"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2189 E., 2023/1875 K.
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 35. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/303 E., 2021/258 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren bünyesinde 02.03.2016-31.10.2017 tarihleri arasında davalının Türkmenistan'da bulunan projelerinde şantiye şefi/saha mühendisi olarak çalıştığını, asıl işvereninin davalı, alt işverenin ise ihbar olunan ... İnş. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. (... Şirketi) olduğunu, davacının son ücretinin 3.500,00 USD olduğunu, ücretin bir kısmının elden geri kalanının banka aracılığıyla ödendiğini, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini, fazla çalışma yapmasına, hafta tatillerinde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkette çalışmadığını, işvereninin ... Şirketi olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatını haketmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat yükünün davalı işverende olduğu, davalı bu hususta bir delil sunmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığı, ayda bir hafta tatili kullandığı, diğer günlerde çalıştığı, bu nedenle fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; belirsiz alacak davası açmış olmasına rağmen hükümde faiz başlangıç tarihlerinin ve taraflarınca yapılan yargılama gideri tutarının hatalı şekilde belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ve hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davacının davalı Şirket çalışanı olmadığını, ... Şirketi ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği çalışma saatlerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma yaptığı ve ücretinin ödenmediği tespitinin hatalı olduğunu, fazla çalışma yaptığı hususunu ispat edemediğini, dinlenen davacı tanıklarının ezberletilmiş beyanda bulunduklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince faiz başlangıç tarihlerinin dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işletilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu, dava konusu alacakların talebe göre dava tarihinden itibaren talep edilmesi karşısında hüküm altına alınan alacakların tamamı yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, davacının dosya kapsamına göre haftanın 6 günü sabah 08.00 - 20.00 saatleri arasında çalıştığı kabulüne göre yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği gerekçeleriyle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davanın türü, husumet, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 41, 46 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
4. Dairemizin 25.01.2022 tarihli ve 2021/12693 Esas, 2022/1019 Karar sayılı ilâmı.
5. Dairemizin belirsiz alacak davasına ilişkin ilkelerinin açıklandığı 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar sayılı ilâmı.
6. Dairemizin belirsiz alacak davalarında sürpriz karar yasağına ilişkin 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar sayılı; 31.05.2022 tarihli ve 2022/5909 Esas, 2022/6892 Karar sayılı; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 Karar sayılı ilâmları.
3. Değerlendirme
1. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye, aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması hâlinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O hâlde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
4. Somut uyuşmazlıkta, davacının, davalıya ait işyerinde şantiye şefi olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Şantiye şefinin çalışma düzenini kendisinin belirlemesi nedeniyle davacının fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir. Buna göre, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.