendiğini, davacının hizmet zammını teknik personel kadrosundan almadığını toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacağın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 53 üncü maddesi gereğince temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredi faizi ile ödenmesi gerektiğini iddia ederek hizmet zammı farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında davacıların kadroya geçiş işlemleri sırasında daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştıkları döneme ilişkin herhangi bir hak ve alacaklarının bulunmadığını yazılı olarak kabul ettiklerini, davacının bordrolarda herhangi bir ihtirazı kayıtta bulunmadığını, davacının alacakların bordrolara bağlı olarak ödendiğini, davacının teknik hizmetler sınıfına mensup bir işte çalışmadığını, fiilen teknik iş yapmadığı gibi bu işi yaptığına ilişkin bir keşif yahut tespit de bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 34. İş Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ve 2021/243 Esas, 2022/206 Karar kararıyla; davacının teknik personel görev tanımı ile marangoz işlerinde fiilen görev yapmış olması sebebiyle davacının teknik eleman olduğu ve toplu iş sözleşmesi gereği fiilen yapılan iş üzerinden ücret ve sosyal haklarının ödenmesi gerektiği gerekçesiyle bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 09.11.2023 tarihli ve 2022/2825 Esas, 2023/3376 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı işyerinde teknik atölye bölümünde elektrikçi olarak çalıştığının anlaşıldığı, davalı tarafça davacıya ödeme yapıldığına ilişkin belge sunulmadığı, toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak yapılan hesaplamanın yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.04.2024 tarihli ve 2024/1617 Esas, 2024/6881 Karar sayılı kararı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, somut uyuşmazlıkta Mahkemece; davacı tarafından fiilen yapılan işin, teknik elemanların yaptıkları işler kapsamında olduğu değerlendirilmiş ise de davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (657 sayılı Kanun) uyarınca aranan gerekli mesleki eğitiminin (en az orta derecede mesleki tahsil/teknik lise veya dengi okul) bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirdiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin "Elektrikçi" görevi ile teknik personel görevlisi statüsünde çalıştığını, özellikle iş yerinde elektrik tesisatını, elektrikçi araçları, teçhizatı kurmak ve tamir etmek, arızalı kablolar, yanmış sigortalar gibi parçaları ve diğer elektrik cihazlarını onarmak, arıza elektrikse akım gerilim ve direnç ölçümü yapmak vs. gibi teknik iş ve sorumlulukta bu işlerin ustası fiilen görevli olması sebebiyle müvekkilinin teknik eleman olduğunu, toplu iş sözleşmesi gereği fiilen yapılan iş üzerinden ücret ve sosyal haklarının ödenmesi gerektiğini, gerekli mesleki eğitimi almış bulunan müvekkilinin teknik eleman olduğu, dava dosyasına sunulan görev belgesi, eğitim belgeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işe giriş bildirgelerine göre müvekkilinin ilgili Hastanede "Elektrikçi" yani teknik personel olarak çalıştığını, müvekkilinin toplu iş sözleşmesinin 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmünden faydalanarak memur emsalinin aldığı iş riski, iş güçlüğü, temininde güçlük zammı ve özel hizmet tazminatını hak ettiğini, davanın kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmıuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının hizmet zammı farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 657 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesinin "Teknik hizmetler sınıfı " başlıklı ilgili bölümü şöyledir:
"Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi, istatistikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatcı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, ... ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge Plancısı, 3437 ve 9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker, tekniker teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik Hizmetler sınıfını teşkil eder "
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.