"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli ve 2018/849 Esas, 2019/320 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 04.03.2020 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ile ... Nakliyat Elektrik Metal ve İnşaat Sanayi Ltd. Şti. (... Şirketi) vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın davalı ... Şirketi işyerinde davalı ... tarafından çoğunluğun sağlandığına ilişkin 21.11.2018 tarihli ve 699713 sayılı olumlu yetki tespit yazısının kanuna aykırı olduğunu, zira dava dışı ... Metal Montaj Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti. (... Metal Şirketi) işyerinde müvekkili Sendikanın örgütlendiğini, Bakanlığın 04.07.2018 tarihli ve 49878 sayılı yetki tespit yazısı ile dava dışı ... Metal Şirketi işyerinde çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, bunun üzerine işverence müvekkilinin örgütlü olduğu işyerinin içinin boşaltılması amacıyla davalı ... Şirketinin kurulduğunu ve bu Şirkete işçi alımı yapıldığını, dava dışı ... Metal Şirketi işyerindeki üretimin yeni kurulan davalı ... Şirketi işyerine kaydırıldığını, işçilerin işverenin çağrısı ile gelen davalı ... Sendikasına üye yapıldığını, Bakanlık tespitinin aksine işyerinde davalı Sendikanın çoğunluğunun bulunmadığını belirterek davalı Bakanlığın 21.11.2018 tarihli ve 699713 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ... Sendikasının davalı ... Şirketi işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 21.11.2018 tarihinde başvuruda bulunması üzerine işyerinde 24 işçinin çalıştığı ve bunlardan 15'inin Özçelik İş Sendikasına üye olduğunun tespit edildiğini, yetki tespit başvurularının Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimlerinin birlikte değerlendirilmesi ile sonuçlandığını, e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ve SGK’ya yapılan işyeri ve işçi bildirimleri esas alınarak yapılan değerlendirme sonucu olumlu yetki tespit yazısının taraflara gönderildiğini, dava dilekçesinde belirtilen çoğunluk sayıda işçinin üyeliğinin gerçekleştirilmediği iddiasına katılmanın mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının itiraz dilekçesini görevli makama kayıt ettirip ettirmediğinin araştırılması gerektiğini, iptal istemine konu yetki tespit işleminin mevzuata uygun ve sonucu itibarıyla doğru olduğunu, müvekkili Sendikanın, diğer davalı işveren ... Şirketi için yetki tespiti başvurusunda bulunduğunu, müvekkili Sendikanın diğer davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip olduğunu, Bakanlık tarafından yapılan değerlendirme sonucunda söz konusu işyerinde 21.11.2018 başvuru tarihi itibarıyla toplam 24 işçinin çalıştığı ve bunlardan 15'inin müvekkili Sendikanın üyesi olduğu ve müvekkilinin çoğunluğu sağladığı yönünde tespit yapıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı işverenin muvazaalı bir işlem ile yeni şirket kurup davacının örgütlü olduğu işyerindeki işçileri buraya kaydırarak işyerinin içini boşaltıp boşaltmadığı ve bu bağlamda yetki tespitinin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında olduğu, buna göre dosyadaki bilgi ve belgeler ile 16.04.2024 tarihli raporun birlikte değerlendirilmesi sonucunda; ortakları birebir aynı olan davalı ... dava dışı Şirketlere kayıtlı işçilerin, aynı adreste, aynı organizasyon şeması içinde, aynı yönetime bağlı, aynı idarecilerden emir alarak, aynı üretim alanında, aynı makineler başında, aynı üretim sürecinde, tek tek sorulmadan hangi şirkete kayıtlı oldukları anlaşılamayacak biçimde, benzer ve birbirini tamamlayan işlerde bir arada çalıştıkları, işverenden temin edilen işçi listelerine göre işyerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının davalı ... Sendikasının üyesi olmadığı, bu durumda davalı Sendikanın çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava dışı ... Metal Şirketi ile davalı ... Şirketi arasında organik bağ ve muvazaa ilişkisi bulunduğu şeklindeki tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yetki tespitine itiraz dilekçesinin görevli makama kayıt zorunluluğuna uyulup uyulmadığının araştırılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili tarafından muvazaalı şirket kurulmadığının anlaşıldığını, resmî kayıtlarda açıkça görüldüğü üzere ... Metal Şirketi ve ... Şirketlerinin dava konusu olayların yaşanmasından 10 yıl öncesinde kurulduğunu, gerek dosya kapsamı ve tanık ifadelerinde gerekse bilirkişi raporunda işverenin muvazaalı şirket kurmadığının açıkça ortaya konulduğunu, bu zamana kadar her iki Şirketin de aktif olduğunu, işyerindeki işçilerin yeni Şirkete kaydırılmadığının anlaşıldığını, davacı iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunun bilirkişi raporundaki tespitler ile sabit olduğunu, bilirkişi tarafından bir kısım işçi sayıları belirtilmiş ise de bu işçi sayılarının keşif günü ve güncel çalışan işçiler mi olduğu, yoksa sendikal süreçten bu güne kadar çalışan tüm işçiler mi olduğu hususunun anlaşılamadığını, bu şekilde hazırlanan karar ve raporun usule aykırı olduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası davalı işyerinde yapılan inceleme ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre ... Metal Şirketi ve ... Şirketlerin ortaklarının, işyeri adreslerinin aynı olduğu, aynı binada aynı organizasyon yapısı içinde faaliyetlerini sürdürdükleri, her iki Şirkete ait işçilerin bir arada çalıştığı, dava dışı ... Metal Şirketi işyerinde davacı ... tarafından yapılan 04.07.2018 yetki tespit başvuru tarihinde davalı ... Şirketinde sadece bir işçi çalıştığı, 04.07.2018 tarihli yetki tespit başvurusu sonrası bu işyerinde kayıtlı işçi sayısının 34'e çıktığı, her iki Şirkete ait işyerinde işçilerin aynı üretim sürecinde, tek tek sorulmadan, hangi şirkette kayıtlı oldukları anlaşılamayacak şekilde ve birbirini tamamlayan işlerde bir arada çalıştıklarının anlaşıldığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ile ... Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... ile ... Şirketi vekilleri, istinaf dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı da şöyledir:
“Bu Kanunun uygulanmasında;
...
d) İşletme toplu iş sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,
...
ifade eder.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Toplu iş sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi” kenar başlıklı 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:
“Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
6. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
7. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.