Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13604 E. 2024/15616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilen sendika yetki tespit kararına karşı açılan iptal davasında, yetki tespitinde dikkate alınan işyerlerinden bazılarının fiilen faaliyette olup olmadığı ve sendikanın işyeri veya işletme toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yetki tespitinde dikkate alınan birimlerden bazılarının fiilen faaliyette olmadığı ve işçi çalıştırılmadığı, dolayısıyla işyeri olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle sendikanın işyeri toplu iş sözleşmesi için gerekli çoğunluğu sağlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; inceleme konusu dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde temyizde duruşmaya tâbi davalar arasında belirtilmediğinden duruşma isteminin reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın başvurusu üzerine davalı ... (Bakanlık) tarafından ..., ..., Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaralı işyerlerinde 594 işçinin çalıştığı, 290 işçinin davalı Sendikanın üyesi olduğu ve davalı Sendikanın işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için kanuni çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, ancak davacı Şirketin ...., SGK sicil numaralı işyerlerinin kapatıldığını, bu işyerlerinde ve bu sicilde çalışan herhangi bir işçi kalmadığını, yetki belgesi tarihinde kapanmış olan söz konusu işyerlerinin yetki tespitinde hesaba katılmış olmasının hukuken mümkün olmadığını, davalı Sendikanın müvekkiline ait işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları taşımadığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesine göre davacı Şirket işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, yani işyeri toplu iş sözleşmesi için yeterli üye sayısının aranması gerektiğini, davalı Sendikanın üye işçi sayısının yetki için yeterli olmadığını ileri sürerek Bakanlığın 26.03.2024 tarihli ve 352121 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; yetki tespit başvuruları karşılanırken işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, başvuru tarihi itibarıyla işverene ait işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının 594, davalı Sendika üye sayısının 290 olduğunun tespit edildiğini, buna ilişkin 26.03.2024 tarihli ve 352121 sayılı yetki tespiti yazısının taraflara gönderildiğini, dava dilekçesinde yalnızca çalışan ve sendikalı sayısına itiraz olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde somut hiçbir delil yer almadığını, bu nedenle itirazın incelenmeksizin reddedilmesi gerektiğini, itirazın 6356 sayılı Kanun gereği yetki işlemlerini durdurduğundan üye işçilerin anayasal sendikal haklarını kullanmalarının engellendiğini, dava açma hakkının kötüye kullanıldığını, itiraz dilekçesinde belirtilen diğer işyerlerinin iletişim işkolunda olmadığını, işkolunda yer almayan işyerlerinin çoğunluk tespitinde dikkate alınamayacağını, yetki başvurusundan sonra işverence yapılacak işkolu değişikliklerinin ancak bir sonraki yetki dönemi için geçerli olabileceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın süresinde açıldığı, davacının aynı işkolunda yetki prosedürüne dâhil edilmiş olan işyerlerinin SGK kayıtlarının yetki başvuru tarihi itibarıyla incelenmesinde; ... olduğu anlaşılan) SGK sicil numaralı birimlerde çalışan işçi bulunmadığı, ...SGK sicil numaralı işyerinde ise 594 işçi çalıştığının görüldüğü, toplu iş sözleşmesi yapılmak istenen birimin işyeri mi yoksa işletme mi olduğuna yönelik ihtilaf yönünden; ... ve ... SGK sicil numaralı iki işyerinin kapatıldığına dair dosya kapsamında veri ve belge olmadığı, davacının aynı işkolunda aktif iki işyerinin olması sebebi ile kanun hükmü gereği, davalı Sendikanın işletme düzeyinde çoğunluk sağlamasının yeterli olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu yetki tespiti kararı ve yazısının 6356 sayılı Kanun'a aykırı olduğunu, davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olmadığını, yetki tespiti yazısında başvuru tarihi itibarıyla belirlenen toplam işçi sayısının hatalı olduğunu, nitekim yetki tespitine konu işyerlerinin bir kısmının yetki başvuru tarihi itibarıyla kapatılmış olduğunu, davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları taşımadığını, dosyadaki eksikliklere rağmen hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, tek işyerindeki işçi sayısı dikkate alınarak işletme yetki tespiti yapılamayacağını, işyeri toplu iş sözleşmesi için aranan çoğunluğun sağlanması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilgili kanuni düzenlemeler çerçevesinde somut olayın değerlendirildiği, davalı Sendika tarafından yapılan yetki tespiti başvurusunun davalı Bakanlıkça usulüne uygun şekilde değerlendirilerek kabul edildiği, davacı işverenin yetkiye konu aynı işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde, yetki başvurusu yapılan tarihte davalı Sendikaya üye olan işçi sayısının, çalışan toplam işçi sayısına oranı dikkate alındığında işletme toplu iş sözleşmesi için 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinde aranan çoğunluğun sağlandığı, verilen yetkinin işletme toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olduğu, incelemeye konu yetki tespitine ilişkin süreçte maddi hata tespit edilmediği, davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerinin yetki tespitine engel mahiyette olmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı da şöyledir:

“Bu Kanunun uygulanmasında;

...

d) İşletme toplu iş sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,

...

ifade eder.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Toplu iş sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi” kenar başlıklı 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:

“Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

6. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

7. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; ... tarafından, 12.03.2024 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait ....SGK sicil numaralı işyerlerinde toplam 594 işçi çalıştığı ve davalı Sendikanın 290 üyesi bulunduğu gerekçesiyle işletme toplu iş sözleşmesi yapabilmek için davalı Sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığına dair 26.03.2024 tarihli ve 352121 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

3. Dosya kapsamı ve yetki tespit işlem dosyasına göre yetki tespitine esas alınan birimlerden ...SGK sicil numaralı birimlerde başvuru tarihi itibarıyla çalışan işçi bulunmadığı, ... SGK sicil numaralı işyerinde ise başvuru tarihi itibarıyla 594 işçi çalıştığı ve 290 sendika üyesi bulunduğu anlaşılmaktadır.

3. Belirtmek gerekir ki bir teknik amaç doğrultusunda faaliyet yürütülen ve bu kapsamda işçi çalıştırılan her birim işyeri olarak nitelendirilebilir. Bir faaliyetin (teknik amacın) icra edildiği ancak işçi çalıştırılmayan bir yerin ise işyeri niteliğinde olması mümkün değildir. Bu anlamda olmak üzere işyeri kavramının en önemli ve vazgeçilmez unsurlarından birisi işçi olup çalışan işçi bulunmaması durumunda bir işyerinden söz edilemez. Bu ihtimalde SGK kayıtlarında faal bir işyeri sicil numarasının bulunması da sonuca etkili değildir.

4. Bu açıklamalara göre yetki başvuru tarihinde çalışan işçi bulunmadığı anlaşılan ...SGK sicil numaralı birimler işyeri niteliğini haiz olmadığından, yetki tespitinin sadece .... SGK sicil numaralı işyerine ve işyeri toplu iş sözleşmesine ilişkin olduğu, bu işyeri bakımından da Sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanması gerektiği; bununla birlikte Sendikanın gereken çoğunluğu sağlayamadığı açıktır.

5. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, davalı Sendikanın işyeri toplu iş sözleşmesi yetkisi için gereken yarıdan fazla sayısal çoğunluğu sağladığının kanıtlanamadığının anlaşılmasına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan sebeplerle;

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

1. Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 26.03.2024 tarih ve 352121 sayılı yetki tespiti kararının İPTALİNE,

2. Harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

3. Davacının yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harç ve 427,60 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 855,20 TL harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı Sendikadan alınarak davacıya verilmesine,

4. Davacı tarafından yatırılan 1.169,40 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 2.107,80 TL temyiz yoluna başvurma harcının davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı Sendikadan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yatırılan 427,60 TL istinaf karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine

5. Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 30.000,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,

6. Davacı tarafından yapılan 2.727,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,

7. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliyesine gönderilmesine,

02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.