Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13163 E. 2024/15246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlave tediye ücretinin hesaplanmasında esas alınacak ücretin miktarı ve arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava şartının yerine getirilip getirilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine imkan olmadığı değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına ait ... ... Devlet Hastanesinde daimi olarak fakat farklı alt işverenlerde sigortalı olarak çalıştığını, tüm çalışma süresi boyunca alt işverenler bünyesinde her ne kadar sterilizayon işçisi olarak görünse de müvekkilinin çalıştığı dönem boyunca hastaların ameliyata hazırlanması, ameliyat önlüğünün giydirilmesi, ameliyathane yatağının hazırlanması, hastanın ameliyat masasına yatırılması, ameliyatla ilgili pozisyon verilmesi, ameliyat için yapılması zorunlu bölgesel vücut temizliği yapılması, ameliyat sonrası hastanın masadan sedyeye taşınması, ameliyat malzemelerinin sterilize edilmesi ve taşınması, hastaların kan ve idrar örneklerinin gönderilmesi, skopi cihazı kullanımı, vefat eden hastaların taşınması, sedyelerin taşınması, ped ve havluların hazırlanması, yarı steril alandan kirli alana hastaların taşınması, ameliyat sonunda hastanın batikon ile sterilize edilmesi ve alanın kapatılması, ameliyathanede kullanılan yeşil örtülerin katlanması ve sterilizasyona hazırlanıp steril edilmesi gibi işleri yaparak doktor ile hasta arasında köprü görevi gördüğünü, davalı, sayılan işleri alt işveren aracılığıyla yaptırsa da söz konusu işlerin Hastanenin asli ve sürekli işleri olduğunu, sayılan işlerin alt işverene devredilecek yardımcı işlerden değil, davalı Bakanlık bünyesindeki Hastanenin vermiş olduğu ... hizmetlerinin yürüyebilmesi için zorunlu işlerden olan asıl işler olduğunu, müvekkilinin ... Bakanlığının asli ve sürekli işçisi olduğunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun uyarınca davacıya ilave tediye ödemesi yapılması gerekirken yapılmadığını belirterek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının kamu işçisi olmadığını ve bu sebeple bu hakkının olmadığını, davacının ... Bakanlığının kadrolu işçisi olmadığı gibi sözleşmeye dayalı işçisi de olmadığını, İdarenin ancak ve ancak hizmet alımı işinin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğini denetleme hakkı bulunduğunu, davacının çalıştığı şirketler ile müvekkili İdare arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik iddiasına katılmadıklarını, davacının müvekkili İdarede dezenfeksiyon ve sterilizasyon personeli olarak çalıştığını, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler kapsamında görülmediğini ve davacının muvazaa iddiasının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.07.2021 tarihli kararı ile davalı ile dava dışı yüklenici ... ... Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin 5 inci maddesinin (1) numaralı bendinde sözleşme konusu işin "Sterilizasyon ve Dezenfenksiyon Hizmetleri Alımı" olarak belirtildiği, hizmet alım sözleşmesi ve eki niteliğinde şartnamelere göre belirtilen işlerin doğrudan ... hizmetleri olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu işlerin yardımcı iş olduğu; ancak davacının alt işverene devredilen dezenfekte ve sterilizasyon işlerinde çalışmadığı, ağırlıklı olarak ameliyathane teknikeri, hasta bakıcı ve yardımcı ... personeli olarak davalının asıl işlerinde çalıştırıldığı, bu hâlde davalı ile dava dışı şirket arasında kurulan ilişkinin davacı açısından muvazaalı olduğu, dolayısıyla ilave tediye alacağına hak kazandığı; ancak davacının 28.12.2016 tarihinde muvazaa tespit talepli ve 3.000,00 TL ilave tediye alacağının tahsiline ilişkin ... 3. İş Mahkemesinin 2016/882 Esas sayılı dosyasından feragat ettiği hususu dikkate alındığında, kesinleşen dosyada muvazaa tespit talebi de olduğundan ve buna göre feragat beyanının davanın açıldığı tarihe kadarki muvazaa iddiasını da kapsayacak olup dava tarihi olan 28.12.2016 tarihi öncesi için tekrar muvazaadan kaynaklı alacak talep etmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle belirtilen tarihten sonrası için resen yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 06.06.2023 tarihli kararı ile; hizmet alım sözleşmelerinde hizmet konusunun “sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işi” olarak belirtilmesine, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işinin yardımcı iş niteliğinde olmasına ve hizmet alım yoluyla gördürülebilmesine karşın davacının bu iş kapsamı dışında ağırlıklı olarak ameliyathane içerisinde ameliyathane teknikeri, hasta bakıcı ve yardımcı ... personeli vasfında asıl iş niteliğinde başka işlerde çalıştırıldığının sabit olduğu; bu nedenle davalı ile dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacı tarafça 28.12.2016 tarihinde davalıya karşı ilave tediye alacağı talebiyle açılan davada davacı asılın 26.01.2018 tarihinde 696 sayılı KHK gereği davadan feragati üzerine ... 3. İş Mahkemesinin 21.02.2018 tarihli ve 2016/882 Esas, 2018/134 Karar sayılı kararı ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacının 696 sayılı KHK kapsamında verdiği feragat beyanının davalı ile söz konusu dönemdeki tüm uyuşmazlığın giderilmesine yönelik olup bu nedenle Mahkemece yapılan hesaplamada önceki dava döneminin dışlanmasının isabetli olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 08.01.2024 tarihli kararı ile; arabuluculuk son tutanak tarihi olan, 10.01.2020 ile 10.03.2020 tarihi arasındaki dönem için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken bu dönem alacağın da hüküm altına alınmasının hatalı olduğu; ayrıca İlk Derece Mahkemesince her ne kadar F.E. isimli personel emsal işçi olarak kabul edilip hüküm altına alınan ilave tediye ücreti alacağının hesabında bu personelin ücret bordrolarından yararlanılmış ise de; gerek davacıya göre daha uzun süredir çalışması, gerek sendikalı olması gerekse de 2014 yılı sonrasında çalıştığı birimin değiştirilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde davacıya emsal işçi olmadığının anlaşıldığı, buna göre kıdem süresi, sendika üyesi olup olmama gibi unsurlar değerlendirilerek işyerinde davacıya emsal işçi olup olmadığı belirlenerek emsal işçi olması hâlinde ilave tediye alacağı emsal işçinin ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınması; emsal işçi bulunmadığının anlaşılması hâlinde ise ilave tediye ücreti alacağı davacının fiilen aldığı ücret üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arabuluculuk son tutak tarihinden önce muaccel olan ilave tediye alacağının, bozma doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde davacı tarafça bildirilen işçilerin kıdem süreleri, sendika üyesi olmaları vb. sebeplerle davacıya emsal olamayacağından davacının fiilen aldığı ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kanaati ile kapsama alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; davacının yaptığı işlerin kamu idarelerince hizmet satın alma yoluyla gördürülebilecek işler arasında bulunduğunu, davalı İdarenin sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri alımı kapsamında ihaleyi kazanan yüklenici firmalarla hizmet alım sözleşmesi yaptığını, yüklenicilerin, bu sözleşme gereğini yerine getirmek üzere davacıyı işe aldıklarını, davacının, nezdinde çalışmış olduğu firmalar ile müvekkili İdare arasında hiyerarşik bir bağ mevcut olmayıp müvekkili İdarenin, firma ve firmanın çalıştırdığı personel üzerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında denetim ve kontrol görevi bulunduğunu, söz konusu kontrol yetkisi hizmet alım sözleşmelerinde düzenlenmiş olup hizmet işleri genel şartnamesinin 4 üncü bölümünde hizmet alım işinin sözleşmeye uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin İdare tarafından denetleneceğinin düzenlendiğini, buna göre hizmet alım sözleşmesinin tarafı olan yüklenicinin çalışanlarının sözleşme gereğinin düzgün yerine getirilmesi amacıyla denetlenmesinin, alt işverenlerin sürekli değişmesine rağmen işçinin değişmemiş olmasının hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu anlamına gelmediğini, davacının çalışmakta olduğu hizmet alım sözleşmesi, idari ve teknik şartname eklerinde ayrıntılı olarak tanımlananın haricinde başkaca bir işte çalıştırılmadığını, davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığını ileri sürerek davanın reddi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili katılma yoluyla sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde; ... 3. İş Mahkemesinin 2016/882 Esas sayılı dosyasından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dosyasında talep edilen miktar olan 3.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla feragat edildiğini, müvekkilinin feragat ettiği 3.000,00 TL’lik miktarın da işbu davada zamanaşımına uğrayan kısım içerisinde değerlendirilerek hesaplama yapılması ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ilave tediye ücretinin hesaplanmasında esas alınacak ücretin miktarı ile arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava şartının yerine getirilip getirilmediği hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.