"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/294 E., 2024/1942 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 12. İş Mahkemesi
SAYISI : 2012/225 E., 2022/277 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar... ve....'in.... mağazasında, davalılar ...ve...'nın Bornova .... mağazasında, davalı ...'nun İzmir .... mağazasında satış elemanı olarak çalıştıklarını, ürünlerin davalılara zimmetlendiğini, davalıların değişik tarihlerde mağazalarda satılmakta olan ürünlerin büyük bir bölümünü bilgisayar hilesi yardımıyla satılmış gibi gösterip kendilerine aldıklarını, satışları eski tarihli göstererek karşılarına hayali isimler yazdıklarını, davalıların birlikte hareket ettiklerini, bunun en büyük delilinin aynı gün aynı avukat vasıtasıyla davalıların hak ve alacaklarını alamadıklarına ilişkin ihtarname çekmeleri olduğunu, davalıların müvekkili Şirketi zarara uğrattıklarını belirterek müvekkilinin uğramış olduğu zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde; mağazadaki malların mağaza müdürünün sorumluluğunda olduğunu, davacı Şirket personelince satış esnasında kullanılan programın kişiye özel kullanıcı adı ve şifre ile çalışan bir program olmadığını, tüm personel tarafından tek bir kullanıcı adı ve şifre ile programa erişildiğini, programa kayıt girme veya kayıtları değiştirme işlemlerinin kim tarafından yapıldığı tespit edilmeden çalışan tüm personelin zarardan sorumlu tutulmasının adalet, hak ve nesafet ilkeleri ile bağdaşmadığını, diğer davalılar ile ortak hareket etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalılar ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin davacı Şirketten yasal haklarını talep etmeleri üzerine asılsız suçlamalara maruz kaldıklarını, müvekkillerinin herhangi bir usulsüz işlem yapmadığını, zimmetlerine hiçbir mal, ürün veya maddi menfaat temin etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, tüm mağazalardaki sistemlerin merkezdeki sisteme bağlı olduğunu, Türkiye'nin herhangi bir yerindeki tek bir satışın anında davacı tarafından takip edilebileceğini, müvekkilinin bilgisayarlarda usulsüzlük yapmadığını, böyle bir teknik bilgiye de sahip olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıların davacının İzmir'deki değişik mağazalarında farklı farklı dönemlerde çalıştıkları, hatalı işlemlere ilişkin zarar tespitinin uzun zaman geçtikten sonra, bir yılı aşkın süredeki işlemleri kapsayacak şekilde inceleme yapılıp tespit edildiği, her bir mağazaya ait ayrı ayrı şifreler olduğu, mağaza çalışanlarının tümünün bu şifreyi bilip satışlarda kullandıkları, bu itibarla dava konusu açığı meydana getiren hatalı işlemlerin hangi mağaza çalışanı tarafından yapıldığının tespitinin mümkün olmadığı ve tanık beyanlarında zaman zaman yapılan sayımlarda açık çıkması hâlinde açığın mağaza çalışanlarına paylaştırılarak firma tarafından tahsil edildiğinin belirtildiği, açığın hangi elemanın yaptığı işlemle meydana geldiğinin firma tarafından dahi tespit edilemediği, bu nedenle mağaza çalışanları davalıların işlemleri ile davacının zararı arasında illiyet bağı kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her bir mağazaya ait ayrı ayrı şifrelerin olduğu, mağaza çalışanlarının tümünün bu şifreyi bilip satışlarda kullandığı, iddia edilen zararın oluşmasına neden olan işlemlerin hangi mağaza çalışanı tarafından yapıldığının tespitinin mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesince delillerin toplanmasında ve değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde;
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca ceza hâkiminin verdiği beraat kararının hukuk hâkimini bağlamayacağını,
2. Müvekkilinin uğramış olduğu zararın varlığının ve miktarının sabit olduğunu ve zararın davalıların kontrolünde olan mağazalardaki açıklardan kaynaklandığını,
3. Zararın hangi mağaza çalışanı tarafından yapıldığının tespit edilemediği gerekçesiyle istinaf başvurularının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalıların eylemlerinden dolayı davacının zarara uğrayıp uğramadığı, zarardan kimlerin sorumlu olduğu ve sorumluluk miktarına ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.