"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ikramiye, ilave tediye, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti, gece çalışması fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, malî ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, davacının ücretinin düşürülmediğini, ücretlerinin eksiksiz ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli ve 2021/1334 Esas, 2022/459 Karar sayılı kararıyla; davacının ücretinin her ay brüt asgari ücretin %34 fazlası olarak kararlaştırıldığı ancak bu kararlaştırılmaya uygun ödeme yapılmadığının bilirkişi raporundaki tespitlerden anlaşıldığı, dosya içeriği ile uyumlu bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davacının ücret farkı alacağı, ilave tediye fark alacağı, ikramiye fark alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, gece çalışma ve fazla çalışma ücreti fark alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekilleri süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesinin 23.03.2023 tarihli ve 2022/5719 Esas, 2023/242 Karar sayılı kararıyla; davacının kadroya geçirilmesinden sonra taraflar arasında imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde işçiye bu sözleşme süresince her ay brüt asgari ücretin %34 fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağının imza altına alındığı ve davacının bu uygulamadan vazgeçilmesine yazılı rızasının bulunduğuna dair yazılı delil ve belge sunulmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.10.2023 tarihli ve 2023/10498 Esas, 2023/14057 karar sayılı ilâmıyla; somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gece zammı alacağı yönünden davacının ücret bordrolarında 2020 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2021 yılı Ocak ayında tahakkuklar bulunduğu belirtilerek 2020 Şubat ve 2021 Ocak ayları için saat ücretinin %35'nin ödendiği gerekçesiyle fark alacak hesabı yapıldığı, davacının ücret bordrolarında 2020 Ekim ayından itibaren sendika kesintisi olduğu dikkate alındığında; davacının üyesi olduğu ... ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (...) ile Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (...) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının en erken 01.11.2020 tarihi itibarıyla mümkün olduğu, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca uygulanan toplu iş sözleşmesinde gece çalışması ücretinin %10 zamlı ödeneceği düzenlendiğinden, davacının 2020 yılı Şubat ayına ilişkin gece zammı alacağının saat ücretinin %35 zamlı şekli ile hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından bozma ilâmında belirtilen hesaplama unsurları gözetilerek hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davacının ücret fark alacağı, ilave tediye alacağı, ikramiye fark alacağı, fazla çalışma fark alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunduğu, davacının gece çalışması fark alacağının bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, davacının 2018 yılı ücretinin korunarak bu ücret üzerinde %4 oranında ücret zammı yapıldığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinde indirime gidilmediğini, bireysel sözleşmenin toplu iş sözleşmesine uygun olması gerektiğini, bireysel sözleşmede, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin aksine bir uygulama olacağına ilişkin bir hükme yer verilmediğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozma ilamına uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 696 sayılı sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.