"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/182 E., 2024/254 K.
DAVA TARİHİ : 18.05.2021
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalılar ... ... Madencilik AŞ (... ... Şirketi) ve Tasfiye Hâlinde ... Madencilik Hizmetleri AŞ (... Şirketi ) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalılar ... ... Şirketi ve ... Şirketi vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.02.2025 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan ... Holding Anonim Şirketine (... Holding Şirketi) bağlı diğer davalılarla birlikte oluşturulan iş organizasyonu kapsamında ...'da altın arama ve çıkarma faaliyeti işinde sosyal güvenlik sistemine tâbi olmaksızın, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, davalılar arasında organik bağ olduğunu, gerek davacının gerekse birlikte aynı işyerinde aynı işi yapan diğer işçilerin tüm işe alım süreçleri, işin yürütülmesinde emir ve talimatlar, izin süreleri ve sair çalışma şartlarının belirlenmesi, düzenlenmesi, değiştirilmesi, iş sözleşmesinin sonlandırılması süreçlerinin davalılarca müşterek hâkimiyetle yürütüldüğünü, davacının çalışmasının 10 hafta çalışıp 2 hafta Türkiye'ye dönmesi şeklinde ayarlandığını, çalışmasının haftanın 7 günü ve günlük 12 saat olduğunu, davacıya son ay ücretinin de ödenmediğini, tüm süre boyunca asgari geçim indirimi tutarlarının da ödenmediğini belirterek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi ve bakiye ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalılardan ... Şirketinin Türkiye'de 02.04.2018 tarihinde kurularak tescil edilmiş bir şirket olmakla hisselerinin tamamının ...'da bulunan ve ... kanunlarına göre kurulu ... ... .... adlı yabancı şirkete ait olduğunu, bu nedenle Şirketin tüm hisselerinin sahibi olan ve ...'da kurulu ... ... .... Şirketi aracılığıyla edinilen bilgiler ile davacının ismi geçen ... Şirketi işçisi olduğunun öğrenildiğini, davalı Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca yine diğer davalı Şirketlere de husumet yöneltilemeyeceğini, yapılan araştırmalarda davacının davalı Şirketler bünyesinde hiçbir çalışması olmadığının tespit edildiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacıya hak etmiş olduğu tüm ücretlerin ödendiğini, tüm çalışma döneminde fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapmasının söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde de ikrar edildiği üzere davacıya her 2,5 aylık çalışma döneminde 16 gün izin verilmek suretiyle serbest zaman kullandırıldığını, davacıya fazla çalışma karşılığı olarak kullandırılan bu sürelerin fazla çalışma hesabında dikkate alınması ve mahsubu gerektiğini, davacının hak ettiğinden daha fazla süreyi Türkiye'de izinli olarak geçirdiğini, fiilî çalışması olmayan, Türkiye'de bulunduğu bu sürelerde de ücretinin ödendiğini, davacıya bu sürede fiilen çalışması olmadığı hâlde yapılan fazla ödemelerin hesaplanacak fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarından mahsup edilmesi gerektiğini, asgari geçim indirimi uygulamasından yurt dışında çalışan işçinin faydalanmasının mümkün olmadığını, son aya ait ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2022 tarihli kararı ile ... Holding Şirketi ve ... (... İnşaat Şirketi) aleyhindeki dava bakımından davalıların aynı işyerlerindeki aynı dönemlere dair açılıp husumetten retle sonuçlanan kesinleşmiş Yüksek Mahkeme kararları bulunduğu, buna göre bu davalılar bakımından davanın husumetten reddi gerektiği, diğer davalılar bakımından dava konusu alacaklardan müştereken müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği, dosyada serbest zaman olarak Türkiye'ye gönderime ilişkin itiraz yönünden toplu izinlerin içeriğine dair belge sunulmadığı, davacının yurt dışında bulunduğu dönemlerde 01.04.2021 tarihine kadar haftanın 7 günü 06.30-18.30 saatleri arasında çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenme düşüldüğünde günlük 10,5 saat, haftalık 73,5 saatlik çalışma yapıldığı, hafta tatili ayrıca talep edildiğinden 7,5 saatlik hafta tatili düşüldüğünde haftalık çalışmanın 66 saat, fazla çalışmanın 21 saat olduğu, 01.04.2021 tarihinden itibaren ise yapılan duyuruya göre çalışmaların 07.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme şeklinde olacağının bildirildiği, buna göre haftalık fazla çalışmanın 17,5 saat olduğu, davacının asgari geçim indiriminden faydalanmayacağı gerekçeleriyle aralarında organik bağ ve sorumluluk ilişkisi yeterince ispatlanmayan davalılar ... Holding Şirketi ve ... İnşaat Şirketi aleyhindeki davanın husumetten reddi ile diğer davalılar bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar ... ... Şirketi ile ... Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 25.12.2023 tarihli kararı ile istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen davalar dikkate alındığında ...’da altın madeni arama işinde faaliyet gösteren ve ...’da çalışmak üzere yurt içinden işçi sağlayan davalı Şirketlerin ... Şirketi ve ... ... Şirketi olduğu, diğer davalılar dışında bu iki davalı açısından birlikte istihdamın sağlandığı, fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatillerinde çalıştığını iddia eden davacı işçinin bu iddialarını tanık beyanları ile ispatladığı, davacının yurt dışındaki çalıştığı süreler dikkate alınarak yapılan hesaplamada bir hata bulunmadığı, yurt içinde geçen süreler için hafta tatili düşümünün de Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, serbest zaman kullanımına ilişkin yazılı bir başvuru veya belge bulunmadığı gerekçesiyle istinafa başvuran davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2023 tarihli kararının süresi içinde davalılar ... ... Şirketi ve ... Şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının 12.01.2017-24.03.2021 tarihleri arasında da haftanın 7 günü 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı, buna göre haftalık 17,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma kararı doğrultusunda belirtilen dönemde davacının haftalık 17,5 saat fazla çalışma yaptığı, buna göre fazla çalışma alacağının hesaplandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... ... Şirketi ve ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde;
1. Kabul edilen çalışma saatlerinin hatalı olduğunu, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu,
2. Roster izninin işyerinin ve çalışmanın işçinin yerleşim yerinden uzakta olması ve işçinin kesintisiz olarak çalışması karşılığında yapmış olduğu fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmalarına karşılık yapılan bir düzenleme olduğunu,
3. Davacının Türkiye'de bulunduğu dönemlerde fiilî çalışmasının bulunmadığını,
4. İndirim oranının düşük olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma alacağının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar ... ... Şirketi ve ... Şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 28.000,00 TL vekâlet ücretinin davalılar ... ... Şirketi ve ... Şirketine yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin davalılar ... ... Şirketi ve ... Şirketine yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.