Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13027 E. 2024/15275 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçinin ücretinin tespiti, buna bağlı fark alacakların hesaplanması, hesaplama yöntemi ve fark ikramiye alacağına uygulanacak faiz türünün belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun kararında, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmasıyla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacının ... ve Sosyal Hizmet İşçileri (...-) Sendikası üyesi olduğunu, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının ücretinin kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacıya ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının ödendiğinin bordrolarla sabit olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.03.2022 tarihli kararıyla; davacı ile; davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda fark ücret alacaklarının kabulüne karar verilmesi gerektiği; ancak Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sona erdiği 31.10.2020 ile 31.12.2020 tarihleri arasında kalan dönem yönünden ...- Sendikasının 2019-2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinde kadroya geçenler için ek bir madde bulunmadığından uygulanamayacağı, bu dönem yönünden Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin uygulanacağı, 08.09.2021 tarihinde imzalanan 01.01.2021- 31.12.2022 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin ise arabulucuya başvurulduğu tarihte henüz imzalanmadığından arabuluculuk dava şartı bulunmadığından 2021 yılı için uygulanamayacağı, 2021-2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden yargısal değerlendirmeye tâbi tutulamaması nedeniyle 2021-2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi ile bireysel iş sözleşmesi hükümleri karşılaştırılıp 2021 yılı aylık ücret miktarının toplu iş sözleşmesine mi yoksa bireysel iş sözleşmesine göre mi belirleneceği tespit edilemeyeceğinden sadece iş sözleşmesindeki ücret miktarının asgari ücretin % fazlası olarak yapılacak hesaplama ile 2021 yılına ilişkin ücret tespitinin mümkün olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları da göz önünde bulundurularak 2021 yılı için ne toplu iş sözleşmesi ne de bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplama yapılacağı, hesaplamanın 31.12.2020 tarihine kadar yapılabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 20.10.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesi ile uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, davalı tarafından taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince ödenmeyen fark alacakların kabulüne ilişkin değerlendirmenin yerinde olduğu, arabuluculuğa başvuru tarihi itibarıyla 01.01.2021 - 31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi henüz imzalanmadığından talep konusu alacakların 01.01.2021 tarihine kadar hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 17.01.2023 tarihli ilâmı ile; arabuluculuğa başvurunun 2021 yılının Nisan ayında yapılmış olduğu gözetildiğinde, bu tarih itibarıyla 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 - 31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi henüz imzalanmadığından 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında bu toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammı oranının uygulanmamasının yerinde olduğu ancak 01.01.2021 tarihinden sonra arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının hesaplanmasında bireysel iş sözleşmesinde belirlenen asgari ücretin yüzde fazlasına ilişkin hüküm dikkate alınarak, davacıya ödenmesi gereken ücret tespit edilip hesaplamaların buna göre yapılması gerekirken 01.01.2021 tarihinden sonra, arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan çalışma dönemi yönünden hesaplama yapılmamasının hatalı olduğu; ayrıca ikramiye bakımından 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin art etkisinin gözetilmesi gerektiği, fark ikramiye alacağının 31.10.2020 tarihine kadar hesaplanan kısmı için taleple bağlı kalınmak suretiyle en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücretin düşürülmediğini, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise üyelik tarihinin üye değilse dayanışma aidatı ödeyip ödemediğinin araştırılması gerektiğini, faiz oranları ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, hükmolunan alacakların hesaplanmasına da itiraz ettiklerini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen davacı işçinin ücretinin tespiti ile buna göre dava konusu fark alacakların hesaplanması ve hesap yöntemi ile fark ikramiye alacağına yürütülmesi gereken faizin türüne ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında özellikle temyiz nedenlerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.